Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Savaş

SABAH'ta dün okudunuz: İngiltere Kraliçesi II'nci Elizabeth, ABD Başkanı Ronald Reagan'ın "Şer İmparatorluğu" dediği Sovyetler Birliği'ne karşı "Yıldız Savaşları" projesini başlattığı, böylece Doğu- Batı geriliminin tavana vurduğu 1983'te halka hitaben bir konuşma metni hazırlattı.
4 Mart 1983'te yapılması öngörülen bu konuşmada Kraliçe Elizabeth, Üçüncü Dünya Savaşı'nın başladığını şöyle duyuracaktı:
"Bugün bir kez daha savaş çılgınlığı dünyaya yayılıyor ve cesur ülkemiz bir kez daha ölüm-kalım savaşına hazırlanmak zorunda. Bir gün böyle bir sorumluluğun omuzlarıma yükleneceğini aklımdan bile geçirmedim. Ancak bizi ne denli güç anlar beklerse beklesin, ülkemizin egemenliğinin güvencesi olan değerlerimiz asla zarar görmemeli. Tıpkı yüzyılın başından bu yana iki kez yaşadığımız gibi.
Oğulları, kızları, eşleri ve kardeşleri ülkemize hizmet için dünyanın her yerine gidecek ailelerin duygularını eşim ve ben olanca içtenliğimizle paylaşıyoruz. Benim oğlum, sevgili Andrew ve birliği de halen ülkemize hizmet ediyor; onun ve silah arkadaşlarının güvenliği için sürekli dua ediyoruz..."

***

Bereket, son dakikada sağduyu geri geldi, dünya uçurumun kıyısından döndü ve Kraliçe Elizabeth'in konuşma metni o gerilimli yılların trajik ve de tarihi bir belgesi olarak arşive kaldırıldı.
Bana en çok zamanlama ilginç geldi: Kraliçe'nin konuşma metni Fransız sosyalist milletvekili Jean- Jaures'in bir suikastta hayatını kaybetmesinin 99'uncu yıldönümünde arşivden çıkarılıp açıklandı.
31 Temmuz 1914'te kurucusu olduğu "L'Humanite" gazetesinin tam karşısındaki kafeteryada sırtından vurularak öldürülen Jean Jaures, parlamentoda son konuşmasını bir hafta önce, 25 Temmuz'da yapmış ve ayak sesleri hızla yaklaşan Birinci Dünya Savaşı'na karşı şu uyarılarda bulunmuştu:
"Hükümetlerin, bizi tehdit eden felaketin büyüklüğünü kavrayıp son dakikada akıllarını başlarına alacaklarını ve tüm Avrupa'nın bir savaşa sürüklenmesini önleyeceklerini umut etmek istiyorum.
Balkan savaşlarını gördünüz. 300 bin askerli koca bir ordu savaş alanında yok oldu. Bir de böyle bir savaşın tüm Avrupa'ya yayıldığını düşünün... Balkan savaşlarındaki gibi 300 bin kişilik bir ordu değil, her biri en az 2 milyonluk 4, 5, 6 ordu kırılacak. Ne katliam, ne yıkım, ne barbarlık! İşte onun için, savaşın kara bulutlarının üstümüze çökmekte olduğu bugünlerde böyle bir faciaya cesaret edilemeyeceğine inanmak istiyorum..."
Jean-Jaures ile birlikte barışın son güvercini de öldürüldü. Almanya suikasttan sadece 4 gün sonra Belçika'ya savaş ilan etti. Ardından İngiltere ve Fransa'ya savaş açtı. Onları Rusya izledi. Sonra karşı kampta Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Bulgaristan Krallığı ve nihayet Osmanlı İmparatorluğu, "İtilaf Devletleri" cephesine karşı savaşa girdiler.
Bilanço? 9.8 milyon ölü, 7.7 milyon kayıp, 21 milyon yaralı...
Ve de tarih sahnesinden çekilen veya çöken koskoca imparatorluklar: Osmanlı, Avusturya-Macaristan, Alman, Rus...
***

Kraliçe II'nci Elizabeth'in trajik konuşma metni, İngiliz Genelkurmayı'nın "3Wintex-Cimex 833" adı verilen 320 sayfalık savaş senaryosunun bir parçasını oluşturuyordu. Senaryo, Sovyetler Birliği'nin İngiltere'ye bir nükleer saldırısıyla başlıyordu. Ve daha sonra kimyasal silahlarla desteklenecek bu saldırıda en az 33 milyon İngiliz'in öleceği varsayılıyordu.
Anlatmaya sözcüklerin yetmeyeceği bir felaket...
Konuşmasını "Tanrı bize acısın" diye noktalayan Kraliçe'nin duaları kabul oldu da insanlığın yok olacağı "Nükleer kıyamet" atlatıldı.
Peki, günümüzde Üçüncü Dünya Savaşı'nın patlak vermesi tehlikesi veya olasılığı var mı? O da başka bir yazı konusu... Bir gün...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA