Sanayi kapitalizmi bitti. Yeni bir dünya düzeni kuruluyor. Toprak, su, çevre ve enerjiyle ilgili kaynak paylaşımı olanca hızıyla sürerken şirketler, daha doğrusu kurumlar demokrasinin en önemli ayağını oluşturuyor.
Artık dış politikanın altın anahtarı ekonomi. Enerji de ekonominin beyni.
Dolayısıyla hem bölgenin hem de Türkiye'nin geleceğini belirleyen dış politikayı ve küresel şirketleri çok iyi izlemeliyiz. Bu bölgede paylaşım kavgası süren petrol ve gaz paraya dönüşmezse, barış gelmez! Ankara, uzun süredir Bağdat'ın siyasi basıncı ile Erbil'e konuşlanan 18 dev enerji şirketinin baskısı arasında kaldı. Ucuz, kaliteli petrol ve gaza ihtiyacı olan Türkiye, 10 yıldır stratejik planlamayı yapamadı. Bocalıyor!..
***
Bağdat ile Erbil arasında uzun süredir çözülemeyen
iki büyük sorun var. İlki, Irak Anayasası'na göre
yüzde 17'lik petrol paylaşım kavgası. Bundan daha önemlisi, perde gerisinde kalan
petrol paylaşım modeli çekişmesi. Irak Başbakanı
Maliki ile Kürt Bölgesel Yönetimi lideri
Barzani'nin petrol paylaşım modeli taban tabana zıt! Kıyamet de bu yüzden kopuyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız'ın ani Bağdat ve Erbil ziyaretinin nedeni bu.
Bağdat,
risk paylaşım modelini benimsemiş.
Bu modelde ilgili ülke petrol ve gaz sahasını verdiği şirketlere taşeronluk yaptırıyor.
Karşılığında petrol veriyor. Irak'a yerleşmiş
40 şirketten güneyde yatırım yapan
22'sinin modelden hoşnut olduğu söylenemez!
Oysa Erbil öyle mi? 10 yıl önce küresel enerji devleriyle
çok sempatik anlaşmalar (!) yaptı. Tüm sahaları
üretim paylaşım modeliyle şirketlere tahsis etti. Varil başına Erbil'e para ödenecek. Barzani bir an önce paraya kavuşmak istiyor. Modelle ilgili Bağdat'ın onayını almamasına rağmen yolundan şaşmıyor.
Dolayısıyla Kürt bölgesinde imzaladıkları anlaşmalarla rezervlere sahip olan şirketler, hukuki durumun netleşmesini istiyor; bu netleşmeden Doğu Akdeniz'den petrol, TANAP üzerinden de gaz akmasına karşı çıkıyorlar.
***
İşte
Bağdat, Erbil ve
Ankara'dan çok,
ABD, Rusya, Çin ve
Almanya kendi enerji şirketleri adına devrede. Kimse
Exxon Mobil, Gazprom, BP, Shell, China Petrol'ü atlayarak Irak satrancını oynayamıyor. Bağdat'ta da Exxon Mobil var, Erbil'de de... Erbil'e 1 milyar dolar yatırım yapan Gazprom, Bağdat'la da iş yapıyor.
Maliki'ye destek veriyor.
Bu durumda kim Erbil'i takar? Dün Bakan Yıldız dedi ki, "
Bağdat'sız olmaz!"
Bundan böyle Erbil'le Bağdat'ın yolu bölgeye yatırım yapan şirketlerin politikasından geçecek.