Sony Pictures hack'lenirken sadece filmler çalınmadı, şirketin epostaları de ele geçirildi.
Bu e-posta'larda; anlaşma detayları, film senaryoları, sanatçılarla yapılan yazışmalar da var.
Geçtiğimiz günlerde George Clooney'nin, Sony Pictures eşbaşkanı Amy Pascal ile mail yoluyla yaptığı yazışmalar basına yansıdı. Clooney'nin hem yönettiği, hem de Matt Damon, Bill Murray gibi önemli oyuncularla başrolü paylaştığı 'Hazine Avcıları' (Monuments Men) filmi daha gösterime girmeden eleştirmenler tarafından başarısız bulunmuş.
Clooney de 29 Ocak 2014 tarihinde Pascal'a 'Kötüye gidiyor' başlıklı bir mail atarak: "Eleştirilere karşı korunmam lazım.
Bu filmi sadece bir gişe hiti yapalım. 30 saattir uyumuyorum ve şu an saat sabah 07.00" yazmış.
Pascal ise "Seni, para kazanarak koruyacağız.
Alınacak en iyi intikam bu" diye yanıt vermiş.
Clooney de "Amy sana tapıyorum, stüdyo yöneten insanlar arasında sinemayı gerçekten seven tek kişisin.
Sanırım hepinizi hayal kırıklığına uğrattım. Niyetim bu değildi. Özür diliyorum.
Filmde kontrolümü kaybettim. Nasıl bilebilirdim, üzgünüm. Tekrarlanmayacak" diye yazmış.
O nasıl yağlamak öyle Clooney! Özür dilerken bir köprüden atlamadığın kalmış!
Clooney'nin adı gelecekte ABD Başkan adayları arasında geçiyordu, hatta sırf bu misyon için evlendiği söyleniyordu.
Bu e-postalardan sonra Clooney, karizmayı zor toparlar!

PARA KAZANDI
Bu yazışmalarda asıl ibretlik bölümler satır aralarında gizli. "Bu filmi sadece bir gişe hiti yapalım", yani 'Oscar için lobi yapmayalım.
Beğendiremeyiz, bari paramızı kurtaralım' diyor Clooney.
Bunlar sinema sektöründe bilindik konuşmalar ama izleyicilerin bir film nasıl gişe canavarı yapılır, Oscar'da lobicilik, adam kayırma nasıl olur sorularına ipucu teşkil ediyor.
Asıl bomba laf ise Pascal'ın "Seni para kazanarak koruyacağız.
Alınacak en iyi intikam bu" lafı. Gerçekten de Pascal güya eleştirmenlerden intikam aldı! 70 milyon dolar bütçelik film, sadece ABD'de 78 milyon 31 bin dolar hasılat yaptı.
Filmin dünya hasılatı ise 154 milyon 934 bin dolar.
Bir de buna DVD, blue-ray satışları, TV haklarını da ekleyin; bu başarısız filmden bırakın zarar etmeyi iyi de kar ettiler.

EVDE FİLM KEYFİ
İşte sinemada böyle dönüyor işler! Büyük sinema şirketleri bir film kötü çekilse de ondan büyük kar elde ederler. Kötü filmi pazarlamak da daha büyük bir sanat ve iş kolu aslında! Bizde de bu pazarlamanın örnekleri var. Twitter'da, dandik filmler çok iyiymiş gibi algı yaratılıyor. Filmler sinema eleştirmenlerinden kaçırılıyor, gösterilmiyor. Bir de bu taktiklere hak veren gazeteciler var!
Olan yine izleyiciye oluyor.
12-16 liraya öğrenci, 20 liraya tam bilet alıyorlar.
Sinemalarda; 50 kuruşluk su 3 lira, 2 liralık kola 5 lira, 3 liralık mısır 12 liraya satılıyor. Bir de üstüne 20-25 dakikalık reklam izleme eziyetini çekiyorlar.
Sonra da izledikleri film Clooney'ye verilen söz doğrultusunda pazarlama harikası vasat bir yapım çıkıyor!
O zaman da halk 'Yaşasın korsan' diyor.
Evde 3 liraya DVD keyfi yapıyor; çayını demliyor, mısır-su bedava, reklam eziyeti yok... Oh mis! Haksız da sayılmazlar yani!