İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Tıbbi Viroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kenan Midilli: "Hastalık sağlıklı ve genç insanlarda çoğunlukla hafif seyrediyor, bağışıklığı düşük olanlarda ya da çocuklarda ise ağır seyredebiliyor.
Tedavi için kullanılan bazı ilaçlar var. Erken dönemde temastan sonraki ilk 4 gün içinde de aşı uygulandığı zaman hastalığı önleyebiliyor ya da hafif geçmesini sağlıyor. Çiçek aşısı şu an hala var ama Dünya Sağlık Örgütü'nün kontrolünde. Acil bir durumda mesela çiçek hastalığının geri dönmesi durumunda koruyuculuk sağladığı için uygulanabilir" dedi.
"YÜZDE 85 KORUYUCU ÇİÇEK AŞISI BU VİRÜSTEN DE KORUR"
Şu an büyük bir salgın olma ihtimalinin düşük görüldüğünü ama öyle bir tehlikenin olmadığı söylemenin de mümkün olmadığını ifade eden Midilli, şunları söyledi: "Hastalığın beklenmedik bir şekilde yayılması ve pek çok hastalıkla karıştırılabilecek belirtiler vermesi endişeye neden oluyor. Kovid gibi kolaylıkla solunum yoluyla bulaşmıyor, uzun süreli ve yakın temas gerekiyor. Bu yüzden kontrolü daha kolay, döküntü gibi bir belirti vermeden önce bulaştırıcı değil. Gerektiğinde uygulamaya sokulabilecek yüzde 85 koruyabilen bir aşısı da var."
"MAYMUN ÇİÇEĞİNDE MUTASYON VE PANDEMİ BEKLEMİYORUZ"
İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Çopur Çicek: "Maymun çiçeği virüsü çiçek virüsünün akrabası olan bir virüs. Kovid-19 bir RNA virüsüydü bu ise DNA virüsü. RNA virüsleri çok fazla mutasyon yaptığı için mutasyona uğradı ve yayılma hızı çok daha fazlaydı. DNA virüslerinde değişim ve mutasyon çok fazla olmuyor o yüzden de Kovid pandemisi gibi bir pandemi beklemiyoruz. Normalde de Afrika'da belli yerlerde görülüyordu ama Afrika'dan sonra Avrupa ülkelerinde görülmeye başlayınca dünya gündemine girdi" şeklinde konuştu.
"ÇİÇEK AŞISI OLMUŞ KİŞİLERİN HASTALIKTAN KORUNDUĞU GÖRÜLDÜ"
Bu virüsün spesifik bir ilacı olmadığını dile getiren Çiçek, şunları kaydetti: "Tedavisi var ama ilaca ve aşıya kısıtlı ulaşılıyor. 2019 yılında FDA tarafından onaylanmış bir aşısı da var. Bu virüslerle çalışanlara ve salgın durumunda temas edenlere uygulanıyor. Çiçek aşısı çok büyük bir buluş olarak insanlığa hizmet etti. Bu aşı maymun çiçeğinden de korur ama 1980'lere bakacak olursak o dönemde aşılanmış olanlar şu an 40'lı yaşları devirdiler dolayısıyla artık aşının koruyuculuğunun zayıf olacağı düşünülüyor. Yeni nesil bu aşıyla aşılanmadığı için daha riskli görülebiliyor. Yapılan bir çalışmada Afrika'da ev içi bulaşmalarda çiçek aşısı olmuş kişilerin çok daha az yakalandıkları ve hastalıktan korundukları görülmüş. Dolayısıyla çiçek aşısının koruduğu ile ilgili bu da güzel bir haber."
"TANI İÇİN PCR KULLANILIYOR"
Tıbbi Mikrobiyoloji ve Medikal Biyoteknoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zühtü Tanıl Kocagöz, "Bu hastalığın kesin tanısı için yine PCR testi kullanılıyor. Çiçek virüsüne çok benzediği için çiçek aşısı zaten buna karşı da koruyor. Çiçek aşısı Türkiye'de geliştirildi ve uzun yıllar tüm dünyada uygulandı. Ancak 1982 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından hastalığın eradike olduğu yani dünyadan kaybolduğu açıklanınca bu tarihten sonra doğanlara çiçek aşısı yapılmadı. Maymun çiçeği virüsüne karşı geliştirilmiş bir aşı daha var ama çok nadir görüldüğü için yaygın kullanılmıyor. Hastalığın hızlı yayılmasını önlemek için bu aşılar her an uygulanmaya başlanabilir" ifadelerini kullandı.