Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Karaköy'de Mekan Açma Rehberi

Facebook'ta karşıma çıktı, Emre Öztürk yazmış. Gözlemde kusur etmeyip ne kadar da doğru yazmış. Ben de hızımı alamayıp yedi madde eklemek suretiyle, bu listeyi 'Karaköy'de kafem, restoranım olsun da ne olursa olsun' telaşındaki girişimcilerin hizmetine sunuyorum.

İPLEMEYEN GARSONLAR
Karaköy'de mekan açma rehberi... Bunlar Emre Öztürk'ten:
1- Zemini sanayi tipi beton yapıyoruz ya da bildiğin düz şap atıyoruz.
2- Elektrik kablo kanallarını metal döşüyoruz, birkaç tane akkor ampül koyuyoruz sağa sola.
3- Sıvayı kırıp eski tuğla bulmaya çalışıyoruz, bulamadıysak o duvarı siyaha boyuyoruz.
4- Hurdadan eski bir motosiklet, traktör, bisiklet; artık ne oldurabildiysek bir vasıta bulup içeriye bir yere konduruyoruz.
5- Kahvaltıyı küçük kullanışsız geometrik şekilli minik tabakların içine koyup insanları aç bırakıyoruz.
6- Mekanının adını mutlak suretle M harfi ile başlayan antin kuntin bir şey koyuyoruz. Örneğin; Münhasır, Mükellef, Mana, Maya, Mualla, Moloz, Mancınık, Müteahhit... Artık Allah ne verdiyse.
7- Olmazsa olmaz; insanlar sipariş verince ondan borç para isteniyormuş gibi davranan, iplemeyen garson istihdam ediyoruz. Bu çok önemli.
8- Tuvaletlerdeki muslukları seçerken, insanlara kadınlar hamamındaymış hissini veren, kapansa da sürekli akıtan musluklar olmasına dikkat ediyoruz.
9- Üst katta bulunan ağaç gövdesinden kesit alınarak yapılmış uzun masaya Macbook'la çalışan birkaç kişi, alt kata ise Mimar Sinan Güzel Sanatlar'dan bir-iki hipster konuşlandırdınız mı, işte tamam! Karaköy'deki mekanınız işlemeye hazır duruma geldi. Doya doya tadını çıkarın.

YÜKSEK TAVAN ELZEM
Bunlar da benden:
10- Kapıya 'hayırcı', sert bakışlı, mutsuz bodyguard'lar dikin. Öyle 'hayırcı' olsunlar ki, İstanbul gece hayatının en tanınmış simalarını bile kapıdan çevirsinler. Sonra 'Aaa pardon, yanlışlık oldu' der, kıs kıs gülersiniz.
11- DJ partisiz şuradan şuraya gitmeyin. İş öyle bir boyuta gelsin ki, aynı DJ'ler dört-beş mekanda döne döne çalsın, müşterilere sonunda fenalık gelsin.
12- Yemek lezzetine ve kalitesine pek önem vermeyin. Bilindik yemekler, dünya mutfağı, çıtır karides, pıtır mantı falan işinizi görür. Saçmalamayın yani, siz ortam satıyorsunuz, yemek değil.
13- Mekanınızın yüksek tavanlı olması elzem. Bunu büyük harflerle kafanıza yazın. Ha bir de havalandırma boruları görünür olacak elbette.
14- Büyük ölçekli yerleri zorlamanıza da gerek yok. Kapasite 80, 90, hadi bilemedin 100 kişiyi geçmezse üç hafta sonrasına bile rezervasyonlarınız dolar. Havanızı atarsınız.
15- Siz cool'sunuz, bunu asla aklınızdan çıkarmayın. Mekanınızda aheste aheste yürüyün, müşterilere sempatiklik yapmayın, az önce ekşi yemiş gibi bakının.
16- İşler kötü gitse de, hafta içi üç-beş masadan fazla müşteri gelmese de cool'luğunuzu bozmayın. Ayrıca magazine karşısınız, ünlüleri sallamıyorsunuz, haberiniz çıksın istemiyorsunuz; anlaştık mı? 16- Bu da sonuncusu... Mekanı bol ortaklı yapın; bu işin gideri bu. Hem birlikten kuvvet doğar değil mi canım... Tabii kiminle ortak olduğunuza da dikkat etmekte fayda var. Sonra ortağınızla birbirinize girip çocuğun velayetini kim alacak kavgasına tutuşabilirsiniz.
Hadi kolay gelsin.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA