Otosansüre tepki ve boykotlar nedeniyle, haber kanalları U dönüşü yaptı ve meydanlarda canlı bağlantı yapmaya başladılar.
Fakat dün ekrana çıkan uzmanları dinlerken içimde büyük bir sıkıntı oluştu.
Twitter'a "Ana akım medyanın yayın yapmaması Gezi Parkı eyleminin hayrına olmuş. Şimdi bütün kanallarda aynı isimler aynı ezber cümleler" diye yazdım.
Baktım başkaları da aynı eleştiriyi yapıyor ve bu tespitler üzerinden müthiş bir retweet trafiği yaşanıyor.

ESKİLER DEĞİŞMELİ
Gazetelerin haber yapmasında sorun yok; canla başla çalıştı muhabirler. Sorun; bu haberlere ilk günlerde hak ettiği değerin verilmemesiydi. Medyada asıl değişmesi gerekenler; eski kuşak yazarlar, TV yorumcuları...
Çoğu meslek büyüğümüze saygımız sonsuz ama Gezi Parkı eylemleri gösterdi ki, eski kuşak yazarlar, yeni Türkiye'nin çok gerisinde. Twitter hesapları yok, olup da aktif kullanmayan çok. Daha kötüsü Twitter'ı takip etmeyenler var.
Bu yazarlar meydanlarda da yoktu, TV'de de ilk günlerde meydanlardan canlı yayın yapılmayınca, eylemin büyüklüğünün ve verilen mesajın farkına varamadılar. Hepsi "Oğlum neler olmuş, bir olaylar varmış biliyor musun?" diyen bizim mahalledeki yaşlı teyze gibiydiler. Eski kuşak yazarların çoğu eylemlerden üç-dört gün sonra bunu yazdılar. Bazıları da yazarmış gibi yaptı, top çevirdi!
Yeni nesil gençlerin mizah anlayışı süper. Duvarlara, Twitter'a Starbucks'ın duvarına 'Yaşasın tam bağımsız Kurukahveci Mehmet Efendi', 'Bize marjinal derken haklıymışlar. Gecenin birinde Beşiktaş sokaklarında deniz gözlüğüyle geziyoruz', 'Biz sinek ilacı aracının arkasında koşmuş bir nesiliz. Gaz da neymiş!' diye yazdılar.
Yeni nesil, kafa olarak eski kuşak yazarlardan çok ileri.
Eski kuşak yazarlar okunmuyor, kanaat önderliği yapamıyor, yazıları sosyal medyada paylaşılmıyor.
Eyleme katılanların hepsi okumuş çocuklar, hepsi gazetelerin asıl müşteri kitlesi.
Verdikleri mesaj açık: "Değişmezsen, beni anlamazsan, almayız, okumayız, izlemeyiz seni!" Gezi Parkı Eylemleri, asıl medyayı değiştirecek!
En başta da eski kuşak yazarları...