Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Bu film kaçmaz

'Gece Vurgunu' (Nightcrawler) Türkiye'de sadece 22 salonda gösterimde ama bence yılın en iyi birkaç filminden biri. 'Bourne'nin Mirası' (The Bourne Legacy) gibi gişe filmlerinin senaristi Dan Gilroy, ilk uzun metraj filminde müthiş bir sistem eleştirisine imza atmış.

OSCAR ŞANSI VAR
Filmimizin kahramanı 'Louis Bloom'; rogar kapağı, tel falan çalıp hurdacıya satan adi bir hırsız ama çok zeki bir genç. 'Bloom', bir gece yolda giderken bir trafik kazasına rastlıyor. Olay yerinde çekim yapan kameramanı görünce "İşte aradığım meslek bu" diyor ve küçük kamerası, külüstür arabasıyla geceleri istihbarat muhabirliği yapmak için yollara koyuluyor. 'Bloom', freelance (serbest) çalışıyor, çektiği görüntüleri haber kanallarına satıyor. Kısa sürede şiddet ve kan dolu görüntülerin daha çok para getirdiğini öğreniyor ve daha ileri gidiyor.
Kendi haberini yaratıyor.
Yakaladığı bir suç hikayesinin daha kanlı bir habere dönüşmesi için zekice hamleler yapıyor. Daha çok para için insan hayatını hiçe sayıyor.
Dan Gilroy, filmde bir hırsızdan reyting canavarı bir gece muhabiri yaratarak sağlam bir medya eleştirisine soyunuyor ama 'Gece Vurgunu'nda daha fazlası var.
Bu film, günümüzde para ve iktidar için her şeyi yapmayı göze alanların psikolojik analizini sunuyor bizlere. Başarı öyküsü diye sunulanların arkasında, aslında büyük suçlar gizli olduğunu perdeye taşıyor.
Jake Gyllenhaal, 'Louis Bloom' rolünde müthiş oynamış; Oscar'a aday gösterilme şansı var. 'Bloom', çok farklı bir kötü karakter, aynı zamanda bir anti-kahraman. 'Gece Vurgunu'; sadece 'Bloom' karakteriyle değil, finaliyle de ezber bozuyor.
Sürpriz bir senaryoya sahip olan filmde tempo da hiç düşmüyor. 'Gece Vurgunu'nu mutlaka ama mutlaka izleyin.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA