Mübarek Ramazan'da özellikle 20.30'da oynanan maçların hareketli olması lazım. Neden mi? Orucunuzu açıyorsunuz, çorba ve yemek derken vücuda bir ağırlık çöküyor haliyle. Maç hareketli olsa, biz de hareketleneceğiz. Ama karşılaşma durgun olunca bu sefer de insanlara ağırlık çöker hatta uykusu bile gelir. Dün akşam oynanan G.Saray-Karagümrük maçının biraz hızlı olduğu dakikalar Kerem Aktürkoğlu'nun oyunda olduğu dakikalardı. O da takım olarak değil, şahsi olarak oyunu hızlandırıyor. Yaşadığı sakatlık nedeniyle bu da toplam 35 dakika sürdü! Karagümrük deseniz evlere şenlik. Bal yapmayan arı. Aynı bizim Mehter Takımı gibiler; üç ileri, iki geri… Yani hücuma kalkalım diyorlar, 3-4 top yapana kadar rakip topyekûn defansa gelip Karagümrük'ü bekliyor. Aslında G.Saray biraz çabuk oynasa çok gol pozisyonu yakalayacaktı. Düşünün penaltının dışında Karagümrük'ün net pozisyonu yok. Böyle bir maç izledik. Penaltıyı bile atamayan bir takım. Penaltıyı kullanan Pesic, atıştan evvel gerildiğinde nereye vuracağını cümle aleme de, Muslera'ya da gösterdi! Karagümrük'ün ahı gitmiş, vahı kalmış... Dua etsinler sezon başından bu yana bayağı bir puan toplamışlar. Yoksa bu oyunla, küme düşme hattından çıkamazlardı. Ben Karagümrük'ü hiç bu kadar kötü görmedim. Emre Mor bir şeyler yapmak istiyor, o da hep uzak yerlerde yapıyor bunu. Haliyle sonrasında yalnız kaldığı için da topu kaybediyor. Bu tip hareketleri ceza sahası içinde yapmalı oyuncu, yoksa kendi kendine oynar durur… Dün öğleden sonra oynanan Kayseri-F.Bahçe maçını izliyorum; orada da Kayserispor evlere şenlik. F.Bahçe biraz kımıldadı, maçı 4-0 yaptı. F.Bahçeli oyuncular, hiç olmazsa rakiple mücadele ediyorlar, kavga ediyorlar. Çok mu iyi oynuyorlar, hayır. Maalesef bu sene lig böyle bitecek. İnşallah seneye değişik bir lig izleriz. Zor ama gene de ümidimizi kaybetmeyelim. Bu akşam lider Trabzonspor, Beşiktaş'ı ağırlıyor. Bence, dünkü maçlara göre hareketli olacağa benziyor. İnşallah öyle olur diyelim, taca çıkmayalım!