Türkiye'nin henüz Oscar'a gitmiş bir filmi olmayabilir, ama diziler konusunda Ortadoğu ve Balkanların en iyisi biziz, desem yalan olmaz. Gün geçmiyor ki bir dizimizin bir ülkeye satıldığı haberini almayalım. Ne hoş... Ortadoğulu kadınlar bizim oyunculara hayran, hepsi Brad Pitt muamelesi görüyor. Haliyle sektör de giderek gelişiyor. İş öyle bir hal aldı ki, daha Türkiye'de gösterilmeye başlamadan satılan dizimiz bile oldu. Misal, Suskunlar. Konuyu derinlemesine araştırırken Global Agency Yöneticisi İzzet Pinto ismi çıktı karşıma. Aradım, konuştum. İşte bilgiler.
Yurtdışına format satma işi, Gelinim Olur musun? programıyla başlamış. İtalya ve Ortadoğu'ya satılmış bu format.
Gümüşyurtdışına satılan ilk dizimiz. Hatırlayın Arap kadınlar, dizinin çekildiği yalıya turlar düzenliyordu. Hatta o dönem bir vesileyle gittiğim Suriye'de Kıvanç Tatlutuğ çılgınlığı yaşanıyordu. "Türküm," dediğim de bana Tatlıtuğ'u soruyorlardı. Sanki babamın oğlu!
Ihlamurlar Altında'yla devam eden furya aldı başını gitti. Binbir Gece, Ortadoğu'dan çıkıp Balkanlara açıldığımız ilk dizi. O dönem tatil için gittiğim Dubrovnik'te ekranda Halit Ergenç'i görünce yaşadığım şoku hâlâ unutamam. Dizi daha sonra Bulgaristan'da izlenme rekorları kırdı. Sırbistan, Yunanistan ve Ortadoğu dahil 40 ülkeye satıldı.
Hâlâ yayında olan Umutsuz Ev Kadınları, Kuzey Güney, Son, Al Yazmalım ve Hayat Devam Ediyor da satıldı. Mesela Kuzey Güney, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da toplam 22 ülkede Arapça olarak yayınlanacak.
atv'nin üç dizisi, Son, Al Yazmalım ve Hayat Devam Ediyor da tıpkı Kuzey Güney gibi 22 ülkede Arapça yayınlanacak.
Yunanistan; Unutulmaz, Gönülçelen, Aşk Bir Hayal, Adanalı ve Sıla'yı satın aldı. Yani durmak yok yola devam! Yakında yapımcılar, sadece bu ülkelere özel dizi konseptleri geliştirirlerse şaşırmam. Ortadoğu ve Balkanlar tamam da, Avrupa ülkeleri ne olacak, diye soruyorum İzzet Pinto'ya, Muhteşem Yüzyıl'ı anlatıyor bana. Muhteşem Yüzyıl, Cannes'da dünya lansmanı yapılan ilk Türk dizisi. Sektörden 500 kişinin katıldığı bir partiyle tanıtıldı Muhteşem Yüzyıl ve bu yılın sonuna kadar 60 ülkeye satılmış olacak.
BENİM KUZEY İÇİN HALA UMUDUM VAR!
Geçen hafta dedim ki, Kuzey bu acınası halleriyle, bu bitip tükenmek bilmeyen sorumluluk duygusuyla mahallenin en çok âşık olunanı değil, acınası adamı olur. Senaristler bu hafta Kuzey'in o kadar da 'saf', o kadar da acınası halde olmadığını kanıtladı. Teşekkürü borç bilirim. Resmen 25 bölümdür, bize Kıvanç Tatlıtuğ gibi bir adamı ezik, saf, teenage deyimiyle 'loser' gösteriyorlardı. Behlül'ü arar hale gelmiştik! Nihayet Kuzey'i insana döndürdüler. "Sen artık benim kardeşim değilsin," dedi. Orada bittim ben, "Nihayet!" dedim. Kardeşlik de bir yere kadar ama... Tekrar teşekkür ederim senaristlere. Kuzey Güney'e dair, özellikle Kuzey'e dair umudumun bitmemesi için tatmin edici bir bölümdü. Resmen dizi pik yaptı. Bundan sonra olacakları merakla bekliyorum. Ama birkaç tahminim var. Mesela o dayanılmaz Simay'a ev tutan kişinin Kuzey'in belalısı Ferhat olduğunu düşünüyorum... Çünkü adam uzun süredir ortada yok... Bu arada Kuzey ve Ali'nin dertleştikleri bölüm tek kelimeyle şahaneydi. Haydar Haydar türküsü, uzun süre internette dolaşır durur eminim. Kaybedenler Kulübü'nü izleyenler Can Gox ismine aşina. Rıza Kocaoğlu ve Kıvanç Tatlıtuğ'un ikili sahnesindeki Haydar Haydar işte o Can Gox tarafından seslendirildi. Bir zahmet internette tıklarsınız! Diziye dair bu kadar övgünün ardından, küçük bir eleştirim de olacak müsadenizle... Dizilere reklam yerleştirme durumunu anlıyorum da, karakterin ağzına senaryoda laf yerleştirme olmuyor. Valla tuhaf kaçıyor. Tamam sonuçta hepimiz amiyane tabirle "Ekmeğimizin derdindeyiz," de, bir yere kadar değil mi!
RÖNESANS İTALYASI'NDAKİ ENTRİKALAR BU DİZİDE
Ünlü oyuncu Jeremy Irons'ın, tarih ve entrika kokan yeni dizisi The Borgias başladı. Aslında Borgias başlayalı çok oldu da, Türkiye sınırlarına yeni girdi. 15. ve 16. yüzyıl Rönesans İtalyası'nda soylu ve güçlü konumdaki Borgia Ailesi'nin etrafında gelişen entrikaları konu alıyor dizi. "Bayılırım entrikaya," diyorsanız, harem ve halvet durumlarının İtalya sarayında nasıl olduğunu merak ediyorsanız, bir göz atın. Siyasi gücü, iktidarı ve papalık unvanını elinde tutabilmek için her türlü yola başvurmaktan çekinmeyen güçlü baba Rodrigo'yu, Jeremy Irons canlandırıyor. Her perşembe saat 21.00'de DizimaxHD'de, tekrarları her cumartesi 23.00'de DizimaxHD'de. Haberiniz olsun!
Kısa ... kısa ...
Angelina Jolie'nin ilk yönetmenlik denemesi olan In the Land of Blood and Honey filmi, Bosna Savaşı'nı anlatıyor. Filmin oyuncularından Alma Terzic, yine Bosna Savaşı'nı konu edinen ve TRT'de yayınlanan Mavi Kelebekler'e konuk oyuncu olacak. (Bu arada Jolie'nin filminin sinemadaki ilk gösterimine 12 kişi bilet almış!)
Madonna konserine bilet bulamadınız mı? Paranız yetişmedi mi? Üzülmeyin sevgili okur, her şey güzel olacak. MTV HD, Digitürk kanal no 108, sizler için Madonna'yı evinize getiriyor. Bütün biletleri tükenen 25 konseriyle Madonna'nın en büyük ve en başarılı turnelerinden biri olan The Confessions Tour, sizleri 2006'ya geri götürecek. Tarih: 11 Mart, saat: 22.00. Hadi bu iyiliğimi de unutmayın!
"Ben duymadım," "Ben bilmem, beyim bilir," tavrına son. Oscar'ı izlediniz. En iyi yabancı film ödülünü alan filmi biliyorsunuz. İsmi Ayrılık. Filmi merak ettiyseniz, bugün 21.30'da MoviemaxFestival kanalını açın! Yarın 13.00'de de tekrarı var.
Kim, ne izliyor?
Sırrı Süreyya Önder, malumunuz milletvekilimiz. Onun ötesinde kendisi usta bir yönetmen. Sırrı Süreyya Önder, meclis'Ten ve siyasetten vakit buldukça Yalan Dünya'yı izliyor.
Nilgün Belgün, Kuzey Güney fanı. Ama bu arada Muhteşem Yüzyıl'ıda kaçırmıyor.