Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, 92. Olağan Genel Kurul Toplantısı'nın ardından yaptığı konuşmada makroekonomik gelişmelere dair değerlendirmelerde bulunarak uyguladıkları para politikası hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
'TOPLUMSAL REFAHA EN BÜYÜK KATKI FİYAT İSTİKRARINI SAĞLAMAK'
Merkez Bankası Başkanı Karahan, 92. Olağan Genel Kurul Toplantısı sonrası yaptığı açıklamalarda enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulmanın öngörülmesi halinde para politikası duruşunu sıkılaştıracaklarını söyledi.
Merkez Başkanı Karahan yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri kullandı:
Bankamızın Saygıdeğer Pay Sahipleri, Değerli Konuklar, Cumhuriyetimizin 100. yılını gururla kutladığımız 2023 yılı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB), toplumsal refaha en büyük katkıyı fiyat istikrarını sağlayarak sunacağının bilinciyle faaliyetlerini yürüttüğü ve bu yönde kararlı adımlar attığı bir yıl olmuştur.
'2023'TE KÜRESEL İKTİSADİ FAALİYETTEKİ ZAYIFLIK BÜYÜMELERE YANSIDI'
Genel Kurul'da görüşeceğimiz gündem maddelerine geçmeden önce 2023 yılından bu yana makroekonomik gelişmelere dair değerlendirmelerimizi sizlerle paylaşmak ve uygulamakta olduğumuz para politikası hakkında bilgi vermek istiyorum. Konuşmamın son bölümünde ise kısaca 2023 yılı faaliyetlerimize değineceğim.
Saygıdeğer Katılımcılar, 2023 yılı küresel iktisadi faaliyetin zayıf seyrettiği bir yıl olmuştur. Özellikle ihracat yaptığımız ülkelerde kademeli olarak azalan büyüme oranları, 2023 yılında da gerilemesini sürdürmüştür. Küresel enflasyon ise bir önceki yılda ulaştığı yüksek seviyelere kıyasla belirgin şekilde gerilemekle birlikte, merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde kalmayı sürdürmüştür. Bu dönemde enflasyonun hedefin üzerinde seyrettiği ülkelerde parasal sıkılaştırma devam etmiştir.
Ülkemizde ise 2023 yılının ilk yarısında iç talep kaynaklı güçlü seyreden iktisadi faaliyet, yılın ikinci yarısında ivme kaybetse de gücünü korumuştur. Üretim tarafında hizmetler sektörü büyümenin temel sürükleyicisi olarak öne çıkmıştır. Sanayi sektörü deprem kaynaklı etkiler ve dış talepteki zayıf seyir nedeniyle yılın ilk yarısında büyümeye negatif katkı vermiş, ikinci yarıda ise katkısı pozitife dönmüştür. Harcamalar tarafında nihai yurt içi talebin katkısı yüksek seviyesini korumakla birlikte, özel tüketim büyümesindeki yavaşlamanın da etkisiyle yılın ikinci yarısında gerilemiştir. Net ihracatımız ise küresel iktisadi faaliyetteki zayıf seyir nedeniyle yıl boyunca yıllık büyümeye negatif katkı vermiştir. Ancak sıkı para politikasının da etkisiyle ithalat yılın ikinci yarısında azalırken ihracatımız görece güçlü kalmıştır.
'HİZMET KALEMLERİNİN CARİ DENGEYE POZİTİF KATKISI ARTARAK SÜRDÜ'
Cari işlemler dengesi 2023 yılında 45,4 milyar ABD doları açık vermiştir. Cari işlemler açığına en yüksek negatif katkı enerji dengesinden gelmiştir. Altın ve enerji hariç dış ticaret dengesi ise güçlü iç talebin de etkisiyle cari dengeye negatif katkı verirken, hizmet kalemlerinin cari dengeye pozitif katkısı artarak sürmüştür.
Yıllık tüketici enflasyonu, 2023 yılında yüzde 64,8 olarak gerçekleşmiştir. Enflasyon yılın ilk yarısında baz etkilerine ek olarak, döviz kurundaki yatay seyir, yabancı para cinsi ithalat fiyatlarındaki düşüş ve enerji sübvansiyonlarının etkisiyle gerilemiştir. Böylece, haziran ayında yıllık enflasyon yüzde 38,2 olmuştur. Parasal koşulların etkisiyle kredi büyümesinde gözlenen yüksek oranlı artışlar, ücret güncellemeleri ve hane halkına yapılan transferler yılın ilk yarısında enflasyon üzerinde talep yönlü etkileri belirgin hale getirmiştir.
Şubat ayında yaşadığımız depremler nedeniyle oluşan arz-talep dengesizlikleri ile yeniden inşa faaliyetlerinin kamu maliyesi üzerindeki kısa ve orta vadeli etkileri enflasyon üzerindeki baskıları artırmıştır. Bu gelişmeler, fiyatlama davranışlarını olumsuz etkileyerek, yılın ilk yarısında gerileyen enflasyonun ikinci yarıda artmasına zemin oluşturmuştur.
'POLİTİKA FAİZİNİ TOPLAMDA 34 PUAN ARTIRDIK'
2023 yılının üçüncü çeyreğinde, yurt içi talepte süregelen güçlü seyrin birikimli etkileri, vergi ayarlamaları, döviz kuru gelişmeleri, ücret artışları, hizmet enflasyonundaki katılık ve ham petrol fiyatlarındaki ani yükseliş enflasyon dinamiklerinde etkili olmuştur. Ayrıca birden fazla sayıda tarihsel olarak yüksek boyutlarda olan şokların bir arada gerçekleşmesi, bu şokların fiyatlara geçişini hızlandırarak üçüncü çeyrekte enflasyonun belirgin şekilde yükselmesine neden olmuştur. Bu gelişmeler çerçevesinde enflasyon, haziran-eylül ayları arasında 23,3 puan artarak yüzde 61,5 seviyesine ulaşmıştır. Yılın dördüncü çeyreğinde, ana eğilimdeki iyileşme ile tüketici fiyatları yıllık enflasyonu yılı yüzde 64,8 ile tamamlamıştır.
Değerli Konuklar, Yılın ilk yarısında yurt içi talepteki güçlü seyrin cari işlemler dengesine ve finansman koşullarına olumsuz yansımalarını özetlemiştim. Bu sürece uluslararası rezervlerdeki azalışın da eşlik etmesi finansal piyasalarda oynaklıkları artırarak fiyatlama davranışlarında belirgin bir bozulmaya yol açmıştı Bu gelişmeler karşısında, 2023 yılı haziran ayında, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için güçlü bir parasal sıkılaştırma sürecini başlattık. Bu çerçevede, yüzde 8,5 olan politika faizini, haziran ayında yüzde 15'e, temmuz ayında yüzde 17,5 ve ağustos ayında yüzde 25'e yükselterek parasal sıkılaştırma sürecinin enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar devam edeceği yönünde kamuoyu ile bir iletişim yaptık.
Enflasyonun yılın üçüncü çeyreğinde öngörülerimizin üzerinde gerçekleşmesi, hizmet fiyatlarındaki katılık ve enflasyon beklentilerindeki bozulmanın enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturmaya devam etmesi nedeniyle, eylül-aralık döneminde parasal sıkılaşmayı sürdürerek politika faizini yüzde 25'ten yüzde 42,5'e çıkardık. Parasal sıkılaştırmayla eşanlı olarak, makroihtiyati çerçevede, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleşme sürecini yürüttük. Bu süreci ayrıca, seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma adımları ile de destekledik. Özetle, haziran-aralık döneminde politika faizini toplamda 34 puan artırarak yüzde 8,5 düzeyinden yüzde 42,5'e yükselttik.