Amerika kıtasını fethedip onların yeme sistemine ayak uydurunca, dev porsiyonları mideye indirince, haliyle kilolar alındı.
Bedenim hiç olmadığı kadar şişti, hem de yaz öncesi, olacak iş mi? Oldu, ne yazık ki oldu...
Yeme konusunda kendimi kontrol edemeyince çareyi Bodrum'un yenisi Vitalica Wellness'a gitmekte buldum. Burası tercihinize bağlı olarak, farklı şekilde beslenme ve sağlıklı yaşam yöntemleri sunan bir tesis. Lux Bodrum Resort'un içinde yer alıyor.



RUTİNİNİZİ BOZUN
Ben ketojenik beslenip tüm günü kapsayan bir program hazırlatarak, bedenime iyi gelecek her terapiyi medikal olarak uyguladım.
Bana eşlik eden arkadaşım ise intense detoks dedikleri, bitki bazlı beslenme biçimiyle bir haftasını geçirdi. Sonuç; hafta sonuna hazırım. Vitalica'nın direktörü Dr. Pratap'tan şunu öğrendim: "Alışkanlıklar, bağımlılığa, bağımlılıklar kiloya dönüşür. Vücut, toksin tutar."
Yani diyor ki; rutinini boz. Uyandığın saati, gün içinde yaptıklarını, yatağa yattığın ana kadar hayatında tüm olanı biteni değiştir. Alışkanlıklar iyi değilmiş arkadaşlar...
Peki bu arada Bodrum'da neler oluyor derseniz...
Tesisten burnumu sadece bir akşam çıkardım, yani etrafı kolaçan edemedim pek. Ancak uçakta, kaldığım otelde ve çevredeki otellerde gözlemlediğim şey; her yıl Bodrum'a gelen Hint turistlerin sayısının giderek arttığı... Bizden önce sezonu açmışlar, kalabalık gruplar halinde geziyorlar. Birçok otel, menülerine Hint yemeği çeşitlerini de eklemiş.
Şimdi sırada Avrupalı turistler var. Buyrun sizi de Bodrum'a bekliyoruz...

***

Bu hafta en çok bunlar konuşuldu
Gelin sosyal hayatın gündemine bir göz atalın...
Tüm hafta 'Game of Thrones'un herkesi hayal kırıklığına uğratan final bölümü konuşuldu tabii ki. İzleyicilerin ağlamaklı, mutsuz paylaşımları sosyal medyaya damga vurdu. Hatta dizinin Amerika'daki fanlarının televizyonlarını kırdığı bile söyleniyor. 'Sekiz sezondur verdiğim emekler haram olsun' deyip diziye hakkını helal etmeyenler de çok. Youtube fenomeni Duygu Özaslan'ın, mutsuz bir fotoğrafını paylaşarak yaptığı 'IMDB puanı çok düşük bir aşk filmi izlemiş gibiyim' yorumu da çok yerli yerindeydi.
90'lar, hatta 2000'lerin başlarında, Türk ünlüleri magazine malzeme veriyor, sansasyon üzerine sansasyon patlatıyorlardı. Şimdiyse her şey çok kontrollü. En genç magazin mevzuları ise Youtuber'lardan çıkıyor. Bakın dünyada da öyle; makyaj Youtuber'ları Tati Westbrook ve James Charles arasındaki gerginliği milyonlar takip ediyor. Ben olay çıkana kadar ikisinden de bihaberdim. Türkiye'de de durumlar benzer şekilde... Youtube magazininin büyük bir takipçi kitlesi var. Mesela bu hafta sonunun mevzusu, Danla Biliç'in sevgilisinden evlilik teklifi alıp almadığıydı... Evleniyorsa ne zaman? Meraklı gençlik, bu mevzunun peşinde.
Madonna'nın, İsrail'de gerçekleşen Eurovision Şarkı Yarışması'ndaki sahne performansını izleyenler, büyük hayal kırıklığına uğramış. Şovu boyunca detone olmuş. Sonrasında da bu performansını, sesini düzelttirerek Youtube kanalına yüklemiş. Tabii akıllı takipçiler, gerçekle Youtube arasındaki farkı anlayınca Madonna'ya vermiş veriştirmiş. 80'lerin ikonik yıldızı, yaşayan efsanesi Madonna, milletin diline düşeceğine yavaştan inzivaya çekilse iyi olur. Sezen Aksu'yu örnek alıp bu işleri bırakmalı bence. Herkesin bir dönemi var, yapacak bir şey yok.