Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Mehmet Turgut'un 2005 'Avatar'ı

Bazı adamlar vardır, önce şehir fısıltısıyla yayılır isimleri. Sürekli duyarsınız, adını kafanızda bir yere yazarsınız. Ardından merak başlar... Yahu bu adam kime benzer, nasıl biridir, gerçekte kimdir, nereden gelmiştir, hangi yollardan geçmiştir, ne emekler vermiştir, ne yer ne içer, niçin adı dilden dile dolanmaktadır bilmezsiniz. Sadece sık sık onunla ilgili şeyler duyarsınız, bir süre sonra da herkes ondan bahsetmeye başlar. Sonra da işleri gözünüze gözünüze girmeye... Allah Allah nedir bu yükseliş? Bir de biz görelim ne model bir adammış dersiniz içinizden.

YALIN, BENGÜ, YILMAZ...
İşte fotoğraf sanatçısı, yönetmen Mehmet Turgut da, 2009'da, o hesaptı. Diyelim Yalın'a ziyarete gidiyorum, sohbet arasında "Mehmet Turgut'la albüm fotoğraflarını çekiyoruz" diyor. Ya da Kenan'la (Doğulu) konuşuyorum yine 'Mehmet Turgut' duyuyorum. Mesela fıstık şarkıcı Bengü, neredeyse onsuz adım atmıyor. Cem Yılmaz ona bayılıyor. Yeni albüm çıkaracak kişilerin 'hızlı yükseliş için tanışılacak-çalışılacak insanlar' listesinin en başında onun adı var. Artık bu adam bizim ünlü kısmına ne yapıyorsa, onunla bir kere çalışan neredeyse vesikalık fotoğrafını bile ona çektirmek istiyor. Öyle bir bağımlılık yaratıyor yani. Yılmaz Erdoğan'ın son şiir kitabı 'Sahiler Düş Düşler Sahi'nin kapak fotoğrafını da Mehmet Turgut çekiyor. Hatta fotoğraf çekmekten hiç hoşlanmayan Yılmaz Erdoğan için Erdoğan'ın evine stüdyo kuruyor ve sonuçta Erdoğan'dan şu lafı duymamıza sebep oluyor: "Hayatımdaki en iyi fotoğrafım."

YARAMAZLIK YAPACAK GİBİ...
Aaa bir de meşhur kanlı-bıçaklıvampirli fotoğraflarını da unutmayalım değil mi! İşte böyle bir adam Mehmet Turgut, son dönemin flaş flaş isimlerinden... Geçen gün gelen bir haberle Fransız Sokağı'ndaki stüdyosuna gidiyorum Turgut'un. İlk kez tanışacağız ve bir projede beraber çalışacağız. Dört katlı stüdyosuna giriyorum. Aynı zamanda eviymiş de burası... Tatlı mı tatlı, çocuk bakışlı, hiperaktif, her an bir yaramazlık yapacakmış gibi kocaman bir adam çıkıyor karşıma. Üst katta oyuncu Canan Ergüder'in çekim için makyajı yapılırken benimle sohbet ediyor Mehmet. Küçücük çekim alanında ne klipler ne fotoğraflar çekmiş meğer. Şaşırıyorum, arşivini karıştırmaya başlıyorum...

AVATAR KIZI OLSAM?
Hoppa bunlar ne? Cevap; ne olacak 'Avatar' fotoğrafları! Hemen soruyorum; "Sen de hiç gündem kaçırmıyorsun, ne ara çektin bu Avatar fotoğraflarını, vay be! Süper olmuş..." Gülmeye başlıyor "Bak bakalım tarihe" diyor. Bakıyorum, 2005... O zaman Avatar filmi yok! E nereden aklına gelmiş? Öyle gelmiş işte, model arkadaşını boyamış çekmiş. Sonuç da muhteşem olmuş. Yalvarıyorum "Beni de öyle çek" diye. "Çekmem" diyor. Niyeee? Çünkü tekrara düşmek istemiyor ama ben çok istiyorum Avatar kızı olmak. Bakalım ikna edebilecek miyim Mehmet'i.... Ve yanından ayrılmadan önce 2005 Avatar fotoğrafının internet linkini kapıyorum, sonra da eve gelip size bildiriyorum. Bakııın bizim de Avatar'ımız var. Üstelik 2005 yapımı. O zaman, "mavi mavi masmavi, bir gördüm aşık oldum, bu gelen kimi yari" deyip yazıyı bitiriyorum. Aman unutmadan, bu da fotoğrafın internet linki; http://mehmeturgut.deviantart.com/art/species-38237302

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA