Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Siyasi akıl tutulması yerleşik partileri zıvanadan çıkartır

Yerleşik siyasi partilerin marjinalleşmesi çok rastlanan durumlardan değildir.
Belirli bir seçmen tabanına sahip ve kuruluşlarından beri temel ilkeleri bulunan siyasi partiler varlık sebeplerinin tam tersi olan bir nihilizme saplanıp, kendilerini inkâr etmezler...
Bu açıdan CHP'nin yerel seçimlere uzanan dönemde kendisini "Dini Cemaat" olarak sunan bir kayıt dışı siyasi örgütle yoldaş gösteren tutumlar sergilemesi şaşırtıcıdır.
Siyasi istikrarı ve demokratik rekabeti gözetmek yerine sokak eylemlerine, yasa ve ahlak dışı dinlemelere dayalı bir siyasi çizgi, açıkçası CHP'nin varlık sebebi ile çelişiyor.
Siyasi tarihte bu tür siyasi oluşumlar, genellikle geçiş dönemlerinde marjinalliği ana akıma dönüştürmek isteyenler tarafından sahneye çıkartılırlar. Bir örneği 1950'ler Fransa'sından verebiliriz.

Poujade olayı

4'üncü Cumhuriyet Fransa'sında siyasi krizler özellikle esnaf ve zanaatkârı etkileyen ekonomik bunalımlar ile vergi artırımlarına yol açarken, kendisi de esnaf olan Poujade önce 1954'te vergi memurlarına direnci simgeleyen bir örgüt (Union de Défense des Commerçants et Artisans), sonra da ulusalcı bir parti (Union et Fraternité Française) kurdu.
Poujade, Çin Hindi'ndeki yenilgiyi işleyerek Fransız milliyetçiliğine de oynadı.
Esnaf, zanaatkâr, çiftçi ve küçük üreticiye de "Sizlerden vergi alınmayacak" vaadinde bulundu. 1956 Ocak seçimlerinde, Poujade'ın partisi büyük bir sürpriz yaparak oyların yüzde 12'sini aldı ve parlamentoya 52 milletvekili gönderdi.
Ama kimse onu ciddiye almadı. Daha sonra Fransa'da 5'inci Cumhuriyet'i kuran De Gaulle onunla görüşmedi. Partisi eridi. O partinin içinden çıkan Jean-Marie Le Pen ve şimdi de kızı, Poujade'ın bir armağanı olarak hâlâ Fransız aşırı-sağını temsil ediyor.

Akıl ve hesap dışı vaatler

Ama siyaset terminolojisine de "Poujadism" (okunuşu Pujadizim) diye bir kavram girdi. O günden beri, "Vergi almayacağım", "Her şeyin fiyatını indireceğim", "Bütün kamu hizmetleri bedava olacak" benzeri vaatlerle seçmen önüne çıkmaya ve milliyetçi duyguları kaşımaya "Poujadism" deniliyor.
Değişime ve gerçeklere karşı çıkmanın bir başka örneği de 19'uncu yüzyıl İngiltere'sindeki "Luddism"dir. Bu olayda sanayileşmenin el tezgâhlarını yok etmesine karşı direnen Ned Ludd önderliğindeki eylemciler tekstil fabrikalarına saldırıp makineleri tahrip edince, duruma askeri birlikler müdahale etmiştir. Bugün de teknolojik gelişmeye veya globalleşmeye karşı çıkanlara "Neo-Luddite" denilir İngiltere'de.

Siyasi akıl tutulması

Yerleşik siyasette kendilerine yer bulamayanların "Pujadizm" yapmaları doğaldır.
Ama köklü partilerin oy endişesi ile bunlarla yarışa girip, "Ben senden daha çok gerçek ötesi vaatlerde bulunabilirim" demeleri doğal değildir. Siyasi akıl tutulmasıdır.
Yerleşik ve köklü partiler ancak zamana ve değişime uyum gösteremediklerinde veya seçmene söyleyecek bir sözleri kalmadığında, kendi varlık sebeplerini inkâr ederler.
Laikliğin bekçisi olarak kendisini gösteren bir siyasi parti ancak bir akıl tutulması sonucu kendisine "Sözde ruhani" bir lider bulmaya yönelir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA