Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞEBNEM BURSALI

Bir Türk dünyaya bedeldir...

Türkiye bir süredir Kıbrıs özelinde elindeki kartları çok daha dikkatli ve kararlı açan ve buradan hareketle Akdeniz ve özelinde Doğu Akdeniz'de fiili diplomatik adımlar atarak aktif bir dış politika izliyor. Bunun son adımı, KKTC'nin 47. kuruluş yıldönümü etkinliklerine Başkan Erdoğan ve kalabalık heyet ile yapılan iki günlük çıkarma oldu. 20 Temmuz kutlamalarına bir gün önce gelerek Kıbrıs Türk Meclisi'nde özel oturumda milletvekillerine hitap eden Erdoğan'ın burada verdiği mesajların adresi aslında önce Yunanistan, Güney Kıbrıs ve AB ile bütün dünya ülkeleri idi. Bugünlere bedel ödeyerek gelindiği vurgusu, fitne mayası çalmak isteyenlere fırsat verilmemesi çağrısı, ABD göndermesi ve "Türk sözünde durur, Rum sözünde durmadı" saptaması en dikkat çeken mesajları oldu. "İki eşit ve egemen devlet" vurgusundaki kararlılık, çözüm sürecinde neyin kabul edilmeyeceğinin de ilanı idi.
Günlerdir beklenen 'müjde' ise çoğu kişi için sürpriz olsa da anlamı her açıdan çok büyük. KKTC Cumhurbaşkanlığı köşkünün ve parlamento binasının yeni bir yerde ve KKTC devletine yakışır şekilde yeniden inşa edilecek olması kadar, taşınması planlanan yerin, sınıra yakın bir arazi olarak seçilmesi elbette mesaj yüklü bir tercihti. Müjdeyi sadece müteahhitlik işi olarak küçümsemeye çalışan belli mahfiller, iflah olmaz bir düşmanlık içinde olanlardan başkası değil. Halihazırda Cumhurbaşkanlığı köşkü ya da ofisi olarak kullanılan binanın, İngiliz Bölge Valisinin Kuzey Kıbrıs Türk Devletine 'hibe ettiği' bir bina olması bile başlı başına devlet olma algısına zarar verdi yıllardır. İngilizlerin "Devlet binalarını bile biz verdik" sözleri, 19 Temmuz 2021 tarihi ile boşa çıkarılmış oldu bundan böyle. 50 kişilik parlamento binasının da çözüm sürecinde eşit haklara sahip bir devletin güçlü parlamentosuna yakışacak büyüklükte ve yabancı heyetlerin kabulü açısından çok daha kullanışlı olması adına çok doğru düşünülmüş bir girişim olarak karşımızda.
Başkan Erdoğan'ın iki günlük yoğun ve mesaj yüklü KKTC ziyaretine "çıkarma" ifadesini kullanmamız abartı olmayacaktır. Bu ziyaret aynı zamanda Kıbrıs meselesinin çözümü sürecinde kritik bir eşik olarak ifade edilebilecektir. 20 Temmuz kutlamalarında Cumhurbaşkanı seviyesinde bir katılımın anlamı ortadadır. Bunun yanı sıra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de bu gezide eşlik etmesinin anlamı büyük. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nı gerçekleştiren merhum Ecevit'in partisi DSP'nin Genel Başkanı Önder Aksakal ile BBP lideri Mustafa Destici ile SP adına Oğuzhan Asiltürk'ün de hazır bulunması, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve hükümetinin Kıbrıs meselesi sürecinde KKTC devletin verdiği destek ve izlediği politikada yalnız olmadığı, arkasında geniş bir siyasi desteğin olduğuna dair en güzel fotoğraf ve mesaj olmuştur. "Bir Türk dünyaya bedeldir" sözünün son ispatı çok yakında yeniden görülecektir.
NOT: Kurban Bayramı'nız mübarek olsun. Aileniz ve sevdiklerinizle huzur içinde bir bayram dilerim.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA