Londra; trendlere ayak uyduran, birçok alışkanlığımızı tepetaklak eden bir kozmopolit. Özellikle yeme-içme alanındaki atılımları ile Türkiye'deki birçok yatırımcıya yön veriyor. Ben de ne zaman yenilik ve heyecan peşine düşsem, kendimi Londra sokaklarında buluyorum. İşte karşınızda son keşiflerim; Park Chinois ve Sexy Fish. Son dönemde Londra'da en çok bu iki restoran konuşuluyor. İki mekanda da yer bulmak çok zor. Mayfair-Berkeley Caddesi üzerinde bulunan bu iki mekan; bölgedeki gece kulüplerinin aksine müziğe gaz vermiyor, yemekli eğlence sunuyor ve gece 02.00'de kapanıyor. Pazar ve pazartesi geceleri, Londra'nın en in mekanı olmayı hedefliyorlar. Zaten İstanbul'daki birçok mekan da eğlencenin gününü değiştirmeye çalışıyor. Park Chinois; Hakkasan'ın yaratıcısı Alan Yau'nun son esprisi. Kendinizi, Hakkasan'ın iki gömlek üstü bir Uzakdoğu restoranında hissediyorsunuz. Mönüdeki lezzetler de Alan'ın gastronomi dünyasındaki çılgın fikirleriyle dolu. Özellikle ördek ve yanında servis edilen havyar, çok lezzetli bir ikili olmuş. Bu arada size küçük bir tüyo vereyim: Mekanın yöneticisi bir Türk; Adnan Özkara... Bölgenin diğer popüler mekanı ise Sexy Fish... Mekanın dekorasyonunda çağdaş sanat eserleri kullanılmış. Damien Hirst imzalı, kristal taşlarla bezeli deniz kızları, siyah timsah heykelleri ve Frank Gehry imzalı balık lambaların cazibesine kapılıyorsunuz. Burası Asya usulü bir deniz ürünleri restoranı yani lüks bir balıkçı ve yer bulmak çok zor.