TAYFUN ER: İki farklı yarı!
Sporting, asıl oyun kurgusunu Beşiktaş defansının zaafları üstüne kurmuştu. İsabetli pasla çıkamayan ağır defansa baskı ve arkaya oyuncu kaçırmayla bir-iki derken beklenen oldu ve üçüncü de golü attılar. Beck'in dağınık, sünger gibi yumuşak ve sürekli adam kaçıran hali de bu doğru taktiğin tuzu biberi oldu.
Arkaya attıkları paslarda Ersan sürekli kademe hatası yaparak çok sayıda gol pozisyonu verildi.
Bu kötü başlangıç, ilk yarı sonlarına doğru hafifçe toparlandı.
Bu zaman diliminde en iştahlı ve kendine güvenerek oynayan Quaresma'ydı. Sosa ve Gökhan'ın çok etkisiz kaldığı ilk yarı, oyunun kötülüğüne baktığımızda skor olarak çok daha farklı bitebilirdi.
Kıyamet kopsa bile devre arasına kadar oyuna müdahale etmeyen olan Şenol Hoca, Oğuzhan değişikliğiyle topa ve dolayısıyla oyuna hakim olarak gol aradı. Doğru hamleydi, nitekim Beşiktaş mahkum oyununu böyle kırdı ve golle ödülünü de aldı. Şenol Hoca, Cenk'i alarak beraberliğe razı değilim dedi.
Sporting, Beşiktaş'tan daha iyi bir takım ama futbol çok değişkenli bir oyun olduğu için sonucu sadece güç tayin etmiyor.
KURTULUŞ OYNAR
Cenk'e bir kez daha yazayım:
Sol ayağın iyi değil, çok mecbur olmadıkça gecikmeyi de göze alarak sağına al. Çünkü solla vurduğun zaman hiç bir ihtimal kalmıyor.
Ve yine tekrar edeyim: Gökhan, sağda değil solda oynamalı.
Bu haliyle Beck'in yerine Serdar Kurtuluş oynar. Motta asıl tercihim ama Tosic'in yerine İsmail'e de razıyım doğrusu.
Beşiktaş'ın ilk yarı ve lig sonu olmak üzere futbolculara ihtiyacı var.
Hedefinize göre sayısı değişir. Asıl ve acil sorunu ise defansta. Veli ve Tolgay dönecekse eğer en azından bilekleri yumuşak stoper şart.
MAÇIN EN iYiSi OĞUZHAN
Topa sahip oldu. Etkili futbol oynadı.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ ERSAN
Adamını çok kaçırdı. Kötüydü.