Türkiye'nin en iyi haber sitesi
TUBA KALÇIK İLE GÜNDEME DAİR TUBA KALÇIK

‘Koronavirüs, beraberinde korona fobiyi getirdi’

Tüm dünyanın gündemi haline gelen koronavirüs hepimizin korkulu rüyası oldu adeta. Küresel salgın olarak nitelendirilen bu virüsün yayılım hızı oldukça yüksek. Henüz bir aşısı veya ilacı bulunmadığı için de, her ülke kendi imkanları dahilinde mücadele ediyor. Öncelikle şunu belirteyim, sürecin başından beri Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca çok özverili çalışıyor. Gece-gündüz demeden kamuoyunu bilgilendiriyor, koronavirüs ile mücadelede çok şeffaf bir süreç yürütüyor. Ona ve tüm sağlık çalışanlarına bir vatandaş olarak teşekkür etmek istiyorum. Sadece bakanımızın özverili çalışması yetmez bu süreci zararsız atlatmak için; biz de bilinçli davranmalı ve tedbirlerimizi almalıyız. Bu süreçte beden sağlığımız kadar ruh sağlımıza da dikkat etmemiz gerekiyor. Peki ruh sağlımızı korumak için neler yapmalıyız? Bu soruyu Uzman Psikolog Esra Ezmeci'ye sordum. İşte cevabı...



'UMUDUMUZ OLMALI'
"Koronavirüs, maalesef korona fobiyi de beraberinde getirdi. Kalıcı kaygı bozuklukları, takıntılar, sosyal fobi, panik atak yaşamamak için devamlı sosyal medya üzerinden korkutucu videoları izlememek çok önemli. Şu an alınan önlem kararlarının uygulanması; hastalığın yayılmasını önlemek, sürecin geçişini sağlıklı bir şekilde beklemek, paniği azaltmakla ilgili hususlarda da çok önemli. Bu konuda devletimiz ve Sağlık Bakanlığımız çok verimli çalıştı ve insan haklarının ve değerinin ülkemizde ne kadar önemli olduğunu bizlere gösterdi Ayrıca bu süreçleri atlattığımızda, bu ülkede yaşayan ve değer gören bireyler olarak diğer birçok ülkeye göre çok daha özgüvenli ve özdeğerli olacağımız çok net. Tabii ki toplum olarak koronavirüs konusunda bilinçli olmak en etkili koruma yöntemi. Virüse yönelik farkındalığın artması, yaşanan olumsuz psikolojik durumların kontrol altına alınmasında çok önemli. Bu salgın ve sürekli korkutucu konuşmalar insanların psikolojisini çok olumsuz şekilde etkilemektedir. Çocuklar ve yetişkinler için en korkutucu olanı dünyayı tamamen güvenilmez olarak görüp kendi çabalarının hiçbir işe yaramadığını düşünmeleridir. Korunmak için elimizden geleni yapmalıyız ama hayatın akışından vazgeçmemeliyiz. Eğer dünya üzerinde hiç etkimiz olmadığını düşünürsek bu bizi depresyon, ümitsizlik ve mutsuzluğa iter. Yani bu konuda mutlaka bir çıkış noktamız ve umudumuz olmalı."

'ŞÜKRETMEYİ UNUTMAYIN'
"Peki sürecin çocuklar için korkutucu olmaması için anne ve babalara neler tavsiye edersiniz?" diye sorduğumda ise şöyle cevap verdi Ezmeci:
"Kendiniz hijyen kurallarını uyguladığınız gibi çocuklara da kendini koruma ve hijyen yöntemlerini mutlaka öğretin. Kontrol edebileceğiniz her şeyi yapın ama edemeyeceğiniz şeyler için devamlı kaygı duyup hayatınızı tamamen kısıtlamayın. Çocukların yanında endişe ve paniğinizi devamlı belli etmeyin, dünyayı çok güvensiz bir yer olarak göstermeyin. Geçici bir durum olduğunu, gerekli önlemlerle korunduğunuzu anlatın. Gününüzü sadece virüs ve salgını konuşarak geçirmeyin, tedbirli olarak yapmanız gerekeni yapın. Ve sadece güvenli bulduğunuz iletişim araçlarını takip edin. En doğru bilgiye Sağlık Bakanlığı'nın internet sitesinden ulaşabilirsiniz Sahip olduklarınızı her gün hatırlamayı ve şükretmeyi unutmayın."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA