Türkiye iki farklı alanda, iki çok önemli ismini yitirdi önceki gün...
Sanatçı Nejat Uygur ve çok kıymet verdiğim bilim-fikir insanı, araştırmacı, felsefeci Aytunç Altındal, muhtemelen buradan daha iyi bir yere gittiler.
İkisinin de 'kavuşma' haberlerini duyar duymaz önce "Allah rahmet eylesin" dedim, sonra kendimce duamı ettim.
Ben o 'ışıklarda yürüsün, ışıklar içinde yatsın' kısmını anlamıyorum çünkü.
Nereden, ne zaman, nasıl çıktı?
İtirazım yok; herkes yasını, üzüntüsünü farklı yaşar ama bazılarının özellikle 'Nur içinde yatsın' demekten imtina etmesini de anlamam mümkün değil.
Gerçi ben, dilim söylese bile 'Başın sağolsun' dileğini de çözebilmiş değilim ya!
Yani 'O öldü gitti ama boş ver, sen sağol' mu demek istiyoruz, nedir?
Neyse uzatmayayım, hâlâ ve ısrarla her üzüldüğüm kaybın arkasından dolu dolu "Allah rahmet eylesin" diyorum.
Yine dedim... İki isme de...
Ta içimden!