Ankara'da Şenol Yurttaş adlı vatandaş Ocak 2019'da sabah yürüyüşü yaparken köpeği cam parçasına basarak yaralanınca doğadaki cam şişeleri toplamaya başlamış. 3 yılda 746 çuval şişe toplayan Yurttaş "İnsanlar doğayı kirletmekten vazgeçsinler. Cam kırıkları hayvanların ayağını kesebilir. Ormanlar için de çok tehlikeli" diyor. Şenol, 'Yurttaş' soyadının önüne 'örnek' kelimesi eklenmesini sonuna kadar hak ediyor.
O şişeleri çöp tenekesine atmak ya da bir poşete koyup en yakın çöp tenekesine atmak bu kadar zor mu? Şişeyi yere fırlatıp kırınca adam mı olunuyor?
Yazın Ege ve Akdeniz bölgelerinde çıkan orman yangınları Kurban Bayramı sonrasına denk gelmişti. Pandemi yasakları kalktıktan sonra en yoğun insan hareketliliği bayramda yaşanmıştı.
AĞIR PARA CEZASI
Bazı insanlar dağlara, ormanlara çıkıp piknik yaptı, çöpleri, şişeleri yere fırlatıp mutlu bir şekilde evlerine döndüler. O kırık cam parçaları sıcaklığın çok arttığı dönemde mercek görevi gördü. Yangınların kaçının cam parçalarından çıktığına dair bir araştırma yok ama bazı yangınların kırık cam parçalarından çıkmış olma ihtimali yüksek.
Küresel ısınmadan en çok etkilenecek ülkelerden biri de Türkiye. Yani her yaz orman yangınları artacak! Ormanlarda mangalın dışında sigara içmek de yasaklanmalı! Çevreye çam şişe atanlar için vakit kaybetmeden ağır para cezaları çıkarılmalı.
Hem doğayı kirletiyorlar, hem hayvanlara zarar veriyorlar, hem de ormanların yanmasına neden oluyorlar! Bu sorumsuzluğun cezası ağır olmalı!
***
YAŞLILARA ÖZEL ACİL SERVİS
Türkiye'de Acil Tıp Uzmanları Derneği'nin (ATUDER) hazırladığı sadece 65 yaş üstündekilere yönelik acil servis projesi, Avrupa Birliği (AB) tarafından kabul edildi.
AB'nin desteklediği proje ekibinde, Romanya ve İspanya da var. Projenin ilk Türkiye'de uygulanması ve model oluşturması hedefleniyor.
Çocuk acil servislerinin benzeri yapılacak galiba. Pilot bölgeler seçilecek, acil servislerde entegrasyonu belirlenecek.
Yaşlı nüfusumuz giderek artıyor. Aslında polikliniklerde de yaşlılar beklememeli. Bastonlu ya da yürüyemeyen vs. birçok yaşlı hasta var.
Türkiye yaşlılara evde sağlık hizmeti sunan öncü ülkelerden biri. Bir de yaşlılara özel acil servis olursa yaşlılara sağlık hizmeti kalitesi daha da artar.
***
DÜNYA KUPASI 2 YILDA BİR OLSUN MU?
FIFA, Dünya Kupası'nın dört yılda bir yerine iki yılda bir yapılması önerisinde bulundu. Projenin fikir babası Arsene Wenger'in planı şöyle: Dünya Kupası'nda eleme maçları için uluslararası takvimde sürekli küçük aralar verilmesi yerine eleme maçları 10'dan yediye düşürülecek ve bir ayda tüm eleme maçları oynanacak. Böylece futbolcuların maç trafiği azalacak ve Dünya Kupası iki yılda bir yapılacak.
4 YILDA BİR OLSA?
UEFA ve Avrupa Kulüpler Birliği bu projeye şiddetle karşı çıkıyor. Olimpiyat Komitesi (IOC) de böyle bir uygulamanın diğer büyük uluslararası spor organizasyonlarıyla çakışmaya neden olacağını ve bunun futbol dışındaki sporların çeşitliliğini ve gelişimini baltalayacağını açıkladı.
Dünya Kupası'nın daha çok ülkenin katılacağı şekilde iki yılda bir düzenlenmesi belki futbol severlerin hoşuna gidebilir. Peki, bu durumda dört yılda bir düzenlenen Avrupa Şampiyonası daha değerli olmaz mı?
Wenger'in planına göre 2026 Dünya Kupası, 2027'de Avrupa Şampiyonası, 2028'de Dünya Kupası ve diğer kıtasal kupalar düzenlenecek. Böyle olursa futbol takvimi çok sıkışır!
BİR ÖNERİM VAR!
Belki de FIFA'nın amacı UEFA'yı yemek! Gerçekten karmaşık bir havuz problemiyle karşı karşıyayız!
Bu proje gerçekleşmese bile benim naçizane şöyle bir önerim olacak: San Marino, Cebelitarık, Malta, Andorra gibi futbolda güçsüz ülkelerle Almanya, Fransa, İspanya gibi futbol devlerinin iki grup maçı oynaması anlamsız bir angarya. Asya, Amerika, Afrika vs. diğer kıtalarda da çok güçsüz ülkeler var.
Bu ülkeler kendi aralarında eleme oynayıp sonra büyük ülkelerle karşılaşmalılar.
***
ÖZLEM GÜRSES BU KEZ HAKLI
Muhalif gazeteci Özlem Gürses'i zaman zaman kutuplaştırıcı yorumları, asılsız haberleri için eleştiriyoruz. Örneğin Türkiye'den Çin'e giden ticaret treni hakkında "Halkalı'da duruyor tren Çin'e gitmiyor. Yolculuk Halkalı'da bitmiş" diye gülerek anlattığı yalan haber gündem olmuştu, sosyal medyada da çok eleştirilmişti.
ÇOK AĞIR BİR KÜFÜR
Önceki gün Gürses bir sitede kendisine edilen ağır küfür hakkında açtığı hakaret ve tazminat davasının savcılık tarafından takipsizlikle sonuçlandığını açıkladı.
Kendisine edilen ağır küfrü sansürsüz bir şekilde okudu. Gerçekte çok ağır bir küfürdü! Anladığım kadarıyla bu küfür bir haber sitesinde Gürses'le ilgili habere yapılan okuyucu yorumları arasında yer alıyor.
Vatandaş farkında değil galiba. Küfürlü bir tweet ile küfürlü haber yorumu arasında hiçbir fark yok!
Eğer Gürses'e, dediği gibi ismi yazılarak bu küfür edilmişse, bu küfürle ilgili alınan takipsizlik kararı örnek gösterilerek sosyal medyada her türlü hakaret edilir!
Sosyal medyadaki hakaretler ve linç eylemlerine karşı yasalar çıkarılırken Gürses'e edilen küfre takipsizlik kararı vermek büyük bir hata.
***
TRENDE TECAVÜZ!
ABD-Philadelphia'da bir kadın, banliyö treninde tecavüze uğradı. Trendeki güvenlik kamerası görüntülerinin incelendiği, tecavüz yaşanırken vagonda seyahat eden başka kişilerin de bulunduğu ve kimsenin olaya müdahale etmediği ya da polisle iletişime geçmediği ortaya çıktı.
Tecavüzcü 35 yaşındaki Fiston Ngoy hakkında tecavüz ve ağırlaştırılmış cinsel saldırı suçlarından dava açıldı.
Trende herkesin önünde böyle bir olayın yaşanması sözün bittiği yer olsa gerek.
Kim böyle bir olayın yaşanmasına izin verir?
İnsanı doğruyu ve iyiyi yapmaya yönelten vicdan diye bir içsel güç vardı, ne oldu ona?
***
Altyazı
'Her şey çok güzel giderken, çok güzele odaklanıp her şeyin gittiğini fark edememişim.' (Stalker)
