İddiayı ortaya İbrahim Tatlıses attı, ortalık karıştı.
Tatlıses; sanatçının ölümünden bir gün önce çıktı ve "Müslüm Gürses'in aslında beyin ölümü bir hafta önce gerçekleşti. Sebebi de hastanede kaptığı mikroptur.
Ama hastane yönetimi bunu saklıyor ve aslında çoktan ölmüş olan Gürses'i cihazlara bağlı tutarak ailesine 'Yaşıyor' diyorlar" dedi.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz diye mi düşünüldü yoksa gerçekten bu iddianın sağlam dayanakları mı var bilemiyoruz ama sonuçta konuyla ilgili CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Sağlık Bakanı'nın yanıtlaması istemiyle, TBMM'ye bir soru önergesi verdi. 'Müslüm Gürses'in ölümünün tıbbi hatadan kaynaklandığına yönelik olarak kamuoyunda oluşan şüpheler üzerine böyle bir yola gidildi' denildi.

DOĞRU ÇIKARSA ŞAŞIRMAM
Kendi adıma söyleyeyim; eğer bu iddia doğru çıkarsa, hiç şaşırmam.
Söz konusu hastaneyle ilgili demiyorum ama genel olarak özel hastanelere; ne güvenirim, ne de özellikle önemli vakalarda gidip kendimi ya da yakınlarımı oralara teslim ederim.
Ne olursa olsun, üniversite hastanelerinden şaşmayanlardanım ben...
Afilli bir odam, oda servisim, her an emrime amade, kendime özel personelim olmayıversin.
Tatile gitmiyorum sonuçta oraya, öyle değil mi?
Şifa bulmaya, bedenimi, sağlığımı hatta hayatımı teslim etmeye gidiyorum. Önemli olan asortik ortam değil; akademik bilgi, adam gibi tedavi... Özel hastanelerde de eline su dökülmeyecek, aslan gibi doktorlar vardır tamam ama bir de genel olarak buralarda 'Hastayı ne kadar çok içeride tutarsak, o kadar kârdayız' mantığı da var.
Daha içeri giriyorsun, "Selamın aleyküm" diyorsun ve kaşla göz arası hemen serumu yiyorsun. Ardından gerekli mi, gereksiz mi bakılmadan yapılabilecek bütün tetkikler yapılıyor.
Bunların hepsi kalem kalem büyük paralar ediyor.
Sigortanız varsa, olan şirketinize oluyor.
Ama eğer özel sağlık sigortanız yoksa; migren atağı şikayetiyle girip sadece bir ağrı kesici iğneyle iyi olacakken, tiroidden karaciğer fonksiyon testine kadar tüm tetkikleriniz yapılmış ve binlerce lira ödemiş olarak hastaneden çıkıyorsunuz.

POTANSİYEL KANSER
Bazıları daha da acımasız.
İsmi ve şehri lazım değil; benim bildiğim bir özel hastane var, oraya "Parmağımda siğil var" deyip giren, cilt kanseri teşhisiyle çıkıyor.
Anladığım kadarıyla kapıdan giren ve özel sağlık sigortası olan herkes; onlar için potansiyel kanser hastası.
Eğer sadece onlara inanıp başka hastanelere gitmezseniz; gerçekten kanser olduğunuzu zannedip aylar süren tedavi ve ameliyatlar olabilirsiniz.
Bu teşhislere inanmayan ve aslında kanser manser olmadığını öğrenen en az üç tanıdığım var benim.

TİCARETHANE BUNLAR
Sonuçta bu hastaneler, aslında ciddi birer ticarethane...
Adamlar insanları şifalandırmanın yanında, asıl kazanacakları paraya bakıyorlar.
Milyonlarca dolar harcama yaptıktan sonra, o yatırımdan amme hizmeti çıkarmayacaklar doğal olarak.
Hele ünlü isimler bu hastanelere yattığında; gelsin haftalar sürecek reklam şansı. Bu yüzden İbrahim Tatlıses'in iddiaları gerçek çıkarsa; dediğim gibi hiç şaşırmayacağım.
Sadece kendimi süssüz ama güvenli üniversite hastanelerine teslim etme konusunda daha kararlı olacağım.