Uz. Dr.Gürhan GÜNAY
Kalbin normalden hızlı ya da yavaş çalışması, ritim bozukluğu olarak adlandırılmaktadır. Dakikada 60 ile 100 arasında çalışan kalpte, 60'ın altında atımda bradikardi, 100'ün üzerinde atımda ise taşikardiden bahsetmek mümkündür.
Kalp hastalıkları arasında en tehlikeli sorunlardan biri olan ritim bozukluğunun tedavisinde, erken teşhisin önemi büyüktür.
Yaşamı tehdit edebilir
Kalp ritim bozukluğu hastalarda; çarpıntı, baş dönmesi, halsizlik, nefes darlığı, bayılma gibi şikayetlere neden olmaktadır.
Ancak bazı yaşamı tehdit edici ritim bozuklukları ise ilk atakta ani ölümlere neden olabilir.
Ritim bozuklukları; kulakçık ve karıncık kökenli olmak üzere ikiye ayrılır. Karıncık kökenli taşikardiler iyi seyirlidir, altta yatan yapısal bir kalp hastalığı yoktur. Kulakçık kökenli taşikardiler ise genelde ölümcül seyretmektedir, çoğunlukla kalp damar tıkanıkları ve kalp yetmezliği sonucunda gelişir. Sigara, kafeinli içecekler, gribal enfeksiyonlarda kullanılan burun damlaları ritim bozukluğu riskini artıran faktörlerdir.
İnmeye neden olabilir
Ritim bozukluklarının en önemlilerinden biri Atrial fibrilasyon'dur. Atrial Fibrilasyon (AF) toplumun %1-2'sinde görülen en yaygın rastlanan sürekli ritim bozukluğudur. AF inme riskinde 5 kat artışa sebep olmaktadır ve tüm inmelerin beşte birinin bu sorundan kaynaklandığı düşünülmektedir. AF saptanan ve 65 yaş üzerinde olan kişilerde mutlaka kan inceltici ilaçların kullanılması gerekmektedir.
Erken dönemde kontrol şart!
Ritim bozukluğunun erken dönemde kontrol altına alınması ve tedavi edilmesi, sorunun hasta için ölümcül boyutlara ulaşmasını engeller. Ritim bozukluğu şüphesi olan hastalar öncelikle elektrokardiyografi ile değerlendirilir. Kalbin kasılma gücü ve kapakların durumunu belirlemek için mutlaka EKO (kalp ultrasonografisi) yapılmalıdır. Hastanın EKO işleminde tanı koyulamıyorsa, 24-48 saat vücutta kalacak olan Holter ile sorun belirlenmeye çalışılır. Bu tetkikler hastalığın tanısı için yeterli değilse ve hastanın bayılma atakları oluyorsa, nörolojik problemler ortadan kaldırıldıktan sonra elektrofizyolojik çalışma yapılmalıdır
Tedavide ilk basamak ilaç kullanımı
Ventriküler taşikardi yani karıncıktan kaynaklanan ve yaşamı tehdit edici ritim bozukluklarında, kalp dokusunda gelişigüzel ve dakikada 350-450 atım gerçekleştirmektedir.
Bu sırasında tansiyon düşük değilse öncelikle ilaçla sorun kontrol altına alınmaya çalışılır. Eğer ilaca yanıt vermiyor, taşikardi sırasında tansiyon alınamıyorsa elektroşok ile hastanın kalp ritmi elektroşokla normale döndürülür.
Ani ölümlerin büyük çoğunluğu karıncıktan kaynaklanan ritim bozuklukları sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu sorunları olan hastaların mutlaka kalp damar hastalıkları yönünden de araştırılması gerekir. Hastanın damar tıkanıklığı varsa öncelikle damarlara müdahale edilmelidir.
Kalp damarlarında sorun yok, damar açık olmasına rağmen ritim bozukluğu görülüyorsa, otomatik defibrilatör takılması planlanmalıdır.
Supraventriküler yani kulakçıktan kaynaklanan ritim bozukluklarında da ilk basamak ilaç tedavisidir. Bu sırada tansiyon düşük, baş dönmesi ve bayılma gibi şikayetleri varsa elektroşok ile normal ritme döndürülür.