Turkuvaz Medya olarak, Türkiye Ekonomi Programı'nın kalbinde yer alan "ihracat" konusunda özel bir misyon üstlendik. Ana başlığımız dış satım olsa da... İmalat sanayinin temposu, finansman koşulları, kur ve fiyat istikrarı, istihdam, enerji maliyetleri, küresel resesyon riski... Yani makro ve mikro gündemin tüm başlıklarını masaya yatırıyoruz. Bursa, Konya ve Kayseri'den sonra dün Gaziantep'te idik.
Gözlemlerimi ve iş dünyasının beklentilerini aktarmadan önce gazi şehrimizin özgün yönlerini kısaca hatırlatmak istiyorum. Neden? Çünkü bu kez "devlet babadan" destek talepleri var da ondan.Gaziantep, kendi göbeğini kendisi kesen, dış ticaret fazlası veren, devletten hazır beklemeyen, vizyonerliği ve iş becerisi ile öne çıkan, göç alan ama herkese iş/aş sunan bir kent. Yani, "rol model" bir metropol...

***

Gaziantep'te bir kez daha müşahede ettik ki... Sahada bulunmak, halkla sıcak temas kurmak, gövdesi taşın altında olan insanları dinlemek, çözüm odaklı yaklaşım sergilemek çok önemli. Nitekim Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, zirvemizin onur konuğu Ticaret Bakanı Mehmet Muş'a hitap ederken, tam da bahsettiğim noktayı vurguladı...
Şahin, bir dönem kendisinin de bakanlık yaptığını, siyasetin güçlüklerini bildiğini, memleketin derdi ile dertlenen üretken insanlara yardım etmenin çok kıymetli olduğunu, Bakan Muş'un sorun çözen özelliği ile ön plana çıktığını anlattı.

***

Peki, Gaziantep'te ne gördük?
*Bahane değil, iş üretmeye devam ediyorlar.
*İç ve dış sorunlara rağmen morali yüksek tutmaya çalışıyorlar.
*Küresel enerji şokunun ağır maliyetini derinden hissediyorlar.
*Ve gelip "krediye erişim sorununa!" takılıyorlar. Siyasi, jeopolitik, ekonomik belirsizlik faktörlerinin bir şekilde üstesinden geliyorlar.
Lakin... Kamu bankaları dışında hakiki manada işletme veya yatırım kredisi limiti bulamıyorlar. Gerek yurtdışından gerekse iç piyasadan tedarik ettikleri hammadde ve ara malı fiyatlarındaki artış nedeni ile üretimin ve ihracatın sürdürülebilirliği için mutlaka işletme sermayesi takviyesine ihtiyaç duyuyorlar.
Kanımca, bankalar dosyasını yeniden açmak ve içeriğini güncellemek ilerisi için çok faydalı olacak.
Nedeni gayet açık.
Büyüme performansı giderek hız kesiyor!
Bankalar, kredi açmak yerine alternatif alanlara kaynak aktardığı ve iyi kazandığı için ticari kredilerde iştahlı davranmıyor.
Elbette Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, finansal sistemin seyrini gün be gün izliyor.
Ancak yine de... Sayın Cumhurbaşkanımızın, bu yıl kar rekoru kıran bankaların patronlarını ve genel müdürlerini bir masa etrafında toplaması gerekiyor. Özel sektör bankalarının, hükümetin selektif kredi politikasının paydaşı olması, sektörel ve stratejik önceliklere göre fon kullandırması, imalatçı ihracatçıların kredi taleplerini hızlıca ve mutlaka karşılaması hayati önem taşıyor!
Unutmayalım, kamu hariç bankaların toplam krediler içinde ihracata ayırdığı pay sadece yüzde 6.