Anı yazmayı sevmem. Ancak çare yok, bu kez yazacağım. Yıl 1980 ve İzmir'den gelip A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Okulu'nda eğitime başladım. İlk işim İtalyanca ders veren bir kurs bulmak. İtalyan Kültür Merkezi'ni buluyorum, Kocatepe'de tahta merdivenleri gacur gucur ses çıkaran, iki katlı bir bina. Bay ve Bayan Peretti merkezin idari işlerini yürütüyor. Bayan Peretti boynunda bir Meryem Ana ya da haçlı kolyesi, ufak tefek bir kadın. Eşi ise uzun boylu, genellikle siyah boğazlı bir kazak giyen hoş bir erkek, kırık hoş Türkçeleri, sessiz, sakin işlerini yürütüyorlar. Ve çok değerli bir müdür, Kültür Ataşesi Gianclaudio Macchiarella. Okulda Nilgün Abisel hocamızın muhteşem sinema derslerinin yanı sıra kültür merkezinde tüm neo realizm dönemi filmlerini, ilk kez Visconti'yi, De Sica, Roberto Rossellini, Federico Fellini'yi izleme imkanı buluyoruz. İtalyan Kültür Merkezi, sanatçıları Ankara'da operaya, tiyatroya, film festivallerine, üniversitelere taşıyor. Venedik virtüözleri, piyanistler, oda orkestraları, opera sanatçıları, yönetmenler... İtalyan Kültür Merkezi sayesinde de Avrupa başkentlerinden birinde yaşadığımı hissediyorum. İtalyan Kültür Merkezi aracılığıyla Ankara'dan kimler gelip geçmedi ki... Zubin Mehta, Lucio Dalla... Üstelik Avrupa kültürü ayağımıza geliyordu. Ben İtalya'da yaşarken bile "Ben bu filmi İtalyan Kültür Merkezi'nde görmüştüm, bu yönetmen Ankara'ya gelmişti" dedim. İşte İtalya, kültürü, sanatı, İtalyanca daha o yıllarda kanıma girdi.
FABRIZIO DE ANDRE'Yİ BİLE ANKARA'DA DİNLEMİŞTİK
İlk hocamız Gilberto, neşeli, elinde gitarı, İtalyancaya merakımızı artıran biri... İtalyan Kültür Merkezi soğuk, isli Ankara kışının akşamlarında, konserler, film haftalarıyla içimizi ısıtıyor, bizi başka dünyalara taşıyor. İtalya'da bana gelmiş geçmiş en büyük ozanlardan biri olan Fabrizio De Andre'nin şarkılarını dinletmeye kalkan Cenovalı eşime de "Ben Fabrizio De Andre'yi 17'imde dinliyordum" ukalalığını yaptım. Çünkü rahmetli olduğunu öğrendiğim Filiz Öktem hocamız De Andre'nin şarkılarını öğrencilerine evinde İtalyan yemekleri eşliğinde dinletirdi. Değerli hocamız Necdet Adabağ da İtalyanca bilgi ve sevgimizi daha da üst seviyelere taşırdı. Ankara'dan dostlar yazıyor, büyük bir hüzünle... "İtalyan Kültür Merkezi kapanıyor" diye ağlayanlar bile var. İtalyan Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Nevin Özkan "Ankara'daki İtalyan Kültür Merkezi'nin kapatılması öğrencilerimiz açısından büyük bir iletişim ve destek kaybına neden olacak" diyor. Başka bir dostumuz "65 yıldır var olan Ankara İtalyan Kültür Merkezi'ni kapatıyorlar üstelik Türkiye Roma'da Yunus Emre Kültür Merkezi'ni (YEKM) açarken ve İtalya ABS dönem başkanı olacakken" diyor. Devlet Operave Balesi Genel Yönetmeni Rengim Gökmen, İtalyan Büyükelçisi Gianpaolo Scarante'ye yazdı. Çeşitli kültür dernekleri, akademisyenler, öğrenciler, sanatçılar, gazeteciler, İtalya Dışişleri Bakanı Emma Bonino ve Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano'ya mektup gönderdi. Son yıllarda çalışma eksenini İstanbul'a kaydıran Ankara'daki İtalyan diplomatik temsilciliği umarım bunları dikkate alır. Aksi halde iki ülke arasındaki kültürel ilişkilerin ana damarlarından biri kesilecek. Tasarruf amacıyla alınan bu kararın getireceği zarar, karından büyük olur. Umarım İtalya Dışişleri Bakanlığı da bu kararından döner.