Türkiye'nin en iyi haber sitesi
KEREM ALKİN

Koronavirüs ve yeni ‘sınıf’lar

Kovid-19 koronavirüs küresel salgınının dünya ekonomisi, küresel ticaret, hatta uluslararası siyasete olan geniş kapsamlı etkilerini ve 'post-koronavirüs' dönemini haftalardır sizlerin değerlendirmelerine sunuyoruz. Bununla birlikte, 'virüsle birlikte yaşamak' olarak ifade edebileceğimiz bu zorlu dönemin toplumsal ve bireysel hayatımıza etkilerine yönelik olarak da önemli değişimler ve etkileşimler söz konusu. Konunun 'gelir dağılımı' penceresinden ortaya koyduğu tablo hayli ilginç.
Malum, gerek uluslararası ekonomi kurumları, gerekse de ulusal istatistik kurumlarının analizlerinde, gelir dağılımına yönelik gelir sınıfları 'üst', 'orta üst', 'orta', 'orta düşük' ve 'düşük' gelir grubu sınıfları olarak geçer. Ancak, 'küresel virüs salgını'nın sebep olduğu ekonomik ve toplumsal travma ve kırılmalar, gelir dağılımı penceresinden, konuya farklı bir perspektifle bakmamızı gerektiriyor.
Bu noktadan hareketle, ilk dikkate almamız gereken 'gelir sınıfı' 'asla kaybetmeyenler' grubu olarak isimlendirilebilir. Bu üst gelir sınıfı, 'tam korunaklı' olarak tanımlamak da yanlış olmayacaktır. Bu gelir sınıfına giren grupta, dünya ekonomi-politiğinin karşı karşıya kalabileceği her türlü riske göre 'hazırlıklı' olma, 'atıl varlıkları' çabuk likidite etme; hatta pek çok kesim küresel krizlerde kaybederken, doğru alana yatırım yapmış olmaları veya bizzat 'krizi yöneten' ekibin içinde olmaları itibariyle, servetine servet katan grup.
İkinci grup, 'orta-üst' ile 'orta' gelir sınıfının büyük bir kısmını temsil eden 'on-line beyaz yakalı orta sınıf' olarak tanımlayacağımız grup. Bu grubun içerisinde belirli bir seviyenin üzerindeki şirketlerin ve KOBİ'lerin sahibi iş insanları ve göreceli olarak 'yüksek maaş'la çalışan profesyonel kesim yer alıyor. Bu sınıf, 'virüsle birlikte yaşama' döneminde bütünüyle 'dijitalleşmiş' durumda ve yaşam standartlarını kaybetme endişesiyle, daha önce hayli titiz oldukları özlük haklarını bir kenara bırakarak, normal çalışma saatlerinin ötesinde bir tempoya girmiş durumdalar.
Üçüncü grup, 'her daim fedakar sınıf'. Ekonomideki gelişmelere, küresel ve bölgesel olaylara karşı maddi koruma imkanları ve tasarrufları sınırlı, ister istemez 'kaderci', problemlerini 'günlük' çözen, buna karşılık ülkenin mal ve hizmet üretiminin en ağır yükünü omuzlarında taşıyan sınıf. Tarımdan imalat sanayine, esnaf faaliyetlerinden hizmetler sektörüne, tüm ülke ekonomisinin vazgeçilmez insan kaynağı olan bu kesim, dünyanın her yerinde katma değerden hak ettiği payı alamıyor.
Dördüncü grup, 'tümüyle çaresizler sınıfı'. Yaşlılar, kimsesiz, evsiz veya kaçak göçmen olarak, en ağır yaşam mücadelesindeki kesimler. Koronavirüs küresel salgınının sebep olduğu travma, 'gelir' açısından toplumsal katmanların yeniden tanımlanmasını gerektirecek. Umalım ki, 'çıkarılan dersler', daha adil bir dünya için çaba sarf edilmesine ön ayak olsun.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA