Atina, kış ayları en az süren ve en ılık geçen başkentlerden biri. Derecelerin 10-11'i gösterdiği bugünlerde, ılık kış günlerinin geride bırakılmış olmasından yakınan birçok Atinalı'nın derdi, ekonomik kriz nedeniyle mazot ve doğal gaza getirilen ek zamlardan dolayı ısınmak için yeterince yakıt alınamamasından kaynaklanıyor. Bu nedenle çareyi, yaşadıkları lüks apartman dairelerindeki şöminelerle ucuza satın alınan elektrikli ya da odun sobalarında arayanların sayısı fazla. Geçen yıl kış aylarında soba ve şöminelerde yakılan odunlardan başka sandalye, masa, kapı, pencere pervazları gibi envaiçeşit boyalı tahtaların yakılması sonucunda Atina'nın üzerine adeta zehirli bir bulut çökmüştü. İnsanlar, akaryakıta gelen zamlara maaşlarındaki kesintiler de eklenince, yapmak zorunda kaldıkları 'acı' tasarruflar çerçevesinde, yaşadıkları apartmanlara mazot almakta zorluk çekiyor, hatta hiç almamaya özen gösteriyordı. Soba, şömine ve battaniyelerle kışı geçirmeye çalışan dar gelirliler, kaloriferlerini yakma fırsatını bulanlara gıptayla bakıyordu.
MANGAL YAKAN BİLE VAR
Bu kış aylarında da Atinalılar'ın çoğu aynı yönteme başvuracağa benziyor. Mazot satıcıları, apartmanların bugüne kadar satın aldıkları mazotun, geçen yıl satılan mazotun düzeyinde olduğunu, yani iki yıl öncesine oranla yüzde 50 daha düşük olduğunu iddia ediyor. Bu demek oluyor ki Atinalılar'ın çoğu bu yıl da, geçen yıl olduğu gibi sobalara, şöminelere ve hatta mangallara başvuracak. Ancak geçen yılki hava kirliliğini dikkate alarak inşaatlarda buldukları kapı, pencere, sandalye, koltuk, kanape gibi boyalı tahtaları toplayıp yakmak yerine, bu yıl keseyi biraz açarak temiz odun almaya özen gösteriyorlar. Atina'da kışın öyle bir değişiklik oldu ki lüks apartman dairelerinde şömine ya da soba yakanlara 'fakir tabaka', apartman dairelerinde geleneksel kaloriferleri yakmayı becerenlere de, hani neredeyse 'zengin tabaka' olarak bakılıyor. Ama ekonomik krizin getirdiği bu manzaranın trajik boyutları da yok değil. Önceki gün Selanik'te Sırp göçmeni bir kadın, kaloriferi yakacak parası olmadığından, ısınmak için mangal yakınca, çıkan karbondioksit dumanından 13 yaşındaki kızı Sara, zehirlenerek can verdi. Kendisi ise son anda zehirlenmekten kurtarıldı. Geçen yıl da orta Yunanistan'daki Larissa'da üç üniversite öğrencisi, yaktıkları mangaldan çıkan dumandan zehirlenerek can vermişti.