Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NİHAT HATİPOĞLU

Şimdi muhasebe zamanı

Kıyameti anlatan "Tekvir Suresi"nin 26. ayeti sarsıcı bir soruyla ruhumuza hitap ediyor ve bizi kendimizi kadraja koymaya çağırıyor. Sadece ruhumuza değil, bütün varlığımıza hem de çok açık bir soruyla hitap ediyor: "Nereye gidiyorsunuz?"
Kur'an-ı Kerim aslında yoldan çıkmışlara şöyle diyor: "Allah'tan ve O'na itaat etmekten başka bir yere mi koşuyorsunuz? Başka bir çıkış mı buldunuz? Başka bir hidayet mi arıyorsunuz? Siz kendinizi nereye teslim ettiniz? Kur'an dururken hangi hidayetten medet umuyorsunuz? Hz. Muhammed (SAV) dururken hangi yol göstericiye koşuyorsunuz? Allah dururken batıl, sahte ve kahrolası hangi yalana teslim oluyorsunuz? İslam dururken hangi ikiyüzlü şeytana iman ediyorsunuz? Helal rızık varken hangi haram yemeğe ekmek doğradınız? Bunca kul hakkı yemişken hangi adımla vicdanınızı rahatlattınız?"
Evet bu sorular çoğaltılabilir. Bu soruları biz kendimize sormalıyız. Son zamanlarda kimliğimizi yitirdik. Helalharam ayırmadan yeter ki kazanalım dedik. Garibi ve garibanı hiç görmez olduk. Feryat eden bir gönlü yaralı varsa kulağımızı dış sesleri almayan kulaklıklarla izole ettik. Velhasılı Kur'an, Hz. Peygamber, vicdan, akıl ve insaf neyi emrettiyse zıddına yapıştık.

Gün geçtikçe bencilleşiyoruz
Bencilleştiğimiz yalan mı? Zor günlerde, elhak elimizi, kolumuzu, sırtımızı, göğsümüzü yardımlarla doldurup paylaştık. Çok iyi bir halkımız var. Zor günlerde koşturan, onurlu ve şerefli bir milletimiz var. Ama hayatın rutine bindiği günlerde bunları hatırlamaz oluyoruz. Benmerkezci bir ruh hâline bürünüyoruz. Kendimiz ve sevdiklerimiz bizim için önemli hale geliyor.

Fırsatçılık yapıyoruz
Fırsatçılık yaptığımız yalan mı? Depremzedelerin ve yardıma gelenlerin kullandığı şehirlerarası yolda çay servisi yapan bazı işletmelerin çayı 25 liradan sattıkları yalan mı? Bazı ev sahiplerinin kiraları hemen iki katına çıkardıkları yalan mı? Deprem bölgesinde bazı nakliye şirketlerinin fiyatları artırdıkları yalan mı? Bunun adı ne? Fırsatçılık değil mi? Bari bugün bunu yapma! Bu yaralı olduğumuz bir gün. Şimdi kanun ve kural uygulanıyor bu fırsatçılara elbette, ama illa ki devlet mi yakanızdan tutsun? Hiç mi insaf duygunuz kalmadı?

Kendimizi sorguya çekelim
İki türlü muhasebe vardır. Biri maddi, yani cezai, kanuni muhasebe, öteki ise manevi muhasebe. Birincisi benim alanım değil. Devlet elbette gerekeni yapıyor, savcılar adım atıyor. Ama bizim odaklanmamız gereken manevi muhasebe.
"Bir kuş, bir kuşu parçalarsa sanki ben can çekişiyorum" diyen kalem sahibinin işaret ettiği muhasebeden bahsediyorum. "Bütün çarşı yandı senin dükkânın hariç" dendiğinde "Hamd olsun" diyen, ama sonra diğer Müslümanların kaybıyla hemhal olmadığı için, sadece kendini düşündüğü için yıllarca tövbe eden sadık bir müminin yaşadığı muhasebeden bahsediyorum. Depremde çatlayan duvarını hemen sıvayan ve güya ayıbını örten insanın yaşaması gereken muhasebeden bahsediyorum.

