- Hiç yemek yapmaz mısınız evde? - S.T: 40 yılda bir çok özel misafirim gelecekse, bir erkek arkadaşım falan olursa yapıyorum. Sonra Kader'e paslıyorum yemek işini. Bir tek dolmaya çok düşkünüm, zeytinyağlı, etli nasıl olursa, her türlüsünü çok seviyorum, o sarıyor, biz yiyiyoruz. Her daim dolapta mantı da vardır. Diyet listelerini eline veriyorum. Çok güzel pişiriyor. 'Gene kilo aldın,' diyor mesela ya da 'Aa bu diyetisyen iyi geldi sana kilo verdin,' diyor. - Saba'nın her programını izler misiniz? - K.Ç: Genelde kocam izin verirse izlerim. O erken yatmayı sever. Tutturur, "Yatağa gel, yatağa gel," diye. Ben gitmezsem uyuyamaz: Küstü mü konuşmuyor benim kocam bir daha... Kocam kemençe dinleyerek uyuyor. Çekip alıyorum kulaklarından kulaklığı. Saba'dan Volkan Konak'ı programına almasını çok istemiştim. Olmadı ama. - S.T: Bunlar ten tene değmeden uyuyamıyorlar. Kocası Kader'e çok düşkün. Devamlı arar, Kader'i işteyken gelir, o alır. Ben Kader'inki gibi beni sevecek, sakınacak, bazen kısakanacak bir koca istiyorum. Kocasının onu bu kadar çok sevmesinden dolayı Kader'i takdir ediyorum. Çünkü sevilecek bir kadın ve bunu fazlasıyla hissediyor, yaşıyor. - S.T: Siz sevilmiyor musunuz? - S.T: Seviliyorum çok şükür. Erkek arkadaşım olduğu zaman hiç sevgi eksikliği yaşamadım. - Şu an? - S.T: Şu an yok, şu an yalnızım. - Yalnızlıkla aranız nasıl? - S.T: Yalnızlığı çok seviyorum, ben Yay burcu olduğum için özgürlüğüme de çok düşkünüm. Yalnızlığı seviyorum ama yalnızlık derken, evde yalnız kalmayı sevmiyorum. Onun için yıllardır kuzenimle beraber yaşıyoruz. Evde konuşmak istediğimde, konuşacağım birisinin olması güzel. Birinin nefesini duymak önemli. Öyle odamdan falan fazla çıkmam. Öğlene kadar zaten odamdayım.