Sabah Gazetesi yazarı Hıncal Uluç'un, 'Her şey dahil çevreyi öldürüyor' başlıklı yazısı Antalya'da yıllardır tartışılan her şey dahil sisteminin yeniden gündeme gelmesine yol açtı. Uluç'un Antalya'da gözlemlediği yanlışları anlattığı yazısında otellerde konaklayan turistlerin esnafa hiçbir değer kazandırmadığından bahsetmesi, sistemin yeniden sorgulanmasının önünü açtı. Uluç, Belek bölgesini ziyareti sırasında karşılaştığı çirkinlikleri, "Dünyanın en zengin insanlarının tatile geldikleri Belek'te tatil köyünün, o dünya güzeli otellerin kapısından çıkın... Leşe çıkıyorsunuz. Çöplüğe. Sizi durdurup indirecek değil, yavaşlatıp baktıracak manzara yok. Tam tersine gaza basıp bir an önce uzaklaşmak istiyorsunuz o çirkinlik, o zevksizlik, o ucuzluğun içinden" şeklinde anlattı ve esnafla ilgili yaptığı tespitlerini şu şekilde sıraladı: "Otelde her şey bedava. Kapının önüne çıkmak ek masraf çıkarıyor. Öyle olunca da kimse dışarı çıkmıyor. Tatil köyü dışında esnafın turiste dayalı yaşaması mümkün değil. Yani turizme, o yöreye gelen milyonla insana göre yatırım yapmak ahmaklık. Yapan en fazla üç ay dayanmış. İşte her şey dahil bu. Ayniyle bu."
HER ŞEY DAHİL SİSTEMİ GEREKLİ
Uluç'un her şey dahil sistem ile ilgili tespitlerine Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz açıklık getirdi. Antalya'nın turizm potansiyelinin artmasında her şey dahil sistemin kilit rol oynadığını ifade eden Yavuz, "Antalya büyük otellerin yapıldığı, kitle turizmine yönelik bir bölge. Eğer Antalya'da her şey dahil yapmazsanız 11 milyon değil, 1 milyon turist gelmez. Yaptığımız çalışmaların sonucunda Antalya'ya gelen turistlerin yüzde 85'i her şey dahil olduğu için geliyor. Turist sayısının son 15 yıl içerisinde bu kadar artmasının tek sebebi HD sistemdir. Doğru ilaçla, doğru hastalığa teşhis koyduğumuzu düşünüyorum" dedi.
KAPALI GÜN UYGULAMASI
Antalya'nın turizm potansiyelinden her kesim faydalanması için çeşitli çözümler üretilebileceğine dikkat çeken Yavuz, özellikle esnafa büyük fayda sağlayacak bir uygulamadan söz etti. Otellerdeki HD sisteminin haftanın bir günü iptal edilebileceğini belirten Yavuz, "Turistin otel dışına çıkması için haftada bir gün her şey dahil sistemden vazgeçilebilir. Biz bu öneriyi daha önce gündeme getirmiştik. Eğer 1 gün boyunca turiste oteldeki imkanları ücreti karşılığında sunarsanız, turist ertesi günü bedava yararlanacağı bir şey için para ödemek yerine çıkıp tatile geldiği şehri gezer. Para harcayacaksa dışarıda harcar. Bu uygulama ile ilgili de yurt dışında anket çalışmalarımız oldu ve olumsuz bir yaklaşım ile karşılaşmadık. Böyle bir uygulama başlatıldığı takdirde esnaf kazanır, o bölge kazanır ayrıca otelde çalışan personel dinlenmiş olur. En önemlisi dışarı çıkmak istemeyen turist otelde kalıp, parasını otelde harcar ve otelin kasasına sıcak para girmiş olur. Eğer turist dışarı çıkmaya başlarsa yatırımcılar da bu bölgelere gelmeye başlayacak ve bölgede gözle görülür çok önemli değişimler yaşanmaya başlanılacaktır" dedi.
KALİTE SORGULANMALI
Antalya turizminin mevcut potansiyeli yakalamasında her şey dahil sistemin önemli bir yer teşkil ettiğini vurgulayan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Çetin Osman Budak, her şey dahil sistemde kalitenin sorgulanması gerektiğini söyledi. Kalitenin giderek düştüğünden yakınan Budak, "Antalya'ya gelen
BİLEREK Mİ YAPILIYOR?
Otellerin bulunduğu tatil beldelerinin özellikle bakımsız bırakılabileceğini söyleyen Yavuz, "Otel dışındaki alanlar yani tatil beldeleri belki de bilerek bu şekilde atıl bırakılıyor. Böyle olduğu zaman oteller daha cazip hale geliyor haliyle. Bu benim düşüncem. Oteldeki müşterinin dışarı gitmesinden otelci mutlu olmaz diye düşünüyorum. Turist otele girdiği anda ellerine kalacakları gün sayısını kapsayan aktivite programı tutuşturuluyor. Turist tatile gelmeden önce şehri gezmeye yönelik planlar yapıyor ama kendisine sunulan program ve imkanlardan geri kalmamak için yaptığı planların hepsini bir kenara bırakıyor ve otelin yönlendirmesine göre hareket ediyor" şeklinde konuştu.
TARİH VE KÜLTÜR
Kente gelen turistin esnafa fayda sağlamadığını bir kez daha hatırlatan Budak, "Turistin esnafa bir yararının olmamasında otel çevresinde sayılara günden güne artan alışveriş merkezleri önemli bir rol oynuyor. Turistin şehir merkezine çekilmesi için, Antalya'nın tarihinin, kültürünün ve sanatının ön plana çıkarılması gerekiyor. Kent merkezinde müzen var ama birçok eser depolarda sergilenmeyi bekliyor. Yılda 11 milyon turistin geldiği bir şehrin müzesine 100-150 bin ziyaretçinin gelmesi oldukça manidar. Oysa Antalya, dünyanın en zengin tarihi eserlerine sahip" şeklinde konuştu.