Milli maç arası nedeniyle gözlerin ve heyecanın 2. Lig'e kaydığı bir haftayı geride bırakırken, Göztepe'nin yeniden ayağa kalkıp amansız bir zirve yarışına ortak olduğuna da tanıklık ettik. Çok zorlu bir Tokat deplasmanını 3 puanla bitirdikleri dakikalarda, Güzelyalı'nın sokağa dökülmesi yeni bir heyecan dalgasının ve kasırgasının da işaretiydi sanki. Güçlü yönetim, deneyimli kadro ve büyük taraftar desteği ile peşin favori gösterilmesine rağmen, lige iyi başlangıç yapamamış olsalar da, son haftalardaki çıkışları ile adım adım zirveye yürüyorlar.
Geçtiğimiz sezon yaşadıkları ve yaşattıkları hüzün ve gözyaşının izlerini de silmeye başladılar. Bundan sonrası artık "her maç final" heyecanını yaşatacaklar.
Belki Alsancak Stadı'na da sığmayacaklar.
Bu amansız takip ve yarışa tanıklık etmenin keyfini ve heyecanını yaşamak ne güzel.
Çok değil daha bir hafta önce liderliği eline alıp İzmir'e gelen Altınordu, geçtiğimiz hafta sonu liderliği İzmir'de bıraktı. Nazilli önünde koskoca ilk yarıyı tek pozisyon ile bitirmeleri aslında maç sonundaki 0-0'lık skorun erken habercisi idi. İkinci yarıda uyandılar ama telaş ve son vuruşlardaki "karavanalar" golü getirmedi. Ancak yazının başlığındaki amansız takibin başrolünü oynamaya devam edecektir Altınordu. Futbolun ötesine taştılar. Hem yönetim anlayışları hem de sahadakilerin giydikleri formadan ve oynadıkları oyundan keyif almaları bize inatla bunu söyletmektedir.
Altay için zor günler kapıya dayandı.
Yeni bir teknik adamla çıkış ararlarken Feyyaz hoca ile çıktıkları 2 maçtan sadece tek puan almaları, öncelikle bir teknik adam şanssızlığıdır. Heyecanların ve umutların yeşereceği yerde, şimdi moralsizlik kol gezmekte ve açıkçası iştahlar da kaçmaktadır.
Ancak, 100 yıllık geçmişe sahip olan kulüpler için yeniden bir geri dönüş ve şahlanış asla imkansız değildir. Bekleyip göreceğiz. Bunu başarabilecekler mi, yoksa kolaya kaçıp pes mi edecekler.