Dün akşamki karşılaşmada kafasında galibiyetten başka bir düşünce olmayan iki takım vardı. Bu anlayış oyunun bütününe yansıdı. İstanbul Belediye, golü oyunun hemen başında bulunca biraz geriye yaslanıp Beşiktaş'ı beklemek ve çok sevdikleri oyun olan kontratak fırsatı yaratma düşüncesine girdi. Ama bunu ilk yarı boyunca pek de gerçekleştiremediler.
Beşiktaş ise beraberlik ve galibiyeti yine Fernansedes'in becerileriyle yakaladı. Gerek kendi attığı, gerekse Mustafa Pektemek'in atığı gollerde hep Fernandes kalitesi vardı. Maç 2-1'e gelince İstanbul Belediye'nin refleksi ve oyunu ele alışı göründü. Eğer Egemen'i sol bek oynatıyorsanız kafanızdaki düşünce; sol kantta hücum etkinliğim olmasa da savunma anlamında avantajım var diye düşünürsünüz. Ama oyun 2-1'e geldikten sonra bütün atakları da Egemen'in kanadından ve özellikle ikinci goldeki pozisyon hatalarından yaşadı Beşiktaş.

KİMLER KALACAK BU TAKIMDA?
Beşiktaş'ın oyuncularından bahsedersek Ernst'i geçen seneki performansıyla kıyasladığımızda düşüşü halen devam ediyor. Veli, mücadelede, özveride var. Ama kalite ve beceri gerektiren pozisyonlarda istenileni veremiyor. Gelelim ilk defa şans bulan Burak Kaplan'a; Evet iyi bir sol ayağı var. İlk yarıda bunu paslar anlamında da kullandı ama oyununu bütününde ve devamlılıkta büyük eksiklikler gösterdi. Bu yüzden tam bir yorum da yapamıyoruz. Pektemek de golde çok iyi bir santrfor vuruşu izledik. Ama kaçırdığı iki vuruş var ki, fark yaratacaksa bunlardan en az birini gol yapması gerekirdi.
Her iki takım da beraberlikten sonra sonucu değiştirmek için elindeki bütün hücum oyuncularını kullandı. Son bölümde pozisyonlar bulan, kaçıran ve galibiyete yaklaşan takım İstanbul Belediye idi. Herhalde yeni Başkan Fikret Orman maçı izlerken, maçın sonucundan çok seneye bu takımda kimlerin olacağını düşünüyordu. Mesela Fernandes?...