Son yerel seçimde CHP'den aday yapılan ama aklı da, kalbi de, vücudu da başka bir partinin olan siyasetçiye, bizim arkadaşlar "CHP'nin 6 Ok'unu sayar mısınız" demişler.
Bu siyasetçi önce elinin parmaklarını birleştirip bozkurt işareti yapmış... Sonra da 6 Ok'un ancak üç tanesini sayabilmiş. Dinleyenler bu durumu gülerek karşılayınca da o da gülmüş, "Galiba Fethullahçılık diye bir ok daha vardı" demiş.
Verdikleri akılla CHP'yi bir kez daha başarısızlığa sürükleyen bazı köşe kadılarına bakarsanız, bu seçimlerden yenik çıkan Erdoğan'ın istifa edip köşesine çekilmesi en doğru davranış olacaktır.

Özeleştiri gerekiyor
Bahtsız Kemal Kılıçdaroğlu'nu şişirip, onu yenilgiden yenilgiye sürükleyen bu akıl küplerinin, fahri danışmanlıklarını bundan sonra da sürdürecekleri, bu tür yol gösterici yazıların devam etmesine bakılarak kolayca anlaşılmaktadır.
CHP kendine dönüp "Nerede hata yaptık" diyerek hiç olmazsa bu son yenilgi ertesinde bir samimi özeleştiri mekanizmasını çalıştırabilir mi, bilemiyorum. Açıkçası bunun gerçek olacağına ilişkin pek işaret yok...
Eğer CHP'yi yönetenler bundan sonra da gözlerini ve kulaklarını Türkiye'nin gerçekleri yerine Pennsylvania'ya dikmiş olan medyaya kilitlerlerse, sonunda Kılıçdaroğlu da başına takke giyip ağlaya sızlaya beddua etmek zorunda kalacaktır. Herhalde bu sırada eliyle de "Burnu kesik BMC"yi hatırlatan bozkurt işareti yapar.

Fitne profesyonelleri
Bu fitne üretim uzmanlarının "Çarpıtılmış algı yönetimi" denemelerinden alınan sonuç ortadadır. Tayyip Erdoğan takıntılı cemaatçi medyanın peşine düşen Kılıçdaroğlu, bu defa da CHP'yi yenilgiye sürüklemiştir.
"Ben yanılmadım, ama akıl aldığım danışmanlarım yanıldılar" mantığının da, CHP'ye pek yararı olmayacağı kesindir. Neticede izlenen politika sonucu CHP tüm Türkiye'de var olamayan bir yerel parti konumuna girmiştir. Siyasal kaderini, Gülen örgütünün kaderi ile özdeş kılmıştır. CHP'liler maçı kazanmak yerine hakemle kavga etmeyi yeğ tutan mahalle futbolcuları gibi, şimdi seçmenlerin kararı ile kavga etmektedirler.
Fitne üreten Erdoğan takıntılı danışmanlara CHP'nin kaderini teslim eden Kılıçdaroğlu'na, bir Ortadoğu hikâyesi anlatarak bu yazıyı noktalayalım.

Danışmanın aklı
Sina'da bir çobanın sürüsüne kurt dadanmış. Her gece birkaç koyunu alıp götürüyormuş. Çoban köyün yaşlısına gidip, "Kurda karşı ne önlem alayım" diye danışmış. Adam "Sürünün etrafında ateş yak, kurt ürker" diye akıl vermiş. Çoban sürünün etrafında ateş yakmış ama o gece kurt ateşin üzerinden atlayıp, iki koyun daha götürmüş.
Çoban yine gitmiş ve sürünün etrafındaki ateşin işe yaramadığını anlatmış. Yaşlı adam "Madem ateş işe yaramadı, o zaman sürünün etrafını dikenli telle çevir" demiş. Çoban sürünün etrafını dikenli telle çevirmiş. Ama o gece kurt dikenli telin de üzerinden atlayıp, iki koyun daha almış sürüden.
Çoban ertesi sabah yine aynı adama gitmiş ve "Ateş de, dikenli tel de işe yaramadı, şimdi ne yapayım" diye sormuş. Bu sözleri duyan adam gülmüş.
- Sende hâlâ koyun kaldıysa bende sana verecek sayısız tavsiye hep var olacaktır evladım, demiş.