Libya'da siyasi süreç bir tünelde yol alırken hala ışığa kavuşmak hayal ile gerçeklik arasında dolanıyor. Tünelin sonu görülecek mi, belli değil.
Libya'da askeri duruş sergileyemeyen ABD, son aylarda, biraz da Rusların varlığı nedeniyle siyasi inisiyatifini dikte etti. Bu doğrultuda hem ABD'nin Libya Büyükelçisi Richard Norland hem de BM Libya Misyonu'nun Amerikalı Şefi Stephanie Turco Williams yoğun bir görüşme süreci başlattı. Williams, önce 5+5 olarak bilinen (ancak sonra bölünmüşlüğü engellemek için 10'lu olarak isimlendirilen) Askeri Komiteyi topladı ve kalıcı ateşkes üzerinde anlaşma sağlandı. İsviçre, Mısır ve Tunus'ta siyasi bağlamda görüşmeler yapılırken ülke genelinde ulaşım serbestisi ve siyasi geçiş süreci üzerinde uzlaşı sağlandı.
Libyalıların kararları, Williams tarafından BM Güvenlik Konseyine sunuldu, tescillendi ve bağlayıcı hale getirildi. Sonrasında, siyasi geçiş sürecinin kapsamı ve şeklini tespit etmek için Tunus'ta Libya Siyasi Diyaloğu Forumu'nun toplanması sağlandı.
Forum, siyaseten Libya'daki devrim sonrasındaki ikinci kırılma anı olarak ortaya çıktı. Daha önce BM'nin gözetiminde, Fas'ın Suheyrat kentinde 17 Aralık 2015'te varılan "Libya Siyasi Anlaşması" uyarınca Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanlık Konseyi kurulmuştu. Forum, yeni serbest seçimlerin 13 ay sonra Libya'nın bağımsızlık günü olan 24 Aralık 2021 tarihinde yapılmasını ve Başkanlık Konseyi ile Bakanlar Kurulu yapısının değiştirilmesi üzerinde anlaştı. Dolayısıyla Libya'nın mevcut siyasi yapısına yeni ancak geçici bir şekil verildi. Ancak yönetimde yer alacak yeni isimler üzerinde uzlaşı sağlanamadı ve uzaktan erişim ile Forum'un tekrar toplanmasına karar verildi.
Forum, birkaç açıdan sorunlu bir yapı olarak ortaya çıktı. Forum'un üyelerinin hangi esaslara göre ve kim tarafından seçildiği belli değil. Forum öncesinde silahlı grupların Forum'a katılamayacağı ilan edilmişti. Forum üyelerinin halkın iradesine başvurulmadan "seçilerek" çağrılması aslında Forum'u meşruiyet bağlamında sorgulanır hale getirdi. Kaldı ki Forum Kurucu Meclis gibi kararlar aldı. Böyle bir tavır, silahlı grupları ve Forum'a davet edilmeyenleri kızdırdı. Nihayetinde Hafter ile onlar savaşmıştı. Ayrıca Forum'da Akila Salih ve Hafter'e yakın isimlere daha fazla sandalye ayrılmasıyla şikayetler arttı. Ancak sonuçta Forum toplandı ve Williams 19 Kasım'da BM güvenlik Konseyi'ni bilgilendirdi.
Serrac'ın seçimlere daha önce yaptığı vurgu ve Forum'un kararları sonrasında gündemde halen iki konu var. Birincisi Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı, iki yardımcısı ve başbakanın kim olacağı hususu. Halid Mışri liderliğindeki Devlet Yüksek Konseyi, seçimlere kadar Başkanlık Konseyi'ne Serrac'ın başkanlık etmesini isterken Hafter yanlıları Akila Salih'i dikte etmeye çalışıyor. Başbakanlık konusu ise muamma.
Libya'nın batısında ise uzlaşı halen uzak bir ihtimal. İçişleri Bakanı Fethi Başaga, son ay içinde önce üst düzey Mısırlı yetkililer ile görüştü. Akabinde Fransız bir firmaya seçimlerde kullanılmak üzere yüz tanıma sistemi ihalesi verdi. Sonrasında Fransız İçişleri Bakanına güvenlik alanında iş birliği yapabileceklerini ifade etti. Yani Başaga, Hafter'i destekleyen ülkelerin rızasını almak ve Başbakanlık koltuğuna oturmak istiyor. Ancak böyle bir girişimin maliyeti Akila Salih'in Serrac'ın yerine oturması şeklinde sonuçlanabilir.
Siyasi çekişme devam ederken, geri planda başbakanlık görevine hazırlanmakta olan farklı isimler de dikkati çekmekte. Bu isimlerin, geçiş sürecinde Libya halkının iradesi yerine Libya'ya parmak basmış ülkeler nezdinde girişimler yapması muhtemel. Yani siyasi arena kızıştı ve rekabetin nereye evrileceği belli değil. Silahlı grupların Forumu tanımayacaklarını açıklaması (–ki açıklayanlar var) ile birlikte siyasi rekabet silahlı çatışmaları da gündeme taşıyabilir. Böyle bir durum Hafter'e itibar kazandırabilir.
Eğer her şey yolunda giderse, seçimlerin icrasına kadar geçiş dönemi kazasız atlatılabilir. Ancak geçiş döneminin başlaması 13 ay içerisinde kalcı bir sisteme geçiş garantisi vermiyor. Çünkü seçimlerin yapılması hala ihtimal düzeyinde. Eğer yapılamazsa teşkil edilecek yönetim uzunca bir süre görev yapabilir. Libya Siyasi Antlaşması da sonuçta geçici bir süreci öngörüyordu. Ancak halen seçimler icra edilemedi. Seçimler yapılırsa, sonrasında ne gibi gelişmeler olacağı meçhul.
Bu arada Libya'nın halen anayasasının taslak olduğunu ve Libya'nın Anayasa olmadan seçime gittiğini hatırlamak gerekmekte. Yani Anayasa ile ilgili tartışmalar, seçim sürecinde ayrıca bir konu başlığı olarak ortaya çıkacak.