Dün internet sitelerinde gördüğüm en garip başlık buydu. Doğranan, saldırıya uğrayan; Genco Erkal'ın tiyatro mekanına çevirdiği Eminönü'ndeki tarihi Çorlulu Ali Paşa Hanı...
Erkal, Tünel'de Muammer Karaca Tiyatrosu'nun kapatılmasından sonra iki katlı, ortasında büyük bir avlu bulunan, dededen kalma tarihi Çorlulu Ali Paşa Hanı'nı tiyatro mekanına çevirmişti.
Lakin ünlü tiyatrocu, geçtiğimiz cuma günü aldığı haberle yıkıldı. Çorlulu Ali Paşa Hanı'nda seyircilerin oturduğu ahşap setler ve oyunların oynandığı sahne, elektrikli testereyle dilim dilim doğranmış ve tarihi mekan adeta savaş alanına dönmüştü.

MİRAS KAVGASI
Erkal, Hürriyet'ten Ali Dağlar'a şu açıklamayı yapmış: "Kardeşim Ferit'ten ve o handa bakır dökme dükkanı olan Osman Usta'dan şüpheleniyorum. Haklarında suç duyurusunda bulunacağım. Ferit, benden dört yaş küçük. Kendisi aileden kalma zeytin bahçeleriyle ilgileniyor, ziraatçıdır. Mekan dededen kalma, hisseli bir yer...
Başlangıçta kardeşim açılışa geldi, oyunlarımı izledi, birlikte yaptık tüm hazırlığı. Fakat açılıştan iki ay sonra 'Ben tiyatroyu burada istemiyorum' demeye başladı. Ticari kaygılarla ilgili. Orada döküm atölyesi olan Osman Usta da, aynı şekilde hanın tiyatro olarak kullanılmasına karşı çıkınca endişelerim arttı. Her ikisine de bir süre önce, mekana zarar vermemeleri konusunda noter kanalıyla ihtar çektim. Kendimi sanki çocuğum yok edilmiş gibi hissettim. Ağaç testeresiyle dilim dilim doğramışlar güzelim mekanı..."
Eğer Erkal'ın dedikleri doğruysa, yoktan var edilen güzelim tiyatro, miras kavgasına kurban gitmiş.
Ne büyük beladır şu miras kavgası... Kardeşi kardeşe düşürür, miras bırakanı yaşarken öldürür, mezarında ters döndürür...
Her geçen gün seyirci sayısı azalan ve hayatta kalma mücadelesi veren Türk tiyatrosu, bir darbeyi de miras kavgasından almış oldu böylece.
Eğer Erkal yeni sezonda oynayacak salon bulursa, 'Kral Lear'ı sahnelesin! Yazık, çok yazık.