Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Mısır’la ilişkilerde bahar havası

Şu sıralar dünyanın birçok merkezinde küresel toplantılar birbirini izliyor. Türkiye de bu toplantıların ilgi odağında bir ülke. Başkan Erdoğan, G20 Zirvesi için Endonezya'da iken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum da Mısır'da bir başka küresel toplantıda, Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı'ndaydı (COP27)...
ABD Başkanı Biden dahil birçok devlet başkanı da oradaydı. Bu da siyasi aktörler arasında öncelik iklim değişikliğinde de olsa başka siyasi görüşmelerin de yapılabileceği anlamına geliyordu.
Bu yüzden Bakan Kurum'un, Mısır-Türkiye ilişkilerinin yeniden canlandığı bir zaman diliminde, Türkiye'nin iklim değişikliği alanında atacağı adımları anlatması bir hayli ilgi çekti.
Bunda kuşkusuz Türkiye'nin iklim değişikliği alanında yaptıkları kadar, Rusya-Ukrayna Savaşı gibi birçok küresel sorunda aktif rol oynamasının da katkısı var ki, etkili sunumların yapıldığı Türkiye standı bir hayli ilgi görüyordu.
Bakan Kurum, COP Bakanlar Kurulu konuşmasında önce deyim yerindeyse son 300 yıllık tarih içinde dünyayı kirleten ülkelerin fotoğrafını çekti:
"1750-2019 tarihleri arasında ülkelerin emisyonlarına baktığınızda ABD'nin yüzde 24.8 emisyon ürettiğini, AB ülkelerinin yüzde 17, Çin'in ise yüzde 13 emisyon ürettiğini görüyoruz. Bu tarih aralığında Türkiye'nin tarihsel sorumluluğu yok denecek kadar az, yani 0.6. Dünyayı kirletmedik."




Tabii bu tablo, 2018'den sonra biraz değişecek, Çin yüzde 28'le öne geçecekti. Onu yüzde 13'le ABD izliyordu. Hâlâ dünyayı gelişmiş ülkeler kirletiyordu ve bu da içinden geçtiğimiz yüzy-ı lın en temel tartışma konusuydu.
Acaba gelişmiş ülkeler ve küreselciler, "iklim değişikliği" dayatmasıyla hem dünyayı yeniden şekillendirmek hem de gelişmekte olan ülkeleri sınırlandırmak mı istiyordu?
Bakan Kurum, bu tartışmalara girmeden gelişmekte olan ülkelerin yeni bir sanayileşme modeliyle yoluna devam edeceğine dikkat çekti
"Burada önemli olan şu: Biz gelişmekte olan bir ülkeyiz. Birçok yatırımımızı daha yeni yapıyoruz. Altyapımızı tamamladık. Sanayileşme noktasında ise Sayın Cumhurbaşkanımızın formüle ettiği yatırım, istihdam, üretim ve ihracat politikasını bir bütünlük içinde sürdürüyoruz. Gelişmiş ülkelere nazaran bu yatırımların bir kısmını yeni ve yeşil dönüşüme, iklime duyarlı yapıyor olmamız farkındalık ortaya çıkaracak."

COP'A EV SAHİPLİĞİ
Bakan Kurum, Mısır'da Türkiye adına önemli bir çıkışa da imza attı. BM toplantısında uluslararası kamuoyuna seslenerek Türkiye'nin 2026'da yapılacak COP31 İklim Zirvesi'ne adaylığını açıkladı.
Dünyanın iklim değişikliğiyle ilgili sınavını izlerken, aklımız hep Türkiye-Mısır ilişkilerindeydi. Acaba bu konferans iki ülke ilişkilerinde yeni bir iklimin doğmasına da yol açar mı?
Yaklaşık 9 yıl önce gerilimle başlayan iki ülke ilişkisi, ardından gelen Doğu Akdeniz ve Libya meseleleriyle daha da karmaşık hale gelecek ve gerilecekti. Ancak son birkaç yıldır bölgede Türkiye'nin izlediği yeni siyaset, Mısır-Türkiye ilişkilerinde yeni bir zeminin doğmasına yol açıyordu. Maslahatgüzarlar, büyükelçi seviyesine çıkartılıyor ve iş son bir hamleye kalıyordu.
Mısır'ı iyi bilen bir bürokrat, gelinen bu noktayı şöyle tanımladı: "Şu anda kışı geride bıraktık, baharın nisan ayındayız. Yazın da eli kulağında..."
Mısır'ın Kızıldeniz'in kıyısındaki Şarm El Şeyh'te düzenlenen İklim Konferansı'na dünyanın 190'ı aşkın ülkesi katılmıştı. Bakan Kurum, bu toplantı nedeniyle aralarında Azerbaycan, İngiltere, Almanya, Hollanda ve Katar'ın da bulunduğu 20'ye yakın ülkenin bakanıyla bir araya geldi ve özel görüşmeler yaptı. O görüşmeleri izlerken gözümüz aynı zamanda COP Başkanı da olan Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri'nin üzerindeydi.
Sanıyorum bu görüşme, iki ülke arasında bu düzeyde yapılan ilk görüşmeydi. Bakan Kurum ayrıntıya girmeden şöyle diyordu: "Biz daha çok iklim değişikliği üzerinde durduk. Çok değerli, sıcak ve samimi bir görüşme yaptık."
Anlaşılan bölgede Suudi Arabistan, BAE ve İsrail'le başlayan "bahar" havası Mısır'la devam edecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA