Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, cezaevindeki son röportajını, tahliyesinden iki gün önce SABAH Başyazarı Mehmet Barlas ve Haber Koordinatörü Şaban Arslan'la gerçekleştirdi. Başbuğ, SABAH aracılığıyla şu mesajları verdi: Gizli tanıklarla, ihbar mektuplarıyla, ayarlanmış hâkim ve savcılarla bize kumpas kurdular. Bir merkezden yapılmış kumpas... Poliste, yargıda, medyada kadroları var. Maalesef içler acısı. TSK'nın bütün birimlerinde komple tasfiye yapacaklardı ama başaramadılar. Kozmik Oda'ya giriş izni vermeseydim, beni Bülent Arınç'a suikast azmettiricisi olarak yargılayacaklardı. Türk Silahlı Kuvvetleri töhmet altında kalacaktı. Bunlar ne kadar ağır iftiralar. Bir şeye cevap veremem. Yemin törenlerine alınmama (Başörtülü anneler ve sakallı babalar) konusuna cevap veremem. Hatadır. Kabul ediyorum bunu. Bu kumpas kapsamında mağdur edilen binlerce insan var. Bu tartışmanın (Mağduriyetler) önceliği, öbür konuya göre (Paralel yapı tehlikesinden bahsediyor) öncelikli değil.
791 gün sonra gelen karar
Başbuğ'un 791 gün tutuklu kalmasına neden olan süreç, 12 Haziran 2007'de Ümraniye'de ele geçirilen el bombaları ile ilgili soruşturma kapsamında başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, ergenekon davası kapsamında Ocak 2012'de, Genelkurmay Bilgi Destek Dairesi'nce işletilen internet siteleri ve "internet andıcı"na ilişkin 22 sanık hakkında düzenlenen iddianameyi "İrtica ile Mücadele eylem Planı" davasıyla birleştirdi. Mahkemenin yaptığı suç duyurusu üzerine Başbuğ, 6 Ocak 2012'de tutuklandı. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Anayasa Mahkemesi önceki gün ergenekon davasında gerekçeli kararın hâlâ yazılmamış olmasını "hak ihlali" kabul etti. Aynı gün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "özel yetkili mahkemeler"in kaldırılmasını içeren yasayı onayladı. Başbuğ'un avukatı sezer de bunun üzerine tahliye talebinde bulundu.