Türkiye'nin ekonomi açısından iç açıcı geçmeyen 2012'yi geride bırakmasının ardından Avrupa'daki likidite sıkıntısı gölgesindeki 2013'ü de uğurlama hazırlığında olduğunu belirten Kaya, Suriye başta olmak üzere tüm Ortadoğu'daki karışıklıkların dünyayı olduğu gibi ülkemizi de ciddi anlamda etkilediğini ifade etti. Coğrafi yakınlığın da eklenmesi üzerine etkilenmenin daha yoğun olduğunu dile getiren Kaya, Ortadoğu'daki çalkantılı günlerden hemen önce "Ekonomi rekora koşuyor" söylemleri yapıldığını hatırlattı. Türkiye'nin son bir kaç aydır ekonomik veriler açısından farklı bir tablonun eşiğinde olduğuna dikkat çeken Seda Kaya, "Baharın ilk günlerinde ekonomik veriler için en parlak dönem denilmişti. Döviz rezervleri Nisan sonunda 135 milyar dolara kadar çıkmış, dolar kuru 1.80 liranın altında seyrediyordu. Borsa Mayıs ayında 93 bin seviyesinin üzerinde seyrediyordu, bono faizleri ise yüzde 5'in altına kadar inmişti. Ancak şu anda durum farklı. Son üç ayda borsa yaklaşık yüzde 30 geriledi, dolar tarihi rekorunu kırdı ve Mayıs ayı içinde 1,79 olan dolar, yaklaşık yüzde 15 artarak 2 liraya ulaştı. Faizlerde çift hane görülmeye başlandı. Ekonomist ve köşe yazarları son ekonomik durumu, 'gezi parkı olaylarına', 'ABD Merkez Bankası'nın Politika Değişim' sinyallerine, 'yıllardır ötelenen krizlerin ayak seslerine' ve 'Ortadoğu'da yükselen krize' bağlasa da, bunların hepsi güçlü bir ekonominiz varsa birer bahane olarak kalabilir" diye konuştu.
"İŞSİZLİĞE KET VURULMALI"
Türkiye ekonomisinin, 2012 yılı başından bu yana ancak yüzde 5 oranının altında büyüyebildiğini belirten Kaya, ekonominin güçlendirilmesi ve istihdamın artması gerektiğini söyledi. Yatırım ağının da teknoloji ve ARGE ile geliştirilmesi gerektiğini kaydeden Kaya, "Türkiye'nin geleceği gençlerde ve katma değeri yüksek marka ürünlerinin ihracatında yatmakta. Özellikle toplumsal sorunların önüne geçmek için genç işsizliğe ket vurmak gerekiyor. Sonuçta, gençler arasındaki işsizlik oranının yüksekliği şiddet, suç ve toplumsal huzursuzluk artışına yol açabilmekte" dedi.
'ÖNYARGI OLMAMALI'
Kriz beklentisinin bertaraf edilmesi için istihdam, inovasyon ve ARGE çalışmalarına önem verilmesi gerektiğini söyleyen Kaya, şunları söyledi: "2008'de girdiği krizden çıkış sinyalleri veren ABD, 20 yıldır yaşadığı durgunluktan çıkacak gibi görünen Japonya, kriz yönetmeyi öğrenmiş, Avrupa... Tüm bu ülkeler krizden çıkmaya başlarken, gelişme yolundaki ülkelerde ise kriz sinyalleri verilirken, ülkemiz için de çözüm önerileri planlanmalı. Önümüzdeki dönem, Türkiye'nin de aralarında olduğu gelişme yolundaki ekonomiler için pek parlak görünmüyor. O nedenle bu dönemde her türlü ön yargıdan uzak bir ekonomi politikası izlenmesi hayati önem taşıyor.