Türkiye'nin en iyi haber sitesi
TUBA KALÇIK İLE GÜNDEME DAİR TUBA KALÇIK

Türkiye'nin en güçlü seslerinden Zerrin Özer: Sağlık Bakanı’nı hayranlıkla izledim

Koronavirüs sürecinin Türkiye’de çok iyi yönetildiğini belirten Zerrin Özer, şöyle konuştu: “Sağlık Bakanı’nı hayranlıkla izledim. Cumhurbaşkanımızla yürüttükleri çalışma sonucu süreci kolay atlatıyoruz. Avrupa ve Amerika’da insanları ölüme terk ediyorlar. Devletimize teşekkür ederim. Vatandaşlarımız çok güzel sağlık hizmeti alıyor

Türkiye'nin en güçlü seslerinden Zerrin Özer GÜNAYDIN'a çok özel açıklamalarda bulundu. Müzik sektörünün zor bir dönemden geçtiğini, bu süreçte İstanbul Yeditepe Konserleri'ni organize eden Cumhurbaşkanlığına ve Polat Yağcı'ya teşekkür eden Özer, "Bu konserler sayesinde müzisyenler para kazandı" dedi.

Karantina dönemini nasıl geçirdiniz?
Benim için değişiklik olmadı aslında. Dünya benim yaşamıma uydu. Son yıllarda da vaktimi hep evimde geçirdiğim için karantina dönemi beni etkilemedi. Salgın döneminde bol bol dua ettim. Sağlık Bakanı'mızı hayranlıkla takip ettim. Çok güzel yönetti süreci. Özverili, gecegündüz çalışıyor. Ona minnettarım. Cumhurbaşkanımızla birlikte yürüttükleri çalışma sonucu şükürler olsun çok daha kolay atlatıyoruz salgını. Avrupa, Amerika gibi gelişmiş ülkelere bakıyorum, insanları adeta ölüme terk ediyorlar. Koronavirüs taşıyan insanlar perişan oralarda. Devletimize çok teşekkür ederim. Vatandaşlarımız çok güzel sağlık hizmeti alıyor. İyi ki Türkiye'de geçiriyorum bu salgın dönemini.

KİMSEYE YARANILMIYOR

Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenlenen İstanbul Yeditepe Konserleri'nde yer alan isimlerden birisiniz...
Müzik sektörü zor bir dönemden geçiyor. Bu dönemde Cumhurbaşkanlığı'na ve Polat Yağcı'ya çok teşekkür ederim; bize şarkı söyleme, sahneye çıkma fırsatı verdi. Çalışamayan çok müzisyen arkadaşımız oldu pandemi döneminde. İnsanlar eve ekmek götüremiyor, bu konserlerle müzisyen arkadaşlarımız para kazanıyor. Zaten konserler de bu amaçla yapıldı. Ben ekibime karşı da sorumluyum. İyi ki Cumhurbaşkanlığı böyle bir konser dizisi organize etti. Keşke daha çok konserler yapılsa.


Sosyal medyada bu konserlere ve buraya katılan sanatçılara çok büyük paralar ödendiğine dair ağır eleştiriler yapıldı...
Bu zamanda kimseye yaranılmıyor. Ne yapsanız eleştiriyorlar zaten. Yazılan, çizilen rakamlar doğru değil. Asla böyle rakamları kimse almadı. Neden destek olunmuyor bu konserlere anlamak mümkün değil. Çok büyük rakamlar aldı diye eleştiri yapanlar bana göre küçük düşünen insanlardır. Ayrıca sanat parayla ölçülmez. Biz müzik emekçisiyiz. Bir ülkenin ileri gitmesi için sanatının önde olması gerekiyor. Gerçek sanatçılar var olursa ancak ülke ileriye gider. Gerçek sanatçıya değer verilmek zorunda.
Müzik kariyerinizde birçok engelle karşılaştığınızı söylemiştiniz. Şimdi baktığınızda neler hissediyorsunuz?
Kendi tırnaklarımla bu noktaya geldim. Tanınmadığım zamanlar büyük firmalardan çok teklifler de gelmişti ama zoru seçerek özgürce müziğimi yaptım. Tek başıma mücadele ettim hep. Bir pişmanlığım; çocuk yapmamış olmam, kariyerimi daha önemsedim çünkü. Bir diğer pişmanlığım ise yurt dışından çok büyük teklifler gelmişti ama kabul etmedim. Rahmetli annem izin vermedi gitmeme. Paris'te Eyfel Kulesi'nde Erkan Özerman'ın düzenlemiş olduğu Türkiye için tanıtım konserleri verdim. Paris'teki Olympia'da bir resital için sahneye çıktım. O zamanlar konserlerime yapımcılar gelmişti ve benimle anlaşma yapmak istediler. Keşke kabul etseydim, dünyaya meydan okurdum çünkü. Avrupa ve Amerika'da yerim hazırdı, Türkiye'deki gibi zorluklar da yaşamazdım o zaman. Gerçek sanatçının değeri bilinmiyor ülkemizde ne yazık ki. Menfaat ilişkilerine dayalı dostluklarım olmadı. Para için bana kimse istemediğim bir şeyi yaptıramaz. Vefa önemlidir. Hiç hesapçı da olmadım. Karakterim yaptığım mesleğe çok ters.

'O PARTİYE YA DA ÖBÜRÜNE YAKIN' DEMEK SANATÇIYA SAYGISIZLIK

CHP ve bazı kesimler Cumhurbaşkanı'na yakın olan sanatçıların bu konserlere katıldığını söylüyor. Ne düşünüyorsunuz?
Bu eleştirileri hiç üstüme alınmıyorum. Ben halkın sanatçısıyım. Müziğe yıllarımı verdim. Sanatçı halka mal olmuştur. O partiye yakın ya da öbürüne yakın gibi sıfatlar kullanmak sanatçılara saygısızlıktır. Atatürk, "Hepiniz milletvekili olabilirsiniz. Bakan olabilirsiniz. Fakat sanatçı olamazsınız" der. Beni eleştirenlere bu sözleri hatırlatmak istiyorum. Ben sanatçıyım, ömrümü müziğe verdim. Şarkı söylemek beni ayakta tutuyor, hayata bağlıyor. Bu konserler sayesinde birçok sanatçı arkadaşım gibi ben de bir gün bile olsa tekrar müzikle nefes aldığımı hissettim. Şarkı söylemek benim hayatım. Ben 40 yıldır sahnelerdeyim, hayatım müzik içinde yoğruldu. Yine söylüyorum, Zerrin Özer Türkiye'nin sanatçısıdır.

ÖLDÜKTEN SONRA ADIMA GECE
DÜZENLEMEYİN, FİLMİMİ YAPMAYIN

Sanat hayatınız boyunca zorlandığını söylediniz. İnsanlara güveniniz de mi gitti?
Evet. Eskiden çok güvenirdim ama şimdi güvenmiyorum insanlara. Beynim daha farklı çalışmaya başladı. Hayatı öğrenmeye başlamak ve tecrübe sahibi olmak de insana çok şey katıyor. Mesela eskiden daha katı çizgilerim varken şimdi 'olabilir' demeyi öğrendim. Ama değişmeyen çizgilerim var. "Düşmanını yanında tut" diyorlar ama ben sevmediğim insanı yanımda tutmayı bırak, selam bire vermem. Bazen şarkı videolarımın altına yazılanları okuyunca, insanların beni böyle sevdiğini görüyorum ve çok mutlu oluyorum. Yaşarken kıymetimin bilinmesini isterim. Öldükten sonra değerim bilinse ne anlamı var ki. Vasiyetim var zaten, ben öldükten sonra ne adıma gece düzenlensin, ne de filmim yapılsın. Ben gittikten sonra hepsi boş.

KADINA ŞİDDET UYGULAYAN ERKEĞE AYNISINI YAPMAK GEREKİYOR

Son günlerde kadına şiddete yönelik haberler okuyoruz sık sık...
Kadına şiddet uygulayan erkeklere ben de aynı şiddeti uygulamak istiyorum. Ondan anlarlar ancak. Konuşmakla anlaşmak varken şiddet uygulamak cehaletin en büyük örneğidir. Medeni erkek zaten şiddet uygulamaz kadına. Erkekler dünyanın en cahil insanlarıdır. Bunlara laf da anlatamazsınız çünkü anlamazlar. Bundan dolayı da onlara yaptıkları şeyi uygulamak gerekir diye düşünüyorum.

MİDE KÜÇÜLTME AMELİYATI OLMAK RİSKLİ, KARANTİNADA 8 KİLO VERDİM

Kilo da vermişsiniz karantina döneminde..
Bazen tek, bazen çift öğün yedim ve üç beyazdan uzak durarak 8 kilo verdim. Hamur işlerine düşkünüm ama yemedim.
Mide küçültme ameliyatı olmayı düşündünüz mü?
Hayır. Doktorlarım da müsaade etmiyor. Türkiye'de bu ameliyatlar bilinçli yapılmıyor. Amerika'da veya Avrupa'da obezlere yapılıyor. Bizim ülkede herkes oluyor. Sağlıkla oynanmaz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA