Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Ya ünlülerin hakkı?

Hamama giren terler. Her şeyin bir bedeli var.
Tamam! Hepsine tamam!
Ama korkuyorum, o ne olacak?
Anladık! Bizi halka mal ettiniz. Anladık! Ünlüysek bu vergiyi çatır çatır ödeyeceğiz. E, anladık!
Magazinciler işini yapıyor.
Ama korkuyorum, çok korkuyorum.
İki hafta önce bir akşam kız arkadaşımla eve dönüyoruz. Evimiz öyle sitelerde, korumalı kapıların ardında falan değil.
Çünkü mahalle hayatını seviyorum. Gruplara katılıp izole yaşamak istemiyorum. Evlendikten sonra eşim de bana uydu.
Neyse... Öyle yaşıyoruz işte, anladınız siz.

TİR TİR TİTREMEYE BAŞLADIK
Ne diyordum? Geçen akşam kız arkadaşımla eve dönüyoruz, mahalleye geldik. Arabayı sokağın köşesindeki garaja doğru sokacakken neden bilmiyorum arkama baktım.
Arkada bir araba dibimize kadar girmiş, içinde kocaman, iri yarı, siyah deri ceketli dört adam. Hızla kapılarını açtılar. Arabadan inip bize doğru yürümeye başladılar.
O anda aklımdan binbir türlü şey geçti.
Belki saldıracaklar, belki kaçıracaklar, belki dövüp gidecekler. Ne bileyim ben! Gece vakti işte... Sokak sessiz...
Arkadaşıma "Bas gaza" dedim.
Tam arabayı çevirip yola devam ederken adamların ellerindeki kamerayı gördüm.
Sadece kamera. Yanında muhabir yok, kamerada logo yok. Korkuyla evin önünden uzaklaştık. Tir tir titriyoruz.
O gece, çalışan kocamın beni gelip ofisten almasını bekleyene kadar eve dönemedim.
Dün gece Ali'yle ofisten çıktık, yine eve geliyoruz. Tam eve geldik, garaja arabayı park ettik ki, yine arkadan kameralar çıktı.

PİS ALİ TARAN MI OLACAK?
Ali sinirlendi, ben yine kalp çarpıntısında.
Neden? Söyleyeyim neden? Bir kere evimizin önü! Evimizin önü dediğim de; Bebek Lucca'nın yan apartmanında oturmuyoruz, Cihangir kafelerinin sokağında da oturmuyoruz, Abdi İpekçi Caddesi'nde de oturmuyoruz.
2.5 senedir burada yaşıyorum; bir gün ne kamera gördüm, ne gazeteci.
Onu geç! Ben bu arkadaşların magazinci olduğunu nereden bileceğim?
Belki canıma kast edecek biri. Belki bıçaklayacak, saldıracak. Eline kamera alan herkes kendine magazinci süsü verip ünlülerin canını yakabilir; bunun farkında mısınız?
Ali'nin ardından kapıdaki magazinci arkadaşlarla konuştum.
Ben onları anlıyorum, ben onların işini yaptıklarını biliyorum ama onlar da beni anlamalılar.
İstinye Park'ta değilim, Bebek'te değilim, Kanyon'da değilim, Cihangir'de kafede değlim, davette değilim, barda değilim... Akşam evime geliyorum be usta!
Burayı da bana bırak.
Ve benim sana eve girerken söyleyecek cümlem yok.
Ancak sinirlenebilirim. O zaman benden ne istiyorsun? Ne olacak yani? Ünlü reklamcı Ali Taran nasıl sinirlendi!!!!
Flaş flaş flaş! Pis Ali Taran mı olacak?
Ali Taran'ı çıkıp Magazin Gazetecileri Derneği mi kınayacak?
Peki, Ali'nin, Ayşe'nin ve diğerlerinin hakkını kim arayacak?
Şimdi bu muhteşem başarıya imza atılıp da haberden mi sayılacak?

YOK MU BU İŞİN BİR KIVAMI?
Şöhretin bedeli varsa zaten ödüyoruz, ödüyorlar. Ama biraz insaf! Biraz da saygı!
Yok mu bu işin dengesi?
Kim kimden neyin intikamını alıyor?
Ünlülerin kanı isteniyor. Basında da, sosyal medyada da, Twitter'da da...
Döksünler kanlarını. Tükensinler. Çürüsünler.
Gülmesin yüzleri. Bu artık, yeni nesil rahatlama biçimi.
Ünlülerin ne mutlulukları kalsın, ne özel hayatları... Evleri barkları bile kalmasın, gidip kapansınlar şehirden uzak yerlere. Gebersinler.
Sayfalar, köşeler, tweet'ler dolsun.
Ünlüler de sırf ünlü oldukları için kahrolsun.
Nokta.
Şimdi biri bana çıksın da "Magazin dünyada böyle" savunmasıyla, bunun ennn doğrusu olduğunu savunsun. "Amerika'da neler neler yapıyorlar" falan desin.
Bir insanın canından daha doğrusu olduğunu savunsun. Bir insanın korkudan evine girmemesinden daha doğru olduğunu savunsun. Ve bunu inanarak, vicdanına sindirerek savunsun.
Söylesenize abiler, ablalar, magazin müdürleri; Yok mu bu işin kıvamı? Olamaz mı?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA