Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin ulusal yarışma jürisi, basın toplantısında merak edilenleri yanıtladı. Jüri Başkanı Türkan Şoray, Ukraynalı gazeteciler tarafından, yabancı basında Türkiye'nin Sophia Loren'i olarak tanımlanmasını nasıl yorumladığı sorulması üzerine, "Ben Türkiye'nin Türkanıyım. Benim için Türk insanının kalbinde Türkan olmak yeterli. Ben de Türkiye'nin Türkanıyım. Türk seyircisinin Türkanıyım" dedi.
DESTEK ÇAĞRISI
Festivalde kazanan filmlerin önünü açmak için bir şeyler yapılması gerektiğine değinen Türkan Şoray, filmlerin festivalde seyirciyle buluştuğunu ama film ile seyirci buluşmalarının festivallerde kalmaması gerektiğini belirtti. Şoray, "Filmlerin dağıtımı olmalı. Sanat olduğu kadar ticari bir konu bu. Dağıtımı çok önemli. Kazanan filmler 200 sinema salonunda gösterilmeli. Ama böyle bir şansları yok. İnşallah giderek buna da bir çare bulunacak" diye konuştu. Başkan Akaydın, Şoray'ın bu fikrinin hayata geçirilmesi için festival düzenleyicisi AKSAV yönetimini bilgilendireceğini söyledi.
UMUTLAR TÜKENMİYOR
Oyunculuk yaptığı dönemde hiç festival jürilerini eleştirip eleştirmediği sorusunu da yanıtlayan Şoray, ödül alamayan hemen her oyuncunun jüriyi eleştirebildiğini söyledi. Her zaman jürinin kararlarına saygı duymak gerektiği belirten Şoray, "Ama bir keresinde bir filmimde film ekibinden herkes ödül aldı, ben ödül almadım. Ben da acaba ödül alacak kadar iyi oynadım mı oynamadım mı diye sorguladım. Böyle olduğu yıllar oldu. Umutlar tükenmiyor, 'bir sonraki yıl' diyorsunuz. Ben bu yıl jürideyim. Ama seneye bir filmle katılacağım" diye konuştu.
SALONLAR SEÇİCİ
FESTİVAL filmlerinin neden gişe yapmadığı sorusunu yanıtlayan jüri üyesi yapımcı Şükrü Avşar, tüm dünyada popüler filmlerin de yönetmen sinemasının da yarıştırıldığını söyledi. Türkiye'de bu ayrımın daha fazla olduğunu belirten Şükrü Avşar, "Bizde çok ticari göremiyorum filmleri. Çok film var artık. Maliyetler de çok yüksek olduğu için sinema salonları daha seçerek ticari filmleri tercih ediyorlar. Bizde art house yerler var, bu filmleri buralarda değerlendiriyoruz" diye konuştu.
SONRA DA DESTEKLENSİN
GEÇMİŞTE filmlere destek sağlayan kurulun başındaki isimlerden olan jüri üyesi yönetmen Reis Çelik, filmlerde yarım saat yürüyen, bir dört duvar arasında yarım saat konuşma çekmenin anlamı olmadığını belirterek, "Film yapılsın gelsin sonra bakılıp destek verilsin de olabilir. Film yapmakla bitmiyor. Bitince stüdyo gibi film çekme kadar maliyetler var. Bakanlık sinemaya destek olamıyor. 42 yıldır bu işin içindeyim. Derdimiz çok iyi destek olsun" dedi.
YÖNETMELİK DEĞİŞSİN
JÜRİ üyesi Mahir Günşıray ise başka festivale katılmış filmlerin Altın Portakal'a katılmasını engelleyen yönetmeliğin kaldırılmasından yana olduğunu dile getirdi. Türkiye'de 4 festival olduğunu belirten Günşıray, "Altın Koza'dan 8 ödül almış filmin Altın Portakal'dan da hak ederse 8 ödül almasından yanayım. Zaten kaç film yapılıyor, kaç festival var. Bir yönetmen olarak hesap yapmak zorunda kalırım, filmimle hangi festivale katılayım diye" görüşünü aktardı.