Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKUR TEMSİLCİSİ OKUR TEMSİLCİSİ - YAVUZ BAYDAR

Hata, okurdan döner

SABAH gibi geniş okur kitlelerine ulaşan gazeteler şanslı. Çünkü bu sayede 'külyutmaz okur' katsayısı yükseliyor. Okur bazı alanlarda bilgi sahibi ve hata görünce affetmiyor

Hatalı, eksik, yanlış bilgilere dayalı haber SABAH gibi bir kitle gazetesinin yoğun okur ormanına girince mutlaka bir yerlere çarpıp geri dönüyor. Böylelikle, okurun ne kadar külyutmaz olduğunu unutmamak gerektiği her seferinde biraz daha iyi anlaşılıyor.
O "orman" içinde mutlaka haberin işlediği konu veya alanın altını üstünü kenarını köşesini iyi bilen, internet tilkisi veya ansiklopedi faresi olmaya ucundan kenarından da olsa bulaşmış, hesap kitapta ustalaşmış, coğrafyayı tarihi biyolojiyi bellemiş, en önemlisi doğru bilgiyi paylaşmanın zevk ve tadını almış yığınla "gönüllü düzeltmen" okurumuz var.
İyi ki var. Sayelerinde gazetenin tarihe düştüğü notlar da sağlıklı bir okumadan geçip düzeltilmiş oluyor.
Ahmet Dede, SABAH'ta 7 Temmuz tarihli Gelinliğiyle Sınava Girdi başlıklı haberi okurken, bazı soru işaretleri doğmuş kafasında. Güzel bir fotoğrafla sunulan, ancak ne yazık ki ne fotoğrafçının ne de muhabirin imzasını taşıyan haber kısaca ve aynen şöyle:
"Nevşehir Hacıbektaş ilçesine bağlı Karaburna Beldesinde Hafta sonunda Nikah Masasına oturan 20 yaşındaki Nuran ile Caner Çelik çifti, nikah masasından sonra KPSS Memurluk sınavı için sınav yeri olan Nevşehir Lisesi'nin yolunu tuttu. KPSS Sınavı ile düğün saati çakışan gelin, gelinliğiyle sınavına girmek zorunda kaldı. Sınav sırasında heyecanlanan gelin, yanına koyduğu sudan içmeyi de ihmal etmedi. Gelin Nuran Çelik, duygularını şöyle ifade etti. Şuan hayat sınavında iş aş eş için sınava giriyor olmamdan dolayı çok heyecanlıyım. Hem çok mutlu hem de umutluyum dedi."
Dede'nin gönderdiği şikâyet notu da şöyle: "Habere göre 20 yaşındaki Nuran Çelik'in geçtiğimiz pazar (04/07/2010) tarihinde KPSS sınavına girdiğinden bahsediliyor. Oysa, KPSS sınavı 10-11 Temmuz 2010 tarihinde yani bu hafta sonu yapılacak. 'Hata olmuştur belki' gerekçesiyle bir de habere internet sayfanızdan baktım, ancak orada da aynı şekilde çıkmış. Acaba ÖSYM mi kastedildi diye de kontrol ettim. ÖSYM'nin sınav takviminde üç tane sınav görünüyor. 1- Dikey Geçiş Sınavı 2010-DGS, 2-Türk Cumhuriyetleri ile Türk ve Akraba Toplulukları Sınavı (Yurtiçi), 3-Yurtdışında Çalışanların Çocukları İçin Yükseköğretime Giriş Sınavı. Acaba bunlar mı, yoksa başka mı? Gazetede ilgililerin daha dikkatli ve özenli çalışmaları konusunda hassas davranmalarını umar, iyi çalışmalar dilerim."
Dede'nin tespit ve uyarısı yerinde. Gelinin girdiği sınav KPSS sınavı değil.
Yapılan araştırmalar, Nuran Hanım'ın Milli Eğitim Bakanlığı Özürlü Personel Alım Sınavı'na girdiğini gösterdi. Muhabirin hatası, serviste de denetimden kaçmış. Yurt Haber Müdürü Aydın Şentürk verilen yanlış bilgiden dolayı özür diliyor.
Bir diğer hafiye okurumuz ise Şahin Özcan. Özcan, SABAH'ın internet sitesinde yer alan "Dünyada En Çok Konuşulan Diller" başlıklı derleme-habere takılmış ve hesap kitap yapmış.
Bazı noktalarda itirazları var.
Gönderdiği nota göz atalım:
"(Haberde) Rusçayı 158 milyon kişi konuşuyor diye buyurmuşsunuz. Bir basit hesap yapalım. Rusya'nın nüfusu 145 milyondur. Ukrayna, Belarus, Moldova, Kazakistan, Kırgızistan, Gürcistan, Ermenistan, tamamıyla, bazı Baltık ülkeleri kısmen Rusça konuşan ülkelerdir. Peki, sadece Ukrayna'nın nüfusu 40 milyon ise bu hesap nasıl olmuş anlayamadım. Belki şöyle denecektir: Doğru, bu ülkeler Rusça konuşuyor, ama resmi dilleri farklı. Peki, o zaman, aynı haberde resmi dilleri İngilizce olmasına rağmen dünyada bilmem kaç kişi Hintçe konuşuyor haberi nasıl açıklanıyor?"
Özcan, haberdeki "Türkçe konuşanlar" bölümüne de itiraz yöneltiyor.
Diyor ki: "Aynı haberde yine kendimize bir paye edinmişiz. 220 milyon kişi Türkçe konuşuyor. Bu demek oluyor ki; Azerice, Kırgızca, Kazakça, Uygurca, Özbekçe, vb... hepsi Türkçe sayılmış. Bu hesaptan giderseniz Rusçaya Sırpça, Hırvatça, Bulgarca, Belarusça, vb.. dilleri de eklemeniz gerekmez mi?.. Lütfen bu tarz haberleri en azından bir dil bilimci ile görüşün…
" Özcan her iki noktadaki eleştirisinde de haklı. Öncelikle şu noktayı vurgulayalım: Sıcak haber ve yorum içeriğine ek olarak okura sunulan -ve sayısal vb verileri kapsayan- bu tür derleme/döküm haberlerde mutlaka kaynak belirtmek gerekir.
Burada belirtilmemiş.
Özcan'ın Türkçe konuşanlar itirazına itiraz da gelebilir. Ama anılan diller hısım ve akraba dillerdir. Bu nedenle dilbilim çevreleri bunları "Türkçe" (Turkish") altında değil, "Türki" (Turkic) ana başlığı altında sayıyor. Kırgızca, Özbekçe gibi dillerin bizler tarafından neredeyse hiç anlaşılamıyor olması da, zaten bu "yapısal akrabalık" meselesini açıklıyor.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA