Bugün twitter'dan gidiyoruz bakalım, hayırlısı... Bir süre önce de çeşitli isimler altında Cem Yılmaz'lar türedi twitter aleminde. Hiç oralı olmadım çünkü Cem'in twitter'da hesabı olmadığını biliyorum. Fakat bir gün elimizde bir haber: "Cem Yılmaz gece uyuyamadı, sanat dünyasının ünlüleri hakkında döktürdü de döktürdü..." Neler, neler... İyi de adamın zekasına hakaret o espriler, olacak gibi değil. Belli ki birisi gece oturmuş, iyice çalışmış, ertesi gün bütün gazetelerde haber olmak umuduyla... Ya da 'bakın Cem Yılmaz kadar iyi espri yapıyorum, yiyorsunuz işte' diyerek egosunu tatmin edecek belki de. Yine de Şahan'a yaptığımı yaptım, arayıp check ettim; "Elbette ben değilim, çok da rahatsız oluyorum" dedi Cem. Ben de bunu, her normal insanın yapacağı gibi twitter'da, yani olayın merkezinde duyurdum. Sen misin duyuran? Herkes kandırılmaya ne meraklıymış meğer... Ne çok istermiş sahte de olsa bir ünlüyle twittleşmek! "Sana ne be, avukatı mısın?" lafları havada uçuşuyor. Avukat değilim ama gazeteciyim; işin doğrusunu yazmak zorundayım müsaadenizle! Ama o gün anladım ki kimse hoşlanmıyor doğruluktan, dürüstlükten, doğruyu öğrenmek için soru sormandan, cevap almandan, kurcalamandan, karşıdakinin hakkını savunmandan, karşındakine saygı göstermenden falan. Hepsi hikaye!

* * *

Şöyle düşünsenize... Çıkacak sahneleri mi yok bu insanların, anlatacak ortamları mı yok, katılacakları TV programı mı yok? Bu kadar fanatiği olan komedyenler içlerini neden twitter'da döksün Allah aşkına! Tamam, çok ünlü isim var twitter'da. Çoğu hayranlarıyla, seyircileriyle, izleyenleriyle en kolay/kestirme yoldan iletişim kurmak, yaptığı işleri duyurmak, kendisiyle ilgili haber vermek, hatta sosyalleşmek için twitter'da... Haklarında çıkan haberleri düzeltmek için bile kullanıyorlar bu alemi. Tekzip müessesesi bir nevi! Nitekim Cem Yılmaz da bu yolu seçti sonunda! Bir twitter hesabı kullanmasa da şirketinin adıyla açılan (fikirsanat) hesap sayesinde, hakkında çıkan yalan-yanlış haberleri düzeltiyor. Kabul edelim ki, her gün tekzip metni yollamaktan, her gün bir gazeteyi arayıp düzeltme yapmaktan daha pratik! Bunun ötesinde Şahan'ın da Cem'in de her gün oturup hayranlarına twitter'da cevap yetiştirmesi mümkün mü sizce? Milyonları peşinden sürüklüyor bu adamlar ya, kolay mı öyle... Girecek, bakacak, istemezse de çıkacak. Bu kadar basit işte! Ha meseleye farklı yaklaşanlar yok mu? Var elbette! Mesela Birol Güven twitter'da olma hadisesini şöyle anlattı: "Bizim yazı yazacağımız köşelerimiz yok, fikirlerimizi her an söyleyebileceğimiz platformlar yok. O yüzden söyleyecek lafı olup da söylemek isteyenler için müthiş bir ortam..." Twitter işte böyle bir platform... İsteyen kimseyi takip etmez, sadece izler.. İsteyen iletişim kurmak için orada olur; konuşur, tartışır, reklamını yapar, dahası kendini önemli hissetmek ister. Meraklısıysan takip edersin, meraklı değilsen bir tıkla takip etmekten vazgeçersin. Yani buna çok anlam yüklemek de saçma, yok saymak da! Kasmadan takılın işte ya...