Tutulmayan sözlerin, havada uçuşan ama bir türlü gerçekleşmeyen randevuların hayranıyım. Hafta boyunca kiminle karşılaşsam, ayaküstü muhabbete dalsak, ayrılırken hep bu cümle kuruluyor: 'Önümüzdeki hafta bir kahve içelim ya da yemeğe çıkalım, hiç olmadı evde buluşalım, araşalım.' Sonra mı? Sözler orada kalıyor; ne bir daha aranıyor, ne de buluşuluyor. Hafta boyunca sözleştiklerime bakarsak, ajandamın her saati hayali randevularla dolu. Maksat; 'Seninle görüşmek istiyorum, anlatacak çok hikayem var' demek. Hadi bakalım...