Yetki yasasının son günü, hemen bayram arefesinde, Türkiye Kamu Hastaneleri Birlikleri Yasası, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) şeklinde çıkarıldı. Devlet hastaneleri sisteminde önemli bir değişiklik meydana getirecek olan yeni düzenleme, neden yangından mal kaçırırmış gibi, kaş ile göz arasında gerçekleştirildi?
AK Parti iktidarı, geçtiğimiz yıllarda Kanun Hükmündeki Kararname'ye hiç başvurmadı. Tarhan Erdem'in Radikal'deki yazısından aldığım bilgiyi yayınlıyorum: "1972-1980 arası 34 Kanun Hükmünde Kararname çıktı. 1981-1990'da 316; 1991- 2001'de ise 173 adet Kanun Hükmünde Kararname yayınlandı. Mevcut iktidar, 2002'den bugüne kadar, sadece 34 defa Kanun Hükmünde Kararname'ye başvurdu ama, bu 34'ün tümü, son yetki yasası çerçevesinde gerçekleştirildi. 9 yıl, hiç Kanun Hükmünde Kararname yayınlamayan AK Parti iktidarı, son 5 ayda 34 KHK çıkardı."
Bu tavır değişikliğinin sebebini anlamakta şahsen güçlük çekiyorum.

Türkiye Bilimler Akademisi'nin üye yapısını da, KHK ile değiştirdiler. Yeni yapılanma yüzünden Akademi'nin özerkliğinin zedelendiği söyleniyor. Konunun yabancısıyım. Mutlaka hükümetin de gerekçesi vardır. Kanun, parlamentoda tartışılsaydı, hangi adımın niçin atıldığını daha iyi anlayabilecektik. Aynı şekilde, "Neden devlet hastaneleri farklı bir çatı altında birleştiriliyor? Bunların başına niçin sözleşmeli personel getirilecek? Bu şekilde devlet hastaneleri daha iyi hizmet mi verecek?" gibi sorularımız da cevapsız kalıyor. Çünkü, yeni düzenleme bir çırpıda KHK ile çıkıverdi; suallerimiz bayram havasında kaynadı gitti. Oysa hepimizin sağlığını ilgilendiren bir konu. Türkiye Kamu Hastaneleri Birlikleri Yasası'nın bir maddesinde, yeni oluşturulacak Kurum'un, kamu hastanelerini gerektiğinde birleştirebileceği, bir yerden bir yere nakledebileceği ya da kapatacağı öngörülüyor. Tıp çevrelerinde ise, şöyle bir endişe var: "Bazı kamu hastaneleri birleştirilirken, kıymetli bir arazi üzerinde bulunan biri kapatılmak suretiyle acaba rant elde etmek mi düşünülüyor?"
Örnek vermek gerekirse, diyelim ki, tek bir paketin içine İstinye Devlet Hastanesi'yle Şişli Etfal ve Sarıyer hastaneleri konuldu. Acaba, İstinye'nin değerli arazisi inşaata mı açılacak? Hiç ihtimal vermiyorum ama, böyle endişelerin kulağıma geldiğini de söylemeliyim. Özellikle, tartışmaya imkân vermeyen bir hızla KHK çıkınca, herkes, öküzün altında buzağı aramaya başlıyor.