Geçtiğimiz günlerde Zorlu PSM'de düzenlenen Influencer Talks'da konuşmacıydım; büyük heyecanıma, hızlı kalp ritmime rağmen alnımın akıyla gecenin hakkını verdim. Tabii konuşmama asla sadık kalmadım o ayrı. Ne zor işmiş meğer kitlelerin karşısında akıcı ve ilgi çekici konuşma yapabilmek. Öncelikle 'Influencer da ne?' diyecek bazı okurlarım; etki bırakan, yani sosyal medyada yaratıcı içerik paylaşımları ile takipçilerine yön veren insanlara verilen yeni nesil bir terim. Kimisi için de yeni bir iş dalı aslında...
KİŞİSEL MARKA OLUŞTURMAK...
Trend yayabilenler, etki yaratanlardır!
Biliyorsunuz ki sosyal medya, reklam kültürünün en önemli parçası olma yolunda.
Eee burada reklam alanlar malumunuz vergi de vermeye başlıyor. Hatta kitlesel iletişim araçları ile de hızlı bir rekabet içerisinde; göründüğü kadar kolay olmayan bir altyapı çalışması da gerektiriyor. Birçok dijital güce sahip insanın asistanları, fotoğrafçıları, içerik çalışanları var... Sanırım bu konuda her işi kendi yapan, kendin pişir kendin ye kafasındaki benim... Ah benim sorumluluk sevdam; bir asistanım bile yok! Sosyal medyada kendini markalaştıranların konuşmacı olduğu Influencer Talks organizasyonu, Armağan Oğuz'un evsahipliğinde düzenlendi. O akşamın konuşmacılarından biri de bendim. 500 kişiye yakın katılımcının olduğu akşam her birimiz başarı hikayelerimizi anlatırken, kişisel markanın nasıl yaratılabileceğine dair ufak tüyolar da verdik. Aldığım birçok eposta üzerine ben de o konuşmamdan ufak ipuçlarını sizler için derleyip toparladım.
Sosyal medyada markanızı hızlı bir şekilde yaratmak istiyorsanız bunları yapın:
Sahiplendiğiniz alan ne ise o alana uygun bir dergi, gazete veya dijital mecrada yazarlık yapın. Bir tek sosyal medya hesaplarınız size yetmez. Örneğin; otomobillerle ilgili paylaşımlar yapıyorsanız, bir otomotiv dergisinde yazarlık yapın. İletişim 360'dır; her alanda, geleneksel medyada da mutlaka yer edinin. Bakın ben kendi gazete köşemin hayranıyım.
Kişisel markanız hakkında fikir yaymak istiyorsanız; mutlaka ünlü isimlerin desteğini arkanıza alın.
Ünlüler dünyasına hızlı bir giriş yapmanız gerekiyor. Unutmayın ki her ünlü ismin akıllı, kıvrak zekalı, kreatif fikirleri olan bir kankaya ihtiyacı vardır. Eee ne de olsa hayat kazan-kazan, değil mi? Siz onun ufkunu açın, o sizi takipçileriyle tanıştırsın.
İLK GÖREN SİZ OLUN
Farkedilebilir olmak, işin en hassas ve cezbedici noktası. Yani gerçek hayatta da sanal kimliğiniz kadar ilgi çekici bir profile sahip olmanız gerekiyor. Klavyenin arkasına saklanmayın, ya da akıllı telefonlarınızın içinde boğulmayın.
Dışarı çıkın, trendy giyinin, popüler mekanlara gidin, sosyal kelebek olun.
Gerçek insanlarla birebir iletişim kuracak platformlar yaratın.
Takipçilerinizi bir araya getirecek partiler, organizasyonlar düzenleyin.
Çünkü takipçilerinizle canlı canlı görüşmek sizin samimiyetinizi ortaya koyacaktır.
Sosyal medyada snob bir tavır takınmayın.
Demet Akalın rahatlığı ve samimiyetinde, Seda Sayan dobralığında, netliğinde olun.
Bol bol seyahat edin, dünyada yayınlanan makaleleri okuyun, trend dosyalarına bol bol göz gezdirin. Her zaman ilk deneyimleyen, ilk gören, ilk tadan siz olun...
Bilgi birikimi sizin herşeyiniz.
