Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AHMET ÖRS

Yeni yılı nasıl karşılamalı?

Eğer 31 Aralık akşamını evde aileniz ya da dostlarınızla birlikte geçirecekseniz hazırlıklara erken başlamalısınız. Gecenin favori yemeği hindiyi pişirmek de tavuk pişirmekten farklı; deneyim istiyor

Milenyumu yaşayalı aradan upuzun dört yıl geçtiğini, birkaç gün sonra 21. yüzyılın beşinci yılına atlamaya hazırlandığımızı düşündükçe içim bir tuhaf oluyor. Zaman ne kadar da çabuk geçiyor. 20. yüzyılı terk ettiğimizde hayatımızda kayda değer hiçbir değişiklik olmamıştı. Ama bu yılbaşı sabahı uyandığımızda, her yıl olduğu gibi bu yıl da canımızı biraz daha acıtacak yeni vergiler dışında, bir yenilikle daha karşılaşacağız. Liramız, altı sıfırdan arınmış Yeni Türk Lirası oluyor. Geçen yılbaşlarına göre ulusça oldukça iyimseriz. Çünkü çoğumuz her zamankinden biraz daha çağdaş, daha Avrupalı hissediyoruz kendimizi. Her yıl olduğu gibi senenin son günleri gelip çattığında kafamızda şu soru uyanıyor: "Yeni yılı nasıl karşılamalı?"

Bu sorunun tek bir yanıtı yok kuşkusuz. Kimileri benim gibi yılbaşı akşamı evden dışarı adım atmaktan adeta korkar. Çünkü bir yıl boyunca işleri pek de iyi gitmeyen her türlü meslek erbabı, yılbaşı kutlamaya hazırlananların cüzdanına göz dikmiş gibidir. Geçtiğimiz yaz Atina'da Olimpiyat Oyunları sırasında yaşandığı gibi, her yerde tarifeler ikiye ve daha fazlasına katlanır. Yılbaşına rağmen çalışmak zorunda olan kesim, sanki eğlenmeye kalkanlardan intikam almak ister gibidir. Kimileri de yılbaşı akşamı kendilerini evden dışarı atma yanlısıdır. "Çılgınlar gibi eğlenmek" bu gibilerin sloganıdır. Onları bekleyen çeşitli tehlikeler arasında birinin, birkaç senedir tekrarlandığını, yine de bundan kimsenin ders almadığını görüyorum. Sözüm, durmuş oturmuş eğlence yerlerinden dışarı. Ama her yılbaşı, bu geceye özgü bazı fırsatçı organizatörler ortaya çıkıyor. Kaç yıldır ailenin gençleri bu gibilerin tuzağına düştükleri için biliyorum. Bu konuda İstanbul'un değişik yerlerinde partiler düzenleneceği daha günler öncesinden duyuruluyor. Kuşkusuz bunlar arasında iyi niyetli, düzgün organizatörler de var. Ama şansınıza, bir gecede bir yıllık vurgun vurmayı planlayanların oyununa gelirseniz, parayı çok önceden peşin peşin ödeyip yılbaşı akşamı birkaç bin kişinin tümüyle doldurduğu küçücük bir salona itiş kakış tıkılmaya çalışırsınız. Ancak daha bara ulaşma fırsatını bile bulamadan, aç susuz yeni yıla girmek zorunda kalabilirsiniz.

Nedense yılbaşında eğlenmek bir zorunluluk sayılıyor. Her akşam, ailesiyle, yakın dostlarıyla bir sofrayı paylaştığında mutlu olan kişiler, o akşam bununla yetinmeyip mutlaka eğlenmek üzere kendilerini zorlar. Sonuç da genellikle hüsran olur. Ya yenen yemek, içilen içkiler ödenen parayla kıyaslandığında hayal kırıklığı yaratır ya da eğlenmek için insan kendini o kadar zorlar ki, fazla gıdıklanmanın gülme hissi üzerinde yaptığı etki gibi, ters teper. Yılbaşında dışarıda yemek yiyecekseniz, bu gece için hazırlanan menüde kısmetinize ne çıkarsa onunla yetinmek zorundasınız. Ama 31 Aralık akşamını evde aileniz ya da dostlarınızla geçirecekseniz, esaslı bir hazırlık yapmanız gerekir. Benim bu konuda önerim, ev hanımının yeni yıla mutfakta yemeklerle uğraşarak ya da sofraya hizmet ederek geçirmemesi, önceden hazırlanmış, son anda sofraya getirilebilecek yemekleri tercih etmesi. Yeni yıla nasıl girerseniz, bütün bir yılınızın da öyle geçeceği yolunda bir görüş vardır.

Bu bakımdan bütün bir yıl mutfak mahkumu olmak istemeyen hanımların, o akşam sofrada konuklarla birlikte, sofradan kalkmadan eğlenmelerine olanak sağlayacak türden yemekleri seçmelerini salık veririm. Yılbaşının favori yemeği kuşkusuz hindi. Ancak hindi, son yılların fabrika tavukları gibi kısa sürede yumuşacık pişen bir hayvan olmadığı için, bütün bir hindiyi pişirmek biraz deneyim ister. Fazla pişirilip tahta gibi kurutulmuş yada yarı çiğ bir hindiyle karşı karşıya kalmayı istemeyen deneyimsiz kişilerin hindiden uzak durmalarında yarar var.

YILBAŞINDA EĞLENİLİR
Aslında bizler yılbaşı kutlamalarında Batı'dan esinlenmişiz. Miladi takvimi kabul etmemizden on yıl sonra 1935 yılında, bir kanunla 1 Ocak tarihi resmi tatil ilan edilmiş. Yeni yıla geçiş de her yıl giderek artan bir coşkuyla kutlanmaya başlamış. Batı'da ise yılbaşı kutlaması çok eski çağlara dayanıyor. Romalılar'ın Saturnalia şölenleri bugün kullandığımız Gregoryen Takvimi'nde 1 Ocak'a rastlayan tarihlerde yapılıyormuş. Batı dünyası yeni yıla dans ederek bol içki içerek girerken yeni yıldan bir hafta kadar önce kutladıkları en büyük bayramları Noel'i dinsel törenlerin yanı sıra aile içinde iyi yemekler yiyerek geçiriyor. 24 Aralık'ı 25'ine bağlayan gece Hıristiyanlarca M.S. 336 yılından itibaren en büyük bayram sayılmış. Anadolu'da, Demre'de yaşamış Aziz Nikola da Noel Baba olarak bu bayramın simgesi olmuş.

Noel ve yılbaşının bir armağan furyasına dönüşmesi ise 20. yüzyılın ortalarına dayanıyor. Yine de alışveriş sektörünün insanları Noel ve yeni yıl hediyeleri almaya teşvik etmesi, Anneler Günü'nde yaşanan tüketim coşkusundan çok daha önce. Yemek, Noel bayramının en önemli öğesi Hıristiyanlar için. Avrupa'nın her ülkesi kendi Noel yemeklerini kuşaktan kuşağa aktarıyor. Örneğin Fransa'da, bugün geleneksel Noel yemeği İngiltere ve Amerika'daki gibi, kestaneli hindi. Ancak Fransa'da eskiden soğan çorbası, şarapta pişmiş sığır eti, kaz kızartması gibi kendilerine has yemekler yenirmiş. İster yılbaşını bir yakınınızın evinde, ister dışarıda bir eğlence yerinde geçirin, siz siz olun, gecenin sonunda içkili durumda araba kullanmaya kalkmayın. Yeni tarife üzerinden 379 milyon liraya çıkan para cezası ve ehliyete el konması bir yana, güzelim yılbaşı gecesinin berbat olması da cabası...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA