Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Öğrenin artık, semtiniz memleket değil!

Önümüzde bir seçim daha olduğu sanki birdenbire kafalarına dank etti.
Keyifleri kaçtı.
Yeni tutkulara açılma, tatlı hayallere kapılma, mini bahar seyahatleriyle yaz tatiline hazırlanma dönemleri yine siyasi patırtı gürültüye kurban gidecek. Tüh!
Yine gereksiz heyecanlara kapılacaklar; siyasi gazlara gelecekler.
Yine "şu halk olmasa, ülke ne güzel!" havalarına girecek, kim bilir bu takıntıyla hasta olup yatağa bile düşecekler.
Yine siyasi nefretlerini, sosyal tiksintilerini, kültürel yabancılıklarını pekiştirecek ve ister istemez bunun bedelini korkularla ödeyecekler.
Onca para döktükleri yemeklerinin tatlarını alamayacak, gerginlikten bir türlü istedikleri gibi eğlenemeyecekler.
Bunlara bozuluyorlar!
Malum, Instagram'da, Twitter'da, Facebook'ta vur patlasın çal oynasın bir hayatın görüntüleri arasına iki slogan, üç küfür, beş nefret cümlesi yerleştirip "siyasi mevzi"lerini ayakta tutuyorlardı.
Fakat seçim günü gelince...
Biliyorlar ki, yine takke düşecek kel görünecek...
Biliyorlar ki, uzak semtlerin hiç tanımadıkları yoksul çocuklarının acılarının arkasına sığınmaları o gün bir işe yaramayacak.


***


Gülse Birsel yazmış geçen gün...
"Memlekette eskisinden kat kat fazla bedbinlik ve endişe var"mış...
Psikiyatrlar leblebi çekirdek gibi antidepresan ve kaygı bozukluğu ilaçları yazmaya başlamış...
Elif Şafak da zaten New York Times'da "Türk olmanın artık insanı yorduğunu" anlatmış...
Hem güldüm, hem de hüzünlendim.
Gülse zekidir.
Fakat zekâ aklın egosantrik bir parçası. Sadece ona yüklenmemeli!
Çünkü zekânın varlığı insanın yaşadığı semtleri memleket; kendi dertlerini herkesin derdi sanmasını önlemiyor.
Gelelim "pembe" sınıfın depresyonlarına ve kaygı bozukluklarına...
Bakın, bu doğru!
Çünkü hiç durmadan mutluluk arıyor ve bulamıyorlar.
Ne sabah koşuları, ne yaşam koçları...
İşinde gücünde hak yemeden çalışmaya odaklanmış insanların iç ferahlığıyla Çengelköy'den Üsküdar'a yürümelerinin yerini tutuyor!
Hem onu tüket, bunu tüket, nereye kadar, değil mi ya!
Sonunda insanın kendi tükeniyor.
Eh, her gece gizlice "darbe duaları" edip derin suçluluk duygularına kapılmanın da bir ilacı yok, söyleyeyim.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA