Sinan Engin; 'Derin Futbol' isimli programda, canlı yayında fısıltıyla da olsa küfür etmiş, bu da ekranlara yansımış.
Epey tumturaklı bir küfür hem de. Duyan, gören herkes Engin'in bu gafını ayıpladı, koca bir 'Auvvvv çok ayıp' çekti.
Özel olarak kimse çıkıp da ana avrat ekranda saydırmasın tabii ama insan olduğumuz da unutulmasın.
Ben küfrün ve argonun dile dahil olduğunu ve arada kullanıldığında da yadırganmaması gerektiğini savunurum.
Bir insanın şahsına küfür etmekten söz etmiyorum ama bazı olaylara, durumlara vurgu yaparken de o küfrün, o argonun yerine ne koysan aynı etkiyi yapmaz ya hani; işte onu diyorum.
Bu yüzden her küfür de ayıp sayılmaz.
Ayrıca söz konusu program bir futbol yorum programı. Ne bekliyoruz ki?
Kimse kimseyi kandırmasın, küfür ve futbol birbirinin ayrılmaz parçasıdır. Hep öyle idi, hep de öyle olacak.
Özellikle Galatasaray derbilerinde bazen benim ev tribün gibi olur.

ÖYLE MAÇ MI İZLENİR?
Bir yandan yer, içer; bir yandan bağırış çağırış maç izleriz.
İşte ben o gün eve "Aşk olsun amaaa! Hakem çok ayıp ettin, o pozisyonu vermedin" diye kibar kibar yorumlarda bulunan birilerinin gelmesini istemem doğrusu.
Öyle maç mı izlenirmiş?
Neyse lafı çok uzatmayalım; Sinan Engin'i ağzından kaçan o minik kelime öbeği için ayıplamayalım.
Olmasa iyiymiş ama olmuş artık!