Ne diyorduk onlara? Umursamaz, duyarsız, anlık haz peşinde...
Bir işin ucundan tutup sonunu getiremiyorlar diye eleştiriyorduk, patronlar sıkıntıya gelemiyorlar diye şikayet ediyordu...
Kim miydi onlar? Bizim Z kuşağı... Hani 1997'den sonra doğan bugün 25 yaş ve altında olanlar.
Oysa onlar ne yaptı? Deprem hazırlıklarının ilk anından itibaren sabahlayarak koli hazırladı, yetmedi atlayıp deprem bölgesine gitti elleriyle enkaz kazıdı, kurtarma çalışmalarına katıldı, AFAD gönüllüsü onlarca Z kuşağı genç canını dişine taktı...
5 MİLYON STERLİN
Mesela Z kuşağından mili futbolcumuz Merih Demiral ve NBA gururumuz Furkan Korkmaz dünya starlarını bağış için organize etti, Cristiano Ronaldo, Leonardo Bonucci, Paolo Dybala formalarından 5 milyon sterlin bağış topladı. Şimdi Lionel Messi, Erling Haaland, Kevin De Bruyne, Harry Kane'in formaları satışta... NBA'de Philadelphia 76ers forması giyen milli basketbolcu Furkan Korkmaz da NBA yıldızlarını organize ediyor... YouTuber'lar, fenomenler her biri elinden geleni yapmaya çalışıyor.
Bunlar ünlüler... Bir de hiç tanımadığımız Z kuşağı temsilcileri var yardımların tam göbeğinde...
O yüzden Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, çalışmalara katılan gençleri görünce, "Z kuşağının gayretini, özverisini, gücünü, yaraları sarmak için seferber olduğunu görünce derinden duygulandık. Bu millet ve bu gençlikte bu civanmertlik olduğu sürece, her yarayı sararız, her engeli aşarız, her badireyi atlatırız. Yara bizim, bu yarayı başta gençlerimiz, birlikte saracağız. Allah güç kuvvet versin. Metanet versin" dedi.
O yüzden Üsküdar Belediyesinin kütüphanesini dolduran gençler, yardım için seferber oldu. Orada Lise öğrencisi Evren Ekin Karadağ vardı mesela... Evinde duramadı, yardıma koştu. "Biz sıcacık evlerimizde yemeklerimizi yerken, birilerinin enkaz altında olması hepimizi rahatsız ediyor. Onlara yardım etmemiz gerekiyor. Buradaki insanların yarısı liseli. Ben de liseye gidiyorum. Dün gece saat 2'ye kadar buradaydım, bugün kaça kadar kalırım bilmiyorum" dedi.
DUYARLI VE HASSAS
Keza depremin başından beri yardım kolisi düzenleyen 12 yaşındaki Zeynep Baykara, haberleri izleyince çok duygulandığını ve bir şeyler yapmak için çalışmalara katıldığını anlatıyor.
Oğlumun okulu İstanbul Saint Joseph'te günlerdir tek tek kolileri düzenleyenler hep liseli...
Z kuşağı nasıl da utandırdı eleştirenleri! Bundan sonra kimse bana Z kuşağı duyarsız demesin! Aksine Z kuşağı nerede duyarlı olması gerektiğini çok iyi biliyor.
Ve farkında mısınız bilmiyorum, bu ülkenin nüfusunun neredeyse dörtte biri onlar... Yani geleceğimiz... Benim onlara güvenim tam...
DEVLET BABANIN İHTİMAMINA İHTİYACIMIZ VAR
Toplum olarak derin bir travmamız var artık. Zaten ruhlarımız 1999'da yaşanan felaket sonrası, onun ardından gelenler nedeniyle yaralıydı. Zor toparlamıştık kendimizi... Şimdi çok daha büyüğüyle çok daha acısıyla karşı karşıyayız. Olayın sıcaklığı geçtiğinde hiçbirimiz eskisi gibi olamayacağız... Böyle zamanlarda herkesin kendi ruhuna iyi gelen şey farklıdır, Ben psikiyatri uzmanı Kemal Sayar'ın kaleme aldığı yazıdan bazı notlar derledim hepimiz için...
İnsanların, güvenilir üst mercilere ihtiyacı vardır, güven bu aşamada en tamir edici duygudur. Sırtımızı yasladığımız, zor zamanda yanımızda bitiveren bir 'devlet baba'nın müşfik ihtimamına ihtiyacımız var.
Travma etkilerini mümkün olduğunca zarar görmeden karşılamak için, yas sürecinin sağlıklı bir şekilde yaşanması gerekiyor. Sadece can kaybının neden olduğu yas durumundan bahsetmiyorum, eski yaşam biçiminin, komşuluk ilişkilerinin, sosyal zeminin yitirilmesi de bir yas duygusu yaratacaktır. Ama öncelikle elbette sevdiklerini ve yakınlarını yitirmiş olan insanların, kaybın müşterek niteliğini deneyimleyebilmeleri için ortak anma ritüellerinin yapılması, insanların bunlara iştirak etmesi, olanlar hakkında konuşmaları, kayıplarının acılarından bahsetmeleri, duygusal iletişimin ve aktarımın iyileştirici etkisi nedeniyle insanların acısını ve boşluk hissini hafifletecektir.
Afet öncesinde yapmaktan hoşlandığınız işlerle yeniden bağ kurmaya çalışmak ve kaygı artırıcı haberleri ve sosyal medya kullanımını kısıtlamak da travmanın etkilerini sınırlandırmak için dikkat edilmesi gereken tavsiyeler.
İnsanların bu acziyet hissiyatından kurtulmaları da çok büyük önem arz ediyor. Bu durumda afetten etkilenenlerin bir fark yaratmaya, kendilerinin de bir şeyler üzerinde irade sahibi olduklarını tekrar hissetmeye ihtiyacı var. Yeniden harekete geçmek, kontrol etme hissini kazanmaya, travmanın sebep olduğu güçsüzlük hissinden kurtulmaya ve yaşamlarını yeniden inşa etmeye yardımcı olacaktır.