Bu sezon alan değiştirerek Boğaz'a nazır bir mekanda, Kuruçeşme Arena'da gerçekleştirilen İstanbul Moda Haftası (IFW) beş günün sonunda, dün sona erdi. Mercedes Benz ve American Express'in sponsorluğununda gerçekleşen haftada, sponsorların varlığı sebebiyle daha büyük bütçelerle çalışmaya başlayan toplam 43 tasarımcı koleksiyon sergiledi. Bu sene daha profesyonel, daha yaratıcı ve geçmişe oranla daha iyi birkaç koleksiyon izleme fırsatı buldu moda meraklıları. Moda haftasının yıldızı geçen sene olduğu gibi Zeynep Tosun'du. Aynı koleksiyonunu ilk olarak Londra'da sergileyen Tosun, Türk modasında olması gereken en önemli unsur olan püskül, el işlemeleri gibi yerel detaylarla global modanın öğelerini başarıyla harmanlamıştı. Tasarımcının 'Hidden' (Gizli) adını verdiği ve 1920'lerin silüetlerini çıkış noktası yaptığı koleksiyonda en dikkat çeken detay cesur ve farklı sırt dekolteleri oldu. 1920'lerden ilham alan bir diğer modacı da Tuvana Büyükçınar'dı. Tuvanam adlı markasıyla tamamen şampanya tonlarında bir koleksiyon sunan modacı, Zeynep Tosun'un aksine ne yazık ki ilham aldığı dönemi bire bir uygulamıştı. Koleksiyon yenilik sunamasa da Türk modasının el işçiliği ve terzilik gücünü göstermek yönünden önemliydi. 2014 ilkbahar- yaz koleksiyonlarının sergilendiği IFW'de baskıları ile öne çıkan modacılar da vardı. Bunlardan ilki, geçtiğimiz sezon ilk koleksiyonunu izlediğimiz Ece Gözen'di. Tasarımcı atomların modüler yapısı üzerinden kurduğu geometrik desenleri daha akıcı figürlerle birleştirerek koleksiyonuna uygulamıştı. Desenlerinde yenilikçi olan Gözen'in figürleri için ise aynı yorumu yapmak mümkün olmadı. Moda haftasında desenleri ve baskıları ile dikkat çeken bir diğer isim de organizasyonun stüdyo bölümünde sunum gerçekleştiren Hande Çokrak oldu. Çokrak'ın Made in Love markasıyla tanıttığı koleksiyonunun kreatif direktörlüğünü Tarkan'ın tasarımcısı Ceyda Balaban üstlenmişti. 'Tuhafların Gemisi' adlı koleksiyonda eğlenceli desenler kadar, İstanbul Moda Haftası'nın alışık olmadığı yeni ve vurucu prezentasyon da değerliydi. Balaban'ın Türk tasarımcılarla işbirliğinden harikalar çıktığı ispatlanmış oldu. Desen ve yeni nesil el işçiliğinde Lug Von Siga markasıyla tasarımlarını sunan Gül Ağış da iddialıydı. Tasarımcının kabile ruhu üzerinden yarattığı koleksiyonunda günlük kullanıma uygun işlemeli desenler alkışı hak etti. Maskülen figürleri ile geçen yılın ümit veren tasarımcısı Nihan Buruk, Nian markasına bu sezon erkek koleksiyonu da eklemiş. İki farklı koleksiyon yaratmak isteğiyle olsa gerek, kadın silüetini feminenleştiren tasarımcının ilk defa gün yüzüne çıkan erkeği, kadınını gölgede bıraktı. Buruk'un maskülen kimliğinden çıkmaması çok daha yerinde bir karar olacaktı.
Yeni nesil okullular yüzümüzü güldürecek
Uzun yıllardır moda tasarımı eğitimini teoriden çıkararak pratiğe dökme savaşı veren İstanbul Moda Akademisi (İMA) Direktörü Seda Lafçı, emeklerinin karşılığını bu sezon aldı. İMA'nın mezuniyet şovunda iyi dikimli, eğlenceli ve yenilikçi koleksiyonlar sergilendi. İMA mezunları arasında moda haftasında koleksiyon sergilemeye değer görülen 10 öğrenci vardı. Her öğrenci podyuma üç model çıkardı. Sergilenen kıyafetlerde, bireysel defile yapan pek çok tasarımcı kadar, hatta belki onlardan daha az global markalardan esinlenme gördük. Öğrenciler arasında Esin Top, Hazal Özman, Bilgen Karabiber, Şenay Özok ve Arzu Erdem'i gelecek sezonlarda da izleyeceğimizi umuyoruz.