İşte Rıdvan Dilmen'in NTV'de yayınlanan Yüzde Yüz Futbol programında yaptığı değerlendirmeler...
"Sayın Başkan Nihat Özdemir'in basın toplantısında, en yüksek sesle söylediği, altını çizdiği, birkaç kez tekrarladığı konu vardı, 18 kulüp yanındayken de söyledi, Mehmet Sepil, oybirliği ile karar alındı dedi. Tekrar oynamama ihtimali, Allah korusun sağlık engel olmazsa kalmadı. Bundesliga'nın ilk hafta problemsiz geçmesi, hatta 2. hafta da dünyaya, Avrupa'ya bir emsal oldu.
Açık konuşmak gerekirse düşüncem, her sektör bu işten çok etkilendi. İnsanoğlu önce sağlığı düşünür. Dünya bilse ki Eylül 1'de bu virüs kalmıyor, bitti, bence kimse oynamazdı. Önünü göremediği için, belki önümüzdeki yıl da bu şartlarda oynayacağız diye düşündüler. Net bilgi olsa, bu riski almazlardı. Ne Almanya, ne biz alırdık.
Bundesliga CEO'su Seifert, ligleri başlatmak zorundaydık, kulüplerin yok olmasını önlemek istedik diyor. Bunu söyleyen, futbol ekonomisi iyi olan Almanya. Nihat Bey ve 18 kulübün söylemek istediği de bu. Şu anda borç batağında olan kulüplerimiz de gerçeklerle yüzleşmek zorunda kaldılar. Kulüpler Birliği'nde istişare edilmiştir.
7 haftalık bir süreç bizi bekliyor 12 Haziran'dan itibaren. İnşallah merkezi bir sistemde kontroller olsun. Her kulüp kendi özel hastaneleriyle halletmesin. Malatya'daki kişiyi hemen karantinaya almışlar ama antrenmana devam etmişler.
Her kulübün kadrosu geniş değil. Bence altyapılardan da, U20-19'lardan da oyuncular A takım ile çalışmaya başlasın ki, sakatlıklar olabilir, onların da hazır olmaları lazım.
MHK, Riva'da 45 gün kampa giriyor, doğru bir karar. Bizim hakemlerimiz profesyonel. Belki sıkıntı yaşayacaklar, üzülecekler, sıkılacaklar ama profesyonel oldukları için maçlar bitene kadar maçları yönetecekler.
Birkaç yönetici hastalanmış, hepsi eşlerinden bulaşmış. 45 gün kampa girsin oyuncular. Yönetici eve giriyor, sonra antrenman sahasına gidiyor. Sporcunuzu izole bir şekilde, 40 günlük bir kampla oynayıp dönecek şekilde yapın. Ailelerimizi, sevdiklerimizi özleyeceğiz belki ama profesyonel dünyadasınız.
Oyuncuların birçoğu oynamak istemeyebilir, ben futbolu bırakıyorum da diyebilir oyuncular. Ne diyeceksin? 12-13 yıllık bir futbol kariyerindeki oyuncu için şanssızlık. Ekonomik de düşünmek zorundalar. Ben oynamak istemiyorum diye çok demeç duymadım. Kulüpler oybirliği ile diyor. Almanya da, İspanya da kabul etti.
Ceferin açıklamasında, yüzde 80'in başlayacağını, kalan yüzde 20'nin ise başlayacağını temenni ettiğini söylüyor. Herkes kendi ülkesinin sağlığını düşünüyor, kendi kurumlarını korumaya çalışıyor. UEFA gerekirse, bir takım şeyleri öteleyebilir.
Fransa Ağustos ayında yeni sezona başlama kararı aldı. Bizim için önemli olan, en az hasarla 7 haftayı bitirmek. Oynansın, oynanmasın tartışmasında olmak istemiyorum. Bu kararın tek nedeni ekonomidir, başka bir şey değildir. Kulüpler de bunu istedi, oynamak istemeyenler ve devletin oynamayın dediği yerlerde tartışmalar da devam ediyor.
Birkaç yıldır ülkemizde iyi bir süreç yönetilmedi. Ekonomik şartlarda Türkiye'de herhangi bir şirketin, herkangi bir şahsın 2-5, 3 milyar dolar verecek hali yok ama bu da beIN Sports'un koz olarak kullanabileceği bir şey değil. beIN Sports rest çekebiliyor. Takip ediyoruz, yazıları da okuyorum, konuşmaları da duyuyorum. Sayın cumhurbaşkanımızın Katar ile olan uluslararası ilişkileri olmasaydı, bu paralar falan olmazdı.
Diyelim ki beIN buradan gidiyorum dedi ama hiçbir şirket bağımsız olarak bunu alamaz. Gidecekler devletin bağlı olduğu şirketlere ama şirket sahiplerinin kendi paralarından bunları verme ihtimali yok ancak beIN'in de kulüplerin hakkını zamanında vermesi lazım.
Günümüzde kulüplerimizden sponsorluk çekilmeleri başladı. Gerekli destekleri ülkemizde yöneticiler veriyor, burada ayağını yorganına göre uzatamamanın verdiği sıkıntıları gördük. 12 Haziran'da başlayacak ligde en önemli tavsiyem, hiç oyuncu nazına falan bakmadan, hem kendileri, hem aileleri, hem de ülkemiz için 40 gün izole olsunlar.
Keşke Salı-Cumartesi olmak üzere 2 kez oynama şansı olsaydı. Özleyecekler ama bu her zaman olacak bir şey değildir. Max Kruse mesela, dışarıdan birlikte çalıştığı fizyoterapistten almış virüsü, o da eşinden almış. Bu oyuncuları kendi başına bırakınca alacak bir yerden. Tabii ki sağlık, lanet olsun parası, arkadaşlarımız iyi olsun deriz ama taşın altına ellerini koyması gereken de onlar.
Her kulübün kendi politikası vardır. Maçların tamamının İstanbul'da olması Galatasaray'ın lehinedir. Trabzonspor'un da lehinedir ama istememelerine de saygı duymak lazım. Her takımın fikstürü belli. THY ile görüşmeler yapılacaktır. Devletin yardımcı olabileceği yerlerde, yardımcı olunacaktır.
Sayın Ahmet Ağaoğlu'nun, Abdurrahim Bey'in teklifine hayır demesi doğaldır. Anlaşılmıştır ve aslında sonuçlanmıştır. Birkaç hafta sonra ligler durdurulmak zorunda kalınırsa diye bir şey var. Biz hiçbir şey olmayacak gibi davranalım. 2 hafta sonra Trabzonspor ikinciliğe düştü, X kulüp lider oldu diyelim, evet şu takım şampiyon oldu deme şansı yok TFF'nin. Olmaz öyle bir şey. Matematiksel olarak garantilenmediği şekilde, şampiyonluğun onanması mümkün değildir."