Dünyalık yaşamayalım
Yazımı bildiğiniz bir iki uyarıyla bitireyim. Sonsuz bir âlemin yolcularıyız. Dünyadan sonra ikinci bir hayat kurulacak. O hayatın bedbahtları var, kazananları var. Kim burada hak, hakkaniyet, vicdan, akıl ve her şeyden önce Kur'an'ın sözünü dinlerse kurtulur. Kur'an'ın ve Hz. Peygamber'in buyurduğu her şey mutlaka olacak. Ondan kaçış yok.
O zaman sadece dünyalık yaşamayalım, ahireti hatırlayalım. Allah'ın gücü, kudreti ortada. Hiçbir güç O'nun önünde ayakta duramaz. O'na isyan sayılacak hiçbir şeye el uzatma. Kaybedenlerden olursun. Kimseyi kandırma. Kul hakkına el uzatma. Sınırını aşma. Zor günde yarayı sar. Dinin gereğini elden geldiğince yap. Bencillikten, kibirden, kendini büyük görmekten vazgeç. Bir gün seni küçültür Allah. Haddi aşarsan bir gün Allah defteri açar.

Düşündüren anlar
Kızılay depremzedelere yemek dağıtıyor. İnsanlar ellerinde yemek kabı sırasına bekliyor. İşveren ile işçi, amir ile memur aynı sırada. Zor günde aynı sıradalar, biri önde değil. Önemli olan hayatın her anında bu tevazunun görülmesidir. Zor günde değil.

***


ZEKATIMIZI DEPREMZEDELERE RAMAZANDAN ÖNCE VEREBİLİR MİYİZ?
Zekâtın tahakkuk etmesi için bir yılın dolması gerekir. Malın üzerinden bir yıl geçmedikçe zekât farziyeti oluşmaz. Ancak kişi bir yıl dolmadan önce de tahakkuk edecek olan zekâta mahsuben zekâtını verebilir. Özellikle depremzede kardeşlerimizin ihtiyacına yardımcı olmak için bu dönemde zekâtınızı vermeniz faydalı olacaktır.
Allah bazılarının kalbini nasıl mühürler?
Yüce Allah herkese iradesiyle doğruyu bulma yolunu açmıştır. Neyin hayır, neyin şer olduğunu Kitap'la ilan etmiştir. Kişi artık hür iradesiyle ya iyiyi ya da kötüyü seçer. Bu seçimden dolayı da sorumlu olur. Bazı insanlar günah ve kusur işleseler de daha sonra kalplerini Rabb'ine açıp tövbe ederler. Bazıları ise günah ve kusurlarını umursamaz, onları küçümser, dini uyarıları da önemsemez. Bu kişiler kalplerini Allah'a kapattıkları ve tövbe etmeyecekleri için de Allah onların kalbine mühür vurur. Hak ettikleri için. Yoksa Allah hiçbir kulun kalbine durup dururken mühür vurmaz. Allah, kula zulmetmez.
Neden bütün kötüler bu dünyada zarar görmüyor?
Bu dünyada kişi bir nevi ahiret için tohum atar. İyi veya kötü her işin karşılığını ise ahirette alır. Bu nedenle "Dünya ahiretin tarlasıdır" denmiştir. İnsan yaptığı her iyiliğin veya işlediği her kötülüğün bedelini bu dünyada değil, ahirette alacaktır. Gerçek adaletin tahakkuk etme yeri ahirettir. Dünyada ise bazı haller ve bazı günahlar için acil azap veya hesap gelebilir. Ama gerçek hesap ahirette, yani kıyametten sonraki dönemde gerçekleşecektir. Dünya bir imtihan sahasıdır. Allah (CC) bu sahada herkese hareket alanı yaratmıştır. Bazen iyilere bazen kötülere kapı açılır. Bu da imtihanın bir parçasıdır. Yoksa bütün kötüler anında zarar görselerdi veya bütün iyiler anında nimet içinde olsalardı bu durumda imtihanın sırrı bozulurdu. Nitekim A'raf 182. ayet bunun bir yönünü özetliyor: "Ayetlerimizi yalanlayanları hiç bilmedikleri yerden adım adım yıkıma götürürüz. Onlara mühlet veriyorum. Ama bilin ki cezalandırmam çok çetindir."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